HDP Eş Genel Başkanı Temelli: Hem Kürt sorununu hem Erdoğan sorununu biz çözeceğiz

0

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Elazığ’da düzenlenen mitingde konuştu. “Tarih boyu bu topraklar bize bir arada yaşamanın kültürünü verdi. İktidarların tüm zulmüne, tüm saldırısına rağmen biz inatla bir arada durduk.” diyen Temelli, şunları söyledi:

“Bir arada yaşamaya devam edeceğiz. Bugün de, bir aradalığımızı bize karşı kullanan bir iktidar var. O iktidara inat yine yan yanayız. Bu ülkenin kadim halkları bir arada bir demokratik cumhuriyet var etmeye çalışıyor. Uzun yıllar boyunca bu coğrafyayı katliam coğrafyasına çevirmiş iktidar anlayışından kurtulmaya çalışıyor. Şimdi AKP iktidarından kurtulma zamanı gelmiştir.

Biliyorsunuz suyu en çabuk ısıtmanın yolu ketıldan geçiyor. Bunların da suyu iyice ısındı, 24 Haziran’da bunları gönderiyoruz. O kadar suları ısınmış ki, o kadar kafaları karışmış ki,13 yaşında bir çocuğu ketıl resmi çizdi diye gözaltına aldılar. Bu kadar acze düştüler. Bir iktidar ketıldan korkar mı? Sen çayı evde neyle yapıyorsun? Ketıldan korkuyorlar. Neden? Selahattin Demirtaş ketıl esprisi yaptığı için. Selahattin Demirtaş’ın sözüne bu kadar önem veriyorsan, onu özgür bırak meydanlarda konuşsun, sen de dinle.

Şimdi 2018’e geldik yine aylardan Haziran, yine HDP vakti. Bunları nasıl 7 Haziran’da gönderdiysek o yarım bıraktığımız işi 24 Haziran’da tamamlayacağız. Yine bir Haziran günü göndereceğiz bunları. Bunu bildikleri için de bu halka baskı peşindeler, yine savaş peşindeler. Savaş senaryoları yine gündemde. Bütün bakanlar, bütün kurmaylar, tek bildikleri savaş. ‘Kandil’e gideceğiz, 30 kilometre girdik, şurayı aldık, burayı aldık. Aynı 7 Haziran öncesi ve sonrası gibi. İnsanların hayatıyla oynayarak ölümlerden medet umarak seçim hesabı yapıyorlar.

Savaş olduğu sürece hiçbir sorun çözülemez. Savaş olduğu sürece Kürt sorununu çözemezsiniz. Kürt sorununu çözmek istemiyorlar, tam tersi Kürt sorunundan beslenmek istiyorlar. Ama hem Kürt sorununu hem Erdoğan sorununu biz çözeceğiz. Çözümsüzlükten beslenmek istiyor; çünkü savaş onlar için bir gelir kapısı, rant kapısı, siyaset kapısı. Kürde düşmanlık yaparım, savaşı politikaya çeviririm, 16 yıllık iktidarıma bir 5 yılda daha eklerim diyor. Ama herkes yalanın farkında.

Enflasyon hayat pahalılığı demek. Hayat pahalılığına emekçileri kadınlar, gençler katlanıyor. Nasıl son veririz hayat pahalılığına, bize ait olanın bize dönmesiyle. Oysa bunlar bizim hakkımızı bizden çalıyorlar. Bütçe hakkı bizimse biz yönetmeliyiz. Emekçiler, işçiler, çiftçiler, esnaf yönetmeli. O zaman sorunlarımızı çözebiliriz. Bugün dünyanın en adaletsiz ülkesi haline gelmişsek bu adaletsizliğe son vermenin yolu, gelir dağılımındaki adaletsizliğe son vermenin yolu ekonomide de demokratikleşmekten geçer.

İfade özgürlüğü basın özgürlü vazgeçemeyeceğiz adımlarımızdandır. Kuvvetler ayrılığının hayata geçmesi en önemli adımlarımızdandır. Bu çerçevede tüm siyasi partileri, tüm kesimleri bir araya gelmeye, demokratik Anayasa yapmaya çağırıyoruz. Ancak o zaman Türkiye barış yolunda yürür, ancak o zaman bu barajı yıkabiliriz. Bütün saldırılara, zulme, şiddete rağmen, bu savaş aklına rağmen direne direne bugünlere geldik, direne direne 24 Haziran’da kazanacağız.

Bakın, prompterdan okumuyorum ha. Çünkü prompterların bir kötü huyu var, donuyor. Donunca, onu okuyan da donuyor. Bunların aklı donmuş aklı. O kadar donmuş ki, ne diyeceğini şaşırıyor. Panik halinde. Baktı, dondu kaldı, 1-2-3 saniye. Aklı karıştı. Çünkü ya kaybedersem kaygısıyla yaşıyor. Biz de onun kaygısına kaygı ekleyelim, kaybedeceksin. Seni artık bu Kandil senaryoları da kurtaramayacak. Sen 24 Haziran’da bütün prompter cihazlarını da alıp gideceksin.

Her şeyi seçim rüşveti haline getiriyorlar. Bedelli Askerliği bile. Başbakanlıkta çalışan bir arkadaş var ya, Binali Yıldırım, 24 Hazirandan sonra bedelliyi düşüneceğiz diyor. Bedelli askerliği isteyen gençler oy versin diye. Her şeyleri ticaret. Halkın siyasi iradesini de oyunu da ticarete mevzu yapıyor. Kimsenin oyu satılık değil. Bu bedelli askerlik mevzusuna son vereceğiz. Zorunlu askerlik diye bir şey olmaz. Bir ülke savunma stratejisini belli bir konsepte oturtur, ihtiyacı belirler, bütçe oluşturur, istihdamı sağlar. Zorunlu askerliğe son vereceğiz, vicdani ret hakkı en temel haklardan biridir.

Buradan YSK’ye de sesleniyorum Sen anayasal bir kurumsun, bu iktidar gider hesabı verecek olan sensin. Valileri, Elazığ Valisi’ni uyarıyorum senin görevin halka hizmet. AKP propagandası değil. Tüm kamu görevlileri halka hizmetle mükellef. Suç içeren talimatlara uymayın. Bu tek adam rejimi son bulduğunda bu ülkeye demokrasi, bağımsız yargı geldiğinde bu suçların hesabını vereceksiniz. Çok az bir süre kaldı, görevinizi yapın bu iktidarın suçuna ortak olmayın. AYM’ye de sesleniyorum Selahattin Demirtaş’ın dosyasını bir an önce görüşün. Tutukluluk durumuna son verin. İktidardan korkmayın. Bu halk gibi cesaretli olun.

HDP Parlamento’da olmazsa AKP çoğunluğu alacak. Erdoğan şunun hesabını yapıyor. Birinci turda kazanamıyorum, birinci turda HDP’yi baraj altı bırakırsam insanlar mecbur olur, ben kazanırım ikinci turda. Bu oyunu bozma zamanı. Senin bu hayallerin kursağında kalacak. Bu halk bu oyuna gelmeyecek. Bütün bu risklerin herkes farkında olmalı. HDP’nin baraj altında kalması Türkiye’nin baraj altında kalmasıdır. HDP’nin baraj altında kalması, demokrasinin, geleceğimizin baraj altında kalmasıdır. Bu baraj yıkılmalıdır. Hep beraber sel olacağız, bu barajı yıkacağız. Dost ve düşman bilsin ki, mutlaka kazanacağız.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz