Gültan Kışanak ile Sebahat Tuncel’e terör örgütü üyeliğinden hapis..

0

Diyarbakır eski Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, “terör örgütüne üye olmak” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından 14 yıl 3 ay, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise aynı suçlardan 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

5. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava için polis ve jandarma ekipleri, adliye önünde yoğun güvenlik önlemi aldı. Sanıklardan Gültan Kışanak polis minibüsüyle adliyeye getirildi. Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılmadı. Sanık avukatları ise salonda hazır bulundu.

Duruşmayı, HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm, Semra Güzel ve Meral Danış Beştaş ile partililer izledi. Kışanak, savunmasında, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in de mahkemeye katılmak istediğini ancak 18 gündür açlık grevinde olmasından dolayı katılamadığını söyledi.

Yaklaşık 2 yıldır tutuklu bulunduğunu hatırlatan Kışanak, 21 aydır süren duruşmaların tamamının gıyabında yapıldığını ifade etti. Savunma hakkını kullanamadığını iddia eden Kışanak, “Yaptıklarım doğru, hukuki, meşru, insani olduğu için buradayım. Ben inanmadığım hiçbir şeyi yapmam, birçok şeyi yapmışsam inanarak yapmışımdır, onu da savunurum. Yaptığım her şey demokratik siyaset çerçevesindedir.” dedi.

Faaliyetlerinde partisinin programına göre hareket ettiğini anlatan Kışanak, savunmasını şöyle sürdürdü: “Ben BDP’nin programı ve tüzüğüne bağlı olarak konuştum. Halk da inandı ve bana oy verdi. Halk, bu parti programına oy veriyor, benim kaşıma gözüme oy vermiyor. Birine, ‘senin oyun kıymetli, senin oyun kıymetsiz’ diyemezsiniz. 4 yıl BDP’nin eş genel başkanlığını yaptım. Her kongreye gittim. Bugün burada nasıl suçlama konusu olabilir? Demokratik siyasetin önü tıkanıyor. Herkes kadar benim de söz söylemeye hakkım olmalı.”

Kışanak, üzerine atılı hiçbir suçlamayı kabul etmediğini söyledi. Sanık avukatlarının savunmalarının ardından söz alan duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasını tekrarlayarak, sanıkların cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’a, “terör örgütüne üye olmak” suçundan 11 yıl 3 ay, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan ise 3 yıl hapis cezası verdi.

Heyet, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’i ise “terör örgütüne üye olmak” suçundan 9 yıl 9 ay, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan da 5 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.

HDP’den açıklama

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ile Sezai Temelli ise şu açıklamayı yaptı: “Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve Diyarbakır Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, dün yargılandıkları Malatya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağır hapis cezalarına çarptırıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Ekim 2016 tarihinde tutuklanan Tuncel ve Kışanak’ın yargılanmaları hukuksuzluklar ve usulsüzlüklerle doludur. Bu karar hukuki değil siyasidir, karar Saray’ın emri ile verilmiştir. Bu nedenle de verilen karar bizim açımızdan da vicdanlarda da yok hükmündedir.

Dün bu soruşturmayı başlatan ve iktidar tarafından “darbeci” olmakla itham edilen, “yargıda komplo kurmakla” suçlanan Cemaat ile varolan iktidarın Kürtlere yaklaşımı arasında herhangi bir fark olmadığı bu yargılama ile bir kez daha açığa çıkmıştır. Cemaat yargısının Kürtlere ve demokratik siyasete karşı başlattığı kumpaslar, iktidar yargısı tarafından aynen sürdürülmektedir. İktidarın güdümünde olduğunu kanıtlayan yerel mahkeme bu kararla Tuncel ve Kışanak şahsında demokratik siyaseti cezalandırmıştır. Adına yargılama denilen bu garabet başından beri böyle kurgulanmış ve kurgulandığı gibi sonuçlandırılmıştır.

Bu zihniyet 100 yıllık Kürt inkarının dayandığı asayişçi, intikamcı uygulamaların devamıdır. Bu uygulamalar sadece Kürtlerle sınırlı kalmayarak bütün demokrasi güçlerini, farklı düşünen herkesi, tüm demokratik muhalefeti tehdit etmektedir. Cemaat’in Kürt siyasetine ve halkına karşı başlattığı saldırılar nasıl sadece Kürtlerle sınırlı kalmadı ve Türkiye’ye yönelik bir darbeye dönüştüyse, AKP de 20 Temmuz OHAL darbesiyle kendisinden farklı düşünen herkesi hedef almıştır.

31 Mart yerel seçim arifesinde verilen bu karar aynı zamanda bir siyasi mühendislik içermektedir. 31 Mart’ta tarihe karışacak olan kayyum zihniyeti bu kararla meşrulaştırılmaya, halk iradesinin gasp edilmesi haklılaştırılmaya çalışılmaktadır. Gültan Kışanak şahsında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetleri; Sebahat Tuncel şahsında ise belediyecilikte çok önemli ve evrensel özellikler taşıyan gelişmelere imza atan Demokratik Bölgeler Partisi’nin faaliyetleri cezalandırılmaktadır. Karar bu açıdan 2009 seçimlerinden hemen sonra Cemaat ile AKP’nin ortaklaşa başlattığı ve adına “KCK operasyonları” dedikleri hukuksuzluğun da sürdürülmesidir.

Ağır bedellerle demokrasi mücadelesi veren bizim için kesilen bu cezalar onur nişanesidir. Bu darbeci zihniyet bizleri, faaliyetlerimizi, kadın özgürlük ve eşitlik mücadelesini cezalandırabilir, ama dünyada hayranlık uyandıran mücadelemizi asla engelleyemez. Bu iktidar cezalandırdıkça Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen Selahattin Demirtaş örneğinde görüldüğü gibi, bizler büyüyeceğiz. Bu kararları alanlar ise, dün Kışanak’a Diyarbakır zindanında işkence edenler ve 2 Mart 1994 darbesinin mimarları gibi utançla anılacaklardır.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz