HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen: Toplumun çok ciddi bir kesimi OHAL mağdurudur

0

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, partisinin genel merkezinde yapılan MYK toplantısına verilen arada basın toplantısı düzenledi. İdris Baluken’e verilen cezayı çözüm sürecinde gösterdiği çabaların cezalandırılması olarak okuduklarını belirten Bilgen, şunları söyledi:

“Bir intikam tutum olarak değerlendiriyoruz. Kendisine ait olmayan sosyal medya paylaşımları bile dosyasında bulunmaktadır. Tümüyle düşünceler cezalandırılmıştır. 2018 yılı çalışma hayatında daha büyük hak ihlallerine sebep olmamalıdır. Metal iş kolunda önümüzdeki günlerde yapılması planlanan grev kritiktir. Bu grev OHAL bahane edilerek engellenmemelidir. Bu, Anayasanın gaspıdır.

Bizim her toplantımızda ana gündemimiz OHAL. Seçimden önce OHAL’in daha fazla uzamaması gerektiğini de belirtmek istiyoruz. Bizim açımızdan siyasetin en önemli gündemi budur. Ama başka partilerin gündeminde seçim var, 2 yıl sonraki seçimin telaşı var. Elbette ki tercih kendilerine aittir. Kim kiminle ittifak yapmak ister, 2 yıl öncesinden kime açık çek vererek desteklediğini ilan eder kendilerinin kararıdır. Ama biz bunu şaşkınlıkla karşılıyoruz. Sandık güvenliği ile ilgili hiç bir şey söylememeleri, sandığa giren oyla sandıktan çıkan oya dair hiçbir güvence kalmayan bir ortamda bunu dert etmemeleri, OHAL koşullarında seçimi normal görmeleri ve tek dertlerinin ittifak ve seçim barajı olması demokrasi açısından yadırganacak bir durumdur. Türkiye’de örgütlenme özgürlüğü, seçme seçilme hakkı net bir şekilde gasp edilmişken bunları görmeyip küçük hesaplarla, bu kadar erken bu tavırların açıklanmasını şaşkınlıkla karşılıyoruz. Türkiye’de geriye kalan tek hak oy kullanma hakkıdır . Bunu bile koruyacak bir mekanizma yok Türkiye’de.

Kongre sürecinde uzlaşma sağlanırsa ne ala. Olmadığında demokratik yarış da yapılabilir. HDP her iki süreci de yönetebilecek olgunluğa sahip bir partidir. Ama sanki parti içinde büyük bir çekişme var gibi değerlendirmeler yapmak HDP’ye büyük haksızlıktır. HDP’yi hiç tanımamak, anlamamaktır. HDP’de siyaset yapmak büyük bir bedeli göze almaktır. Kişisel çıkarlarla, koltuk kavgalarıyla HDP’nin işi olmadığını HDP’yi biraz tanıyan, takip eden herkes bilir.F

“OHAL’in yeniden uzatılması gündemde, nasıl değerlendirirsiniz?” sorusuna Bilgen, “Türkiye ya OHAL’i bitirecek ya demokrasi iddiasını tümüyle tüketecek. Bundan bir yıl önceki uzatmada usul ve şekil kuralları bile dikkate alınmadı. Yapılmamış bir MGK toplantısı referans olarak gösterildi. OHAL bu şekilde uzatıldı. Bütün bunlar suçtur, sahte evrak niteliğindedir. Devletin Anayasa’da tarif edilmiş kurumlarının bu kadar ciddiyetsiz yaklaşması, o günden bu güne bütün uzatmaları hukuken sakat kılmıştır. Biz OHAL’de daha fazla ısrar edilmemesini, daha fazla suç işlenmemesini, daha fazla insanın özgürlüğüyle ekmeğiyle oynanmamasını istiyoruz. Ama bu tercihi yapanlar artık rejimi bir OHAL rejimi olarak tescilliyorlar. Bu da Türkiye’yi her alanda büyük bir tehditle karşı karşıya bulundurmaya devam ediyor.” karşılığını verdi.

“HDP’nin seçim ittifaklarına ilişkin görüşmeleri oluyor mu?” sorusuyla ilgili de Bilgen şöyle konuştu: “Seçim ittifakları anlamında değil, genel olarak görüşmeler, dayanışma ve birlikte çalışma arayışları yapılıyor. Türkiye’nin bütün sorunları için, farklı çatılar altında da olsalar ortak kaygılar için iletişim kurabilecek çevrelerin bir araya gelmesini önemli buluyoruz. Şüphesiz Türkiye’nin batısında da doğusunda da farklı toplumsal kesimlerle birçok alanda ortak çalışma platformları kurmaya çalışıyoruz.”

“Bahçeli, açıklamasında ittifaklara ilişkin konuşurken CHP – HDP ile ilgili ifadeler de kullandı. Yanıtınız olacak mı?” sorusuyla ilgili Bilgen, “Kendisi hangi gündemle siyaset yapmak istiyorsa bizi gerekçe göstermeden, bahane etmeden yapabilir. Türk milliyetçileri bu kadar reaksiyoner pozisyon almak zorunda değiller. Kendi sözleri, kendi planları, siyasete yükledikleri anlam neyse bunu yapsınlar. Kim kiminle, hangi çerçevede, hangi eksende bir araya gelecek bıraksın kendileri karar versin. Biz OHAL konusunda tepkisi olan, Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşmasının tehlikesini gören bütün toplumsal kesimlerle, muhafazakar, liberal, sol, milliyetçi ayrımı yapmaksızın buluşmanın bir ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz. Bunu zaten kararlılıkla yapacağız. Kim bundan kaygı duyarsa bu bizim gündemimizde olmayacak.

Ama bizim için şu anda ittifakların seçim planlamalarının önünde bugün verilecek sınav var. Bugün bu baskıya göz yumup yarın sadece ittifak arayışına girerse siyasi partiler siyasete olan güven iyice biter. Şu anda zaten siyaset sorunları çözmekten uzak bir noktada, toplumu geren, kamplaştıran bir işlev görüyor. Bizse tam tersi bir beklentinin altını çizmek istiyoruz. Şu an toplumun çok ciddi bir kesimi OHAL mağdurudur ve OHAL’in bitmesi için bütün siyasi partiler üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Yoksa Türkiye çok daha büyük bir felakete sürüklendikten sonra hangi partinin hangi yöntemlerle parlamentoya girdiğinin, cumhurbaşkanı destek ilanlarıyla hangi pozisyonları kaptığının hiçbir önemi kalmayacak.” şeklinde konuştu.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz