- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR’ın iştiraki SOCAR Türkiye tarafından inşa edilen STAR Rafinerisi’nin açılış törenine katıldı.
“Dünyanın ticaret savaşları ve krizlerle sarsıldığı bir dönemde birer birer açılışını yaptığımız bu projelerin ülkelerimizi hem tek tek kendi gayelerine, hem de ortak hedeflerine yaklaştırdığına inanıyorum.” diyen Erdoğan, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sinin çeyrek yüzyıldır hâlâ işgal altında bulunduğunu hatırlatarak Karabağ meselesiyle ilgili şunları söyledi:
“Ülkemizin ve Azerbaycan’ın bu sorunun çözümü için yaptığı girişimlere uluslararası toplum daha fazla sessiz kalamaz. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere bölgesel ve küresel sorunların çözümü için kurulan yapılar bu sessizliklerinin bedelini kendi içlerini boşaltarak, varlıklarını çürüterek ödüyorlar. Adalet ve hakkaniyet duygusundan uzak, içi boş bir uluslararası sistemin hiçbir toplumun ve bireyin nezdinde itibarı kalmaz.
Biz uluslararası toplumun Karabağ meselesi başta olmak üzere dünyada ortaya çıkan haksızlıklara dur demesini bekliyoruz. Şayet istikrara, huzura, refaha yönelik kurallar istisnasız tüm devletler için uygulanmazsa, kimse geleceğine güvenle bakamaz. Türkiye ve Azerbaycan olarak biz her hâl ve şart altında inandığımız değerler uğrunda verdiğimiz ortak mücadeleye devam edeceğiz. Allah’ın izniyle bu kutlu davada muvaffak olacağız.”
Azerbaycan’la ilişkileri sadece hamaset ve siyaset boyutunda bırakmayıp, güçlü bir ekonomik çerçeveye de oturttuklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, STAR Rafinerisi’nin, enerji alanındaki dayanışmayı güçlendirmek için uzun süredir yaptıkları çalışmaların en önemli ve somut örneklerinden biri olduğunu belirtti.
İki ülkenin daha önce Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı Projelerini gerçekleştirdiklerini, geçen Haziran ayında da bunlara TANAP’ı eklediklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu rafineriyle birlikte Azerbaycan’la kardeşlik ilişkilerinin stratejik boyutunu daha da güçlendirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın ticaret savaşları ve krizlerle sarsıldığı bir dönemde birer-birer açılışını yaptığımız bu projelerin ülkelerimizi hem tek tek kendi gayelerine, hem de ortak hedeflerine yaklaştırdığına inanıyorum” diye konuştu.
2008 yılından beri enerji alanında Türkiye’de önemli yatırımlara imza atan Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR’ın, STAR Rafinerisi’ni toplam 6,3 milyar dolar yatırımla Türkiye’ye kazandırdığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, rafinerinin Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki en büyük petrol tesislerinden biri olarak faaliyet göstereceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan rafinerinin, Türkiye’nin en büyük yerlileştirme projesi olduğuna işaret ederek, rafineriyle birlikte petrol ürünleri ithalatında her yıl 1,5 milyar dolar civarında tasarruf edileceğini ve petrol ürünlerinde dışa bağımlılığı azaltacağına işaret etti. Rafinerinin günde 214 bin varil, yılda 10 milyon ton ham petrol işleme kapasitesine ve 1,6 milyon metreküp depolama kapasitesine sahip olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, rafineride; dizel, nafta, jet yakıtı ve LPG gibi petrol ürünlerinin üretimi gerçekleştirileceğini, 1.100 kişinin istihdam edileceğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “İki devlet bir millet olarak kendi ülkelerimiz yanında bölgedeki tüm halkların güvenliği, istikrarı, refahı ve zenginliği için de çalışıyoruz. Gönül, bölgedeki herkeste bu samimiyeti görebilmeyi isterdi. Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarına yönelik tek taraflı oldu-bittiler gibi başarısızlığa mahkûm çeşitli girişimlerden üzüntü duyuyoruz. Bu durum bölgemizde hâlâ istikrarsızlık ve gerilimden beslenme politikalarından vazgeçemeyenler bulunduğuna da işaret ediyor. Türkiye olarak bu tür dayatmalara karşı cevabımızı hem sahada, hem de diplomatik alanda en güçlü şekilde vermeyi sürdüreceğiz. Ülkemizi ve kardeşlerimizi yok sayan hiçbir teşebbüsün başarı şansı olmadığını eninde-sonunda tüm taraflar görecektir.”
