HDP Eş Genel Başkanı Temelli: İktidara göre ülkede 80 milyon terörist var

0

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, seçim çalışmaları kapsamında Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde düzenlenen halk buluşmasına katıldı. “Bu ülkeye adalet, barış, demokrasi gelecekse öncelikle Kürt meselesinin çözümü ile gelecektir.” diyen Temelli, şunları söyledi:

“Kürt meselesi Türkiye’deki bütün meselelerin kavşağındadır. Bu meseleyi çözmeden bunu görmezden gelerek Türkiye’nin hiçbir meselesini çözemezsiniz. O yüzden diyoruz ki tecrit son bulsun, Kürt meselesi çözülsün, Türkiye’nin önü açılsın. Demokrasi ve barışın önünü tıkayan bize huzuru ve barışı çok gören bu AKP’nin gitmesi için de işte tecride karşı hukuk ve demokrasi mücadelesini hep birlikte yükselteceğiz. Bugün açlık grevleri ile bu mücadeleyi yükselten tüm arkadaşlarımıza buradan bir kez daha selamlarımızı yollayalım onların sesine ses katalım.

Her gün bu ülkede birçok hukuksuzluk yaşanıyor. En büyük hukuksuzluklardan biri de kayyımlardır. Tecrit başladıktan sonra biliyorsunuz, darbe mekaniği çalışmaya başladı. 15 Temmuz’da darbe kalkışması yaşandı. Daha önce defalarca söyledik; bu ülkeye demokrasi gelmezse hukukun üstünlüğü tesis edilmezse darbe mekaniği çalışır. Çalıştı da. 15 Temmuz’da darbe mekaniğinin çalışması aslında bu ülkenin yaşadığı en dramatik sahnelerden biriydi.

Peki darbeye karşı ne yapmak gerekiyordu? Halklarla bir arada, bu ülkenin bütün yurttaşları ile bir arada demokrasiyi ve hukuku büyütmek. Onlar ne yaptılar; onlar darbe mekaniğini hızlandırdılar. OHAL ilan ettiler. OHAL’in arkasına sığınarak da 20 Temmuz 2016’dan bu yana belediyelerimize kayyım atadılar, eş genel başkanlarımızı ve milletvekillerimizi tutukladılar. Haksız hukuksuz yere. Onları cezaevlerine koyarak aslında Türkiye’de demokratik siyaseti tasfiye etmeye çalıştılar.

Cezaevindeki tüm arkadaşlarımıza Selahattin’e, Figene de selam yollayalım buradan. Bir suçları olduğu için değil demokratik siyaseti savundukları için cezaevindeler, barışı savundukları için, bu haksızlığa karşı çıktıkları için, insan haklarına sahip çıktıkları için cezaevindeler. Buna son vereceğiz. Tüm arkadaşlarımızın ve cezaevindeki binlerce yoldaşımızın özgürlüğü için, yerinden yurdundan kaçmak zorunda kalan sürgünde yaşayan yoldaşlarımız için bu mücadeleyi yükseltme zamanıdır. İnanıyorum ki 31 Mart’tan sonra bu mücadele sonucunda tüm arkadaşlarımıza kavuşacağız, yine yan yana geleceğiz, demokrasi ve barış halaylarına duracağız.

Her yerde adaletsizlik, her yerde kriz var. Ekonomide kriz var. Ekonomideki bu krizin müssebbibi bu iktidardır. Özellikle tarım politikaları nedeniyle bugün Iğdır ve Kars yoksuldur. Bugün Hakkari yoksuldur, yoksul kalmıştır. 17 yıldır büyüyoruz diye diye Türkiye’yi yoksullaştırdılar. İşsizlik girdabına sıkışıp kaldık. Bakın tarıma dair ne varsa yok ettiler, hayvancılığı yok ettiler. Bunun en önemli şahidi sizlersiniz. AKP gelmeden önce nasıldı, şimdi nasıl? 3-5 yıl öncesine bakın. Hayvancılık ne durumdaydı bugün ne durumda? Yayla yasakları getirdiler. Neden bu yasağı getiriyorsunuz? Terörle mücadele adına.

Ne zaman bir yasak getirseler, ne zaman bu ülkenin bu insanların hakkını gasp etmeye kalksalar, sesinizi yükselttiğinizde terörist oluyorsunuz. Ülkede 80 milyon terörist var. Bunlara göre herkes terörist! Oysa bu ülkede hakkını arayan insanlar var, yaylasını isteyen insanlar var, geçimini sağlamak aşını işini korumak isteyen insanlar var. İşçiler grev yapıyor terörist, çiftçi hakkını arıyor terörist. Peki ne yapmak lazım? Mermi mi ekeceğiz? Sen savaş istiyorsun diye sabah akşam savaş çığırtkanlığı mı yapacağız? Hayır. Ekmeğimizi aşımızı işimizi istiyoruz. Bunu da mutlaka alacağız.

Hayvancılığı geliştirmek lazım. Bakın Tarım Bakanı diyor ki ‘buzdolapları boş’ diyor. E boş, sayenizde! Kim boşalttı buzdolaplarını? Neden buzdolaplarında süt yok yumurta yok et yok? Sor bakalım. Kim boşalttı? O yanlış tarım politikaları ile siz boşalttınız. Sen ne yapıyorsun Tarım Bakanı olarak et ithal ediyorsun, yem ithal ediyorsun. O zaman diyor ki inşallah 2022 yılında hayvan, et ithal etmek zorunda kalmayacağız. Evet 2022 yılında hayvan ithal etmek zorunda kalmayacağız. Çünkü 2022 yılında Türkiye’nin başında siz olmayacaksınız.

Bunların politikası ülkeyi çökertmiştir. Şimdi çiftçiye, manava, hal esnafına, emekçiye yükleniyor. Oysa sadece 1 yılda yem fiyatları yüzde 42 oranında arttı. Mazota yapılan zam ortada, emekliye yapılan zam ortada. Tüm bunlar ortada iken çiftçi suçlu, halk suçlu. Kendileri sütten çıkmış ak kaşık. Ekonomiden anlamayan Hazine Bakanı çıkmış diyor ki “dolara darbe vurduk.” Nerede darbe vurdun? Beş liranın altına indirdik diyor o sırada dolar 5 lira. Hesabı da bilmiyor! Madem darbe vuracaksın, mazota elektrik fiyatına darbe vur. Sor bakalım geçen yıl dolar kaç liraydı bu yıl kaç lira. Dolardaki artış bir yılda yüzde 50’ye dayanmış o diyor ki darbe vurduk. Bunlar ne dediğini bilmiyor. İşsizlik, yoksulluk almış başını gidiyor bunlar darbeden bahsediyor. Bunlar darbeci zihniyete sahip oldukları için ekonomide bir şeyin mücadelesinin nasıl yapılacağını da bilmiyor. Ekonomideki bu kötü gidişatı durdurmanın yolu ekonomiyi de demokratikleştirmekten geçiyor. Üreten bizsek yöneten de biz olmalıyız. İşte o zaman bu kötü gidişata dur diyebiliriz. O yüzden de yerellerde iktidara geleceğiz. Yerellerde iktidara gelerek bu yoksulluğa işsizliğe hep birlikte son vereceğiz. Yerellerde yerel demokrasi ile bu iktisadi adaletsizliği de bitireceğiz.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz