HDP Eş Genel Başkanı Buldan: Ne gizli ne de açık hiçbir şekilde AKP ile görüşmüyoruz

0

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Ankara İl Kongresi’nde konuştu. Siyaseti tasfiye etmenin AK Parti’nin temel görevleri arasında olduğunu savunan Buldan, ülkenin yarı açık bir cezaevine dönüştüğünü ileri sürdü.

“AKP iktidarına şunu söylemek isteriz. Elinizi Kürtlerin yakasından çekin, elinizi Türkiye halklarının yakasından çekin.” diyen Buldan, şunları söyledi: “31 Mart tarihinde yapılacak olan yerel seçimler bölge açısından ne kadar önemli ise batı açısından da o kadar önemlidir. Türkiye’nin doğusunda elde edilen belediyelere kayyum atayan zihniyet aynı şeyi Türkiye’nin batısında da yaptı. Ankara Belediye Başkanı’nı görevden alıp, hakkında hiçbir işlem yapmadan her şey güllük gülistanlıkmış gibi bu işi sürdürmeye çalışan bu zihniyet, ne yaptılarsa beraber yaptılar.

Hukuksuzlukların altına birlikte imza attılar birlikte çaldılar, birlikte yediler, o yüzden Ankara Belediye Başkanı hakkında hiçbir işlem yapmadılar. Bugün yolsuzlukların diz boyu olduğunu Sayıştay Raporları ile de görüyoruz. Buradan halkımıza söz veriyoruz, o kayyumlar halkımızın eliyle Ankara’ya gelecekler, koltuklarını HDP’li kadınlara devredecekler.

Ülkenin bütün toplumsal kesimlerine bir çağrı yapmak isterim. AKP’nin baskı ve zulüm politikasından kurtulmanın yolu demokrasiden, özgürlüklerden, bir arada yaşamdan geçmektedir. Bir arada yaşamdan yana olan tüm demokrasi güçlerinin ittifakından geçmektedir. Ankara ve İstanbul özellikle çok önemlidir. Eğer biz bu faşizan zihniyeti yenmek istiyorsak ve AKP’ye kaybettirmek istiyorsak birlikte olmanın, dayanışmanın, güç birliği oluşturmanın tam da zamanıdır.

Son günlerde yaratılmaya çalışılan bir algı operasyonu ile karşı karşıyayız. Meral Akşener’in ‘HDP ve AKP gizli görüşüyor’ iddiasına karşı şunu söylemek isterim. Ne gizli ne de açık, hiçbir şekilde AKP ile görüşmemiz söz konusu değildir. Demirtaş’ı, Yüksekdağ’ı, Baluken’i ve tüm milletvekillerimizi cezaevinde tutan bir anlayışla asla görüşmeyeceğimizi ilan etmek isteriz. Belediyelerimize kayyum atayan anlayışla, ‘Kürtleri yok edeceğiz’ diyen anlayış ile asla görüşmeyiz. Bizim ilkesel, asla taviz vermeyeceğimiz konuların başında bu gelmektedir. Herkesin bu konuda içi rahat olmalıdır. İmralı’da tecrit sürüyorsa, milletvekilimiz bedenini açlığa yatırıyor ve hala tahliye edilmiyorsa, AKP ile görüşecek hiçbir şeyimizin olmadığını ifade etmek isterim.”

Milletvekilimiz Leyla Güven özgürlüğüne kavuşmalı

Partisinin Mersin İl Kongresinde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise şöyle konuştu: “Leyla Güven’in de bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını istiyorum. 26. Dönem Parlamentosu ayıplı bir Parlamento olarak tarihe geçti, bu ayıbı temizlemek zorundayız. 26. Dönem Parlamentosu’nda dokunulmazlıklar kaldırılarak eş genel başkanlarımız ve milletvekillerimiz cezaevine konuldu. Geldik 27. Dönem’e. Dedik ki gelin halkın temsilcileri olarak yan yana gelelim, bu ayıptan Türkiye’yi kurtaralım. Onlar bizi dinlemek yerine yine Saray’ı dinliyorlar. Bu tekçi zihniyete boyun eğerek inisiyatif almıyorlar.

Enis Berberoğlu özgürlüğüne kavuştu. Ama Leyla vekilimiz kavuşmadı. Tam da anlatmaya çalıştığımız zihniyet budur. Bu iktidar Kürde düşmanlıktan besleniyor. Bu iktidar bir savaş iktidarı olarak kendisini var ediyor. Savaşı sonlandırmanın yolu, halkların bir arada yaşama iradesini ortaya koymaktan geçer. HDP olarak bir iradenin sesi olduk. O da bir arada ortak vatanımızda, demokratik cumhuriyeti var etme iradesidir. Bugün de yarın da bu mücadele yoluna devam edecek. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

Kayyum deyince aklına ne geliyor; yolsuzluk. Biz söylediğimizde ciddiye almayanlar şimdi Sayıştay Raporları’nda bu yolsuzlukları görüyor. Kayyum, Saray’ın yereldeki aparatları, Saray’ın emri ile halkın bütün hakkını hortumluyor. Örneklerini defalarca Meclis’te sunduk, bunlara kulak kabartıp yolsuzlukla mücadele etmek yerine HDP’ye saldıran bir zihniyet var karşımızda. Şimdi buna en güçlü yanıtı verme zamanı gelmiştir. Faşizmi tarihin çöplüğüne süpürüp atacağız, bu kayyumları da bir daha geri dönmeyecek üzere süpürüp atacağız. Kayyumlardan ve faşizmden kurtulmak, bizim demokrasi, özgürlük ve barış mücadelemizdir. Bu kayyumcu zihniyet sadece 96 belediyemize değil aynı anlayışla hareket ederek bugün Kürtler nerede huzur içinde yaşıyorsa, oraya saldırmaya devam ediyor.

Bugün ülkenin içinde bulunduğu bu durumun yegane müsebbibi Erdoğan rejimidir. Bu otoriter rejim devam etsin diye haksız zenginliğine zenginlik katsın, etrafındakini beslesin diye bu savaşı sürdürüyorlar. Biz bu zihniyetle ne görüşeceğiz. Bizim bu anlayışla işimiz olmaz, biz halkımızla, kadınlarla, emekçilerle, barış ve demokrasi isteyenlerle görüşürüz. Bu savaştan beslenenlerle bizim ne işimiz olur, ne görüşmemiz olur, kendileri sabah akşam görüşüp günahını gizlemeye çalışan herkes HDP’yi perde yapıyor. Günahlarınızı HDP’nin arkasına saklayamazsınız. HDP’nin değil, bu iktidarla görüşmesi, bu iktidarı aşağı indirme gibi bir vazifesi vardır bunu da gerçekleştirecektir.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz