HDP Eş Genel Başkanı Kemalbay: İlelebet OHAL’le, KHK’lerle Türkiye’yi yönetmek isteyen bir iktidarlar karşı karşıyayız

0

HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, partisinin Gaziantep İl Kongresinde konuştu. Tüm saldırlara karşı dimdik ayakta olduklarını belirten Kemalbay, şunları söyledi:

“Türkiye egemen güçleri, AKP-Saray iktidarı, Türkiye’yi öylesine büyük bir karanlığa soktu ki, IŞİD çetelerinin cirit attığı bir şehir oldu Antep. Geçtiğimiz günlerde açıklanan bir rapordan, IŞİD’e katılmış olan 900 kişinin hiçbir engele takılmadan Türkiye’ye döndüğünü anlıyoruz.

Türkiye’de kötülüğün değil barışın, özgürlüğün ve barışın egemen olması için birlikte mücadele eden halkların partisiyiz biz. Bu nedenle eşbaşkanlarımız, milletvekillerimiz, partililerimiz rehin alınmış durumda. Ama bu şiddet, o duvarlar bize vız geliyor. Hiçbir parti bu kadar zulme karşı böylesine dimdik ayakta kalamazdı.

Sayın Öcalan hakkında bugünlerde bir söylenti dolaştırılıyor. Türkiye zaten bıçak sırtındayken bu yapılmak istenen ne? Aymazlık içinde bir Erdoğan Hükümetiyle karşı karşıyayız. O bu manipülasyonlara karşı sessiz. Neyi bekliyorsunuz?

Suriye’de yaşanan savaş, dünya egemen güçlerinin bu bölgedeki paylaşım savaşıdır ama buradan bir umut doğmaya başladı. Bu, Rojava’da gelişen halkların birlikte yaşam umududur. Farklı halkları, bir ortak yaşam modeli geliştirdiler. Bu model, aslında bütün dünya halkları için bir model, bir örnektir. Türkiye’nin de dış politikasının demokrasi temelinde geliştirilmesi gerekir. Türkiye’nin Afrin’deki yeni yaşam umudunu köreltmek değil tam tersine Suriye’nin demokratikleşmesi, halkların birlikte, özgür yaşamı umudunu geliştirmek gibi bir seçeneğe sahibiz. Bu seçeneğin Türkiye’de de devreye sokulması gerekir. Ama Erdoğan’ın Kürt düşmanlığına devam ettiğini görüyoruz.

Türkiye OHAL ve KHK’lerle yönetiliyor. İlelebet OHAL’le, KHK’lerle Türkiye’yi yönetmek isteyen bir iktidarlar karşı karşıyayız. Neden? Erdoğan iktidarıyla demokratik bir yaşamın mümkün olmayacağı görülmektedir. AKP-Saray iktidarı her geçen gün irtifa kaybediyor, zorbalık ve baskıyla iktidarda kalmaya çalışıyor.

Belediye başkanlarına istifa çağrısı yapan Erdoğan bunun sebeplerini anlatmıyor, zaten anlatamaz da. Demokratik bir ülkede seçimler gelen seçimle gider, değil mi? Ama ne oluyor? Kürt coğrafyasında belediyelere kayyumlar atanıyor, Batı’da ise zorla istifa ettiriliyor. Bu, faşizmin kurumsallaştırılmasıdır.

Herkesin şapkayı önüne koyması ve dürüstçe düşünmesi gerekiyor. Demokrasi için el birliği yapılması gerekiyor. Kim ki demokrasiden, eşitlikten, özgürlüklerden yanayım diyor, buna dur demesi gerekiyor. Demokrasi için birlik için elini taşın altına koyması gerekiyor. Bakıyoruz ki söz konusu Kürt düşmanlığı olduğunda, savaş tezkeresi olduğunda bütün partiler bir araya geliyor. Özgürlükler böyle savunulmaz, adalet bu şekilde gelmez. Bizler mutlaka demokrasi istediğini söyleyen partiler olarak bunun karşısında olmalıyız. Faşizmi durdurmak zorundayız.

Tek adam sistemi bir gece TEOG’u kaldırıyor. Kadınların kazanımlarını yok eden politikalar geliştiriyor. Müftülere nikah kıyma yetkisi vererek bizleri oyalamaya, halkın gözünü boyamaya çalışıyor. Müftülüğün nikah kıyması hangi sorunumuzu çözüyor? Dünyada en çok cinsel şiddete uğrayan kadınlar Türkiyeli kadınlar. Müftülük yasası bu sorunların hangisini çözecek?

Bugün bu ülkede çocuklar doğru düzgün okula gidemiyor, okul servislerinde yaşamlarını yitiriyor. Parasız, anadilinde eğitim alamıyor. Güvencesizlik, işsizlik diz boyu. Ekonomik kriz var, adı yok. İktidar bir yandan altınlarınızı bize getirin derken bir yandan da ekonomi tıkırında diyor. Neden parasız eğitimi tartışmıyoruz? Neden çift haneli enflasyonu tartışmıyoruz? Büyümeden söz edilirken neden eşitsizlikten söz etmiyoruz? Yapay gündemler yüzünden.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz