Frau Batur

0
Latest posts by Şükrü Gülmüş (see all)

Elimde kitap vardı. Okuyormuş gibi yaparken, aslında gözlümün üstünden karşımdaki kadını dikizliyordum. Burada, Almanya’da bir kadına veya bir erkeğe dik dik bakamazsınız. Baktığınız an, sizi rahatlıkla tersleyebilir. Yani en kibarca ‘’Ne bakıyorsun?’’ der ve fırçasını atar erkek veya kadın. Bu konuda kadınlar daha hassas davranır.

Bu kuralı iyi bilirim.

Özellikle kadınlara dik dik değil, teğet bakarım. Hatta cam yansımalarından izlerim. Ya da başka yere bakar gibi yaparım. Karşımda duran kadına bakmadan, elimdeki kitabın arkasındaki resmi olan Nur Batur’u göstererek;

‘’Sanırım Türk’sünüz’’ dedim kadına.

‘’Evet’’ dedi gülümseyerek. Bu gülümsemeden cesaret alarak,

‘’Siz Nur Batur’a benziyorsunuz. Hatta ondan da güzelsiniz. Akraba mısınız?’’ dedim.

Yine gülerek;

‘’Olabilir’’ deyince,

‘’O zaman size Faru Batur’’ dememde sakınca yok umarım’’ dedim.

Sonra ‘’bu kadar fazla’’ deyip düşünmeye başladım.

Nur Batur hanım neden kitabının adını ‘Apoyla Son Tango’ koydu diye düşündüm. Bu konuda hayli eleştiriler almış.

Önce isimlendirme olarak ‘’APO!’’

Hiç bilmeyenler ve Nur hanım için ‘’Kimdir bu Apo? Niye bu böyle söylenir?’’ açıklık getireyim.

1-Biz Kürdlerde ve Kürdçe’de,

Abdullah, Abdurrahman ve bu türden olan kişiler kısaltma, sempatikleştirme ve yakınlık ifade etmek için Apo (Amca) denir. Bu bir hitap şeklidir. Yerden yere bölgeden bölgeye hatta kişiden kişiye değişir.

Mesela; Mardin bölgesinde Abdullah’a Apo dedikleri gibi Mam ya da Mamo denir. Urfalılar; Abdi, Ebê veya Evdo’da derler.

Bu çok normal ve doğal.

Ancak söz konusu Abdullah Öcalan olunca durum değişir ve farklılaşır. 

Son zamanlarda kendisine yeniden bir doğum günü bulunan Abdullah Öcalan 4. Nisan.1948-49 doğumlu nüfus kütüğünde kayıtlı bir zat var.

Hatta daha derin bilgilerle:

Anasının Adı: Üweyş

Babasının Adı: Ömer.

Uzun bir zamana kadar yakın çevresi ve yoldaşları, arkadaşları ve onu tanıyanlar bile babasının adının Ömer olduğunu bilmiyordu. Biraz ben deştim. Bundan Önce Mustafa Kemal gibi:

Zübeyde-A. Rıza ve yanında da kimin belli olmadığı bir foto vardı ve biz yıllarca hep böyle bildik.  Neyse ki Abdullah ‘’Apo’’ olmadan babasının adı Ömer ve bir de silik bir foto buldum.

Lakin hala Ömer kimdir? Nerelidir? Ailesi ve şeceresi bilinmiyor. Şimdilik buralarda kalsın. İlerde bir ‘’Atakürt’’ masalı nasılsa oluşturulacak. O zaman öğrenirsiniz.

Diyeceğim;

İlk, orta ve Lise (Tapo Kastro)’ya kadar kimse Abdullah’a asla ve asla APO demiştir.

X

Abdullah’a Apo diyenler ve etimolojik evrime gelelim.

Aslında Halfetili Abdullah ve Antep’teki Karayılan (Gariban Mehmet)’in hikayesi birbirine çok benzer.

Karayılan’ı da en iyi anlatan Ruhi Su’dur.

Ruhi Su bir türküsündeki konuşmasının başlangıcında;

Karayılan Karayılan olmazdan önce

Bir tavşan kadar ürkek, bir ceylan kadar tedirgindi.

Karayılan garibin Antepli bir Mehmed’di.

Korkaktı ve hep kaçardı.

Kaça kaça bir mağaraya saklandı.

O mağarada saklanırken bir Karayılan tam gelip sokacakken; bir kurşun vınladı, Mehmed’i değil Karayılan’a isabet etti.

Mehmet baktı korkmanın ve kaçmanın yararı yok.

O gün düze indi. Mehmetliği bıraktı Karayılan oldu.

Bizim Antepli Mehmet’in Karayılanlığı ve kahramanlığı böyle başladı. Lakin Halfeti- Amaralı Abdullah’ı Apo yapan ne kendisi oldu ne böyle bir şeye girişti.

APO’YU APO YAPAN DOĞU PERİNÇEK’TİR!

Doğu Perinçek’in bir ayağı sakattır.

Bu sakatlığın hikmeti hala gizemini koruyor.

Kimi Mahir Çayan bir Açlık Grevinde gizlice bisküvi yerken ayağını kırmış, diyor.

Ve o dönemin insanları ona hep ‘’Aksak Timur’’ diyorlarmış.

Doğu; Abdullah’a, Apo! Dedi.

Çevresine ‘’Yandım Allah Çetesi’’ Ardından ‘’Apocular’’ dedi ve karşıymış gibi görünerek Aydınlık, Yeni Şafak ve basın-yayın organlarında ‘’Apocuları İfşa Ediyoruz’’ dediler.

Aslında bu bir plandı. Ve bu planla herkesi Apo etrafında bir araya getirmeydi. Bu işlerin ustası ve mimarı Doğu’ydu. Bu alan ondan soruluyordu.

Nitekim çok kısa bir zamanda ‘’Zapatavari’’ bir Abdullah Öcalan fotosuyla her eve ve herkesin beynine bir APO figürü girdi. Apo girince onu yaratan Doğu da o paralelde sahneye girdi.

Bunun dışında, başta Mardin, Batman, Diyarbakır ve Botan bölgesinin tümünde APO dendiğinde akla gelen Mele Mıstefa BARZANÎ’ydi.

Ve Barzani adeta tüm Kürdlerin lideri, Gandisi ve Ho Sch Minh’iydi.

Sol cenahta Ho Ho HO SCH MİNH rüzgarı esiyordu.

Hatta VİP ve Wietekkonglar ilerde PKK (KİP) bir nevi Vietnamla kardeş görülüyor, Partizanlar ve gerillalar düşleniyordu.

Bir iki daha fazla Vietnam, aynı zamanda Bağımsız, Birleşik ve de müferreh Kürdistan’ı çağrıştırıyordu.

Yani anlayacağınız Ho Şhe Minh’in Ho Amcası, geleceğin Kuzey Kürdistan PKK’si ve APO’su olma yolundaydı.

Bu işin bir yanı.

Gelelim APO’YLA SON TANGO’ya…

7 Nisan 2023

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz