Erdoğan’dan Suudi Arabistan’a Cemal Kaşıkçı tepkisi.. İnsanları enayi, ahmak zannediyorlar

0

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili konuştu. Suudi Arabistan’ın tavrını sert sözlerle eleştiren Erdoğan, Hürriyet’in aktardığına göre şunları söyledi:

Kaşıkçı cinayeti konusunda bizim üzerinde ısrarla durduğumuz konu şu. Suudi üst yönetimine; Kaşıkçı’nın cesedi nerededir? Bunu bir defa sizin 20 kişilik ekibiniz biliyor. Burada hiç sağa sola kıvırmayın. Dışişleri bakanları açıklama yaptı. Ne dedi? ‘Yerel işbirlikçi’ dedi. Bu işbirlikçi kim? Burada yerel işbirlikçi ile çalıştık diyorsanız, o zaman bunu açıklayacaksınız. Bunu da biliyorsunuz. Bilmiyoruz demeleri inandırıcı değil. Bir diğer konu da özellikle Kaşıkçı’nın cesedinden kurtulmak için bu ölüm mangasına yardım ettiği iddia edilen yerel işbirlikçi Türk mü yoksa başka biri mi? Bizim emniyet Yalova’ya gitti geldi. Bu gerçek mi hakikaten? Şu anda bir netice alınamadığı söyleniyor ama belki de oradan bir şey çıkacak veya daha farklı yerlerden bir şey çıkacak.

Eroin almış olmalı

Bunun bilgisi bu 22 kişinin içinde. Zira başa geçirilen torba ve başa geçirildikten sonra Kaşıkçı’nın çektiği o andaki sıkıntıları vs. bunları zaten kendileri biliyor. Hepsine bunları dinlettik. Size daha önce de anlattım. Dinlediklerinde ‘Eroin almış olmalı’ dediler.

Hatırlayın, Kaşıkçı muameleleri bittikten sonra konsolosluktan ayrıldı demişlerdi ilk açıklamalarında. Bu adam sıradan bir adam değil ki, dışarıda nişanlısı bekliyor ve nişanlısını almadan ayrılıp gidiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Kime ne anlatıyorsunuz? İnsanları enayi, ahmak zannediyorlar. Kamuoyunu kandıracaklarını zannettiler. Ne oldu? Aradan bir iki gün geçti farklı açıklamalar yapmaya başladılar. Bana heyetler gönderdi bu heyetlere bunları anlattık hepsi şok oldu.

En sonunda bana bizzat kendisi telefonda “Peki ben başsavcımı gönderebilir miyim?” dedi. Gönder dedik. Başsavcı başsavcımızla görüştü ama o herhangi bir belge, bilgi getirmedi. Bizim başsavcımız kendilerine gerekli olan bilgi ve belgeleri verdi. O da buradan dönerken 5 sandık kuruyemişle döndü gitti. Washington Post köşe yazarını öldürmek amacıyla Suudi istihbaratının görevlilerine Türkiye’ye gitme talimatını kim verdi diye soruyor. Bu önemli bir soru. Bu hususta muhtemelen korkuyorlar, çekiniyorlar. Bu işlerle meşgul olanlar bunu gayet iyi biliyorlar. Biz kararlılığımızı, takipçiliğimizi bundan sonra da devam ettireceğiz. Gerekirse bu işi uluslararası yargıyı ayağa kaldırmak için Birleşmiş Milletler’i de devreye sokarak bu işin takipçisi olduğumuzu da özellikle gündeme getireceğiz.

Türkiye olarak biz bu hadisenin başından beri şeffaf bir tavır sergiledik. Ama cinayetin aydınlatılması için Suudi yetkililerden gerekli desteği maalesef alamadık. Biz, doğru olanı yapmayı esas aldık. Adaleti esas almanın, adaletli olmanın en doğru tavır olacağını düşünüyoruz. Bu çerçevede, üzerimize düşen ne ise yapma konusunda kararlıyız. Biz tespitlerimizi yaparken şunu düşünüyoruz: Önce hak, sonra halk ne der? Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ikili ilişkileri bu cinayetle karıştırmamaya da özen gösterdik, gösteriyoruz. İkisi farklı şeyler. Biz cinayet emrini verenin kimliği dahil, tüm boyutlarıyla aydınlatılmasını istiyoruz.

Kaşıkçı cinayeti üzerinde, yuvarlak masada ciddi manada durulmadı. Biz de bunu basın toplantısında gündeme getirelim istedik ancak liderler zirvesinde Kanada Başbakanı Trudeau bunun üzerinde durdu, az da olsa durdu. Fakat Muhammed Bin Selman verdiği cevapta suç sabit olmadıkça kimse suçlanamaz gibi bir ifade kullandı. Ne yazık ki biz de fırsatı yakalayamadık çünkü başkan akabinde Macron’a söz verip ondan sonra oturuma geçmemiz lazım dedi. Bizler de konuşsaydık ben orada bütün bu delillerin neler olduğu konusu üzerinde ayrıca duracaktım. Bu olmayınca biz basın toplantısını ona ayırdık.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz