HDP Grup Başkanvekili Kerestecioğlu: Ne o hayal ettiğiniz otoriter devleti kurmanıza ne de eski oligarşi yerine kendi oligarşinizi kurmanıza izin vermeyeceğiz

0
HDP’nin İstanbul’da devam eden ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde konuşan HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, şunları söyledi:
Adaletin olmadığı yerde, büyük hapishaneler inşa edilir. Bir ülkede, onlarca milletvekilinin 3 aşamalı bariyerler, zırhlı araçlar ve polis otobüsleriyle halktan soyutlandığını görenlerin ilk söyleyeceği, bu ülkede adaletin olmadığıdır. Adalet azaldıkça duvarlar yükselir.
Burada bulunduğumuz beş gün boyunca, vicdan ve adalet nöbetinde adalet yasaklandı. Avukatların cübbeleri, müzisyenlerin enstrümanları sanki bir suç aletiymiş gibi içeri sokulmadı.
En son icraatları ise, biliyorsunuz, Nüfus Hizmetleri Kanun Tasarısı ile il ve ilçe müftülerine de doğrudan resmi nikah kıyma yetkisi verecek bir Kanun Tasarısı hazırladılar.
Hâlihazırda zaten her il ve ilçede belediye var. Evlendirme dairelerine ulaşmak zor değilken, evlilik işlemlerini kolaylaştırma bahanesiyle getirilen bu tasarının asıl amacı dini nikahı esas nikah yerine ikame etmektir. Zaten isteyen resmi nikah yanında dini nikah da yapabiliyor. Fakat hükümetin amacı dini nikahı norm haline getirmek. Resmi nikâh yerine dini nikâhı kim istiyor? Erkekler… Kadınlar İslam inancını taşısın ya da taşımasın, her durumda resmi nikâhlı olmak istiyorlar, çünkü kadınlar için resmi nikah mal paylaşımı gibi medeni haklara erişebilmek demek… Erkekler neden dini nikâh istiyor? Birden çok kadınla evlenebilmek veya çocuklarla evlenebilmek için.
Biz tek bir dinin ve mezhebin pratiklerinin kamu kaynakları kullanılarak hayatımıza bu kadar nüfuz etmesinin yaratacağı tehlikeyi biliyoruz. Yarın, müftülere, imam nikahı kıydırmaya başlayabileceklerini, Medeni Kanunu açık açık ihlal edebileceklerini, kadınların ellerinden haklarını almaya kalkabileceklerini biliyoruz.
Fakat Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya göre, bu “yapay bir gündem”. Doğru, aslında Türkiye’nin gerçek gündemi, sizin bu tip tasarılarla yarattığınız gündemler değil. Türkiye’nin gerçek gündemi, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, işçi cinayetleridir. Fakat ne Aladağ’da yanan çocukların çığlığını duydular, ne Ensar’da ciddi bir travma yaşayan çocukları anladılar, ne mülteci kadınları işittiler, ne kadın erkek eşitliği için bir adım attılar. Yapmaları gereken bunlara çözüm olmaktı; fakat Hollanda’da konsolosluklarda, Mecliste, dini cemaatlerde yapay gündemler yaratmayı tercih ettiler.
Laik devletlerde devlet yurttaşların dini özgürlüğüne karışmaz, fakat aynı zamanda hiçbir dini desteklemek için kamu kaynakları da kullanılmaz, din devlet eliyle yönetilemez. Laik bir ülkede kamu kaynaklarının herhangi bir eğitim kurumunda dini eğitim için kullanılması skandallara yol açar ve mahkemeler derhal bu uygulamayı mahkum eder. Oysa Türkiye’de bir inanç açıkça öne çıkarılıyor. Diyanetin yıllık bütçesi 6.5 milyar lira, bu da yetmiyor, hükümetten ek bütçe istiyor.
Türkiye’de 2002’de sürekli İslamcı partilerin kapatılmasından yorulmuş, bir parti, AKP, kostüm değiştirerek Batı düşmanlığını ardında bıraktığı iddiasıyla ve bir Avrupa Birliği ve demokratikleşme hedefiyle, hükümete gelmişti. Fakat zamanla Türkiye, bu hükümetin de geçmiş hükümetlerden hiçbir farkı olmadığını, merkez sağın İslamcı bir versiyonu olduğunu gördü. Yine tek çatışma, sağ hükümet ile ordu arasındaki iktidar savaşıydı! AKP tüm kamu kurumlarını ele geçirene, orduyu siyasetten silene kadar sivilleşme ve reform adıyla yürüttüğü süreci bugün açıkça otoriterce yürütüyor.
Fakat AKP, sonunda diğer sağ hükümetlerde olduğu gibi ordunun bir kanadıyla da anlaşmanın yolunu buldu. 2015 Haziran seçimlerindeki yenilgisinin ardından barış sürecine tamamen son veren hükümet, Kürt illerinde korkunç insan hakları ihlallerine yol açtı. Yüzlerce kişi hayatını kaybetti, şehirler yakılıp yıkıldı. Birleşmiş Milletler dahil pek çok uluslararası kurumun belgelediği gibi yurttaşların yaşam hakkı dahil en temel hakları ihlal edildi. Bu sırada hükümet diğer partilerin de katıldığı orduyla gizli toplantılarla bir kanun tasarısını meclisten geçirdi. Tasarıda operasyonlara katılan askerle dokunulmazlık getiriliyordu. AKP, siyaset sahnesinden sildiği orduyla da bu noktada anlaştı.
Eski AKP MYK üyesi Ayhan Oğan’a da söyleyelim: Sizin ne o hayal ettiğiniz otoriter devleti kurmanıza ne de eski oligarşi yerine kendi oligarşinizi kurmanıza izin vermeyeceğiz. Devlet içinde yıllardır süren ikili hesaplaşmalar ve iktidar savaşı kadınlara hiçbir şey vaat etmiyor. Kadınlar, bu ülkeyi yeniden elleriyle inşa edecekler. Barışçıl, eşitlikçi ve demokratik, en önemlisi tüm kadınlar için güvenli bir ülke kuracaklar.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz