HDP’li Önder: Bu ülke bir çiçek bahçesidir.. Mehter Marşı ile İzmir Marşı aralığına mahkum değildir

1

HDP, İstanbul’da referandum mitingi düzenledi. HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, sokakların, kaldırımların dili olmadığını, neler çektiklerini kendilerinin söyleyeceğini ifade etti. “Biz söylediğimiz için bu korku, bu telaş.” diyen Önder, şunları söyledi:

“Bu referandumda eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, partililerimiz, dostlarımız, gençler, kadınlar, tarihin gördüğü en büyük zorbalıkla karşı karşıyalar. Kendisine güvenen, bizden çekinmeyen bir insan, bir hükümet bu zulmü yapabilir mi? Telaşlarının en büyük belirtisi budur. Zulümleri artıyor, zevalleri yakındır.

Bu ülkede hükümetler gider gelir, bugüne kadar da bol miktarda gitti geldi, ama iktidarda olan tek yapı vardı, savaş koalisyonuydu. Giden geleni, gelen gideni arattı. ‘Savaş konusunda al birini vur ötekine’ diyecek kadar benzer güvercin kasapları bu ülkede hep iktidar oldular. Barışı en çok bu zulme maruz kalanlar barış bayrağını yere düşürmediler. Barış iradesini 2 metrekarelik zindandan tüm bölge halklarına bir bayrak gibi kavramsallaştıran, ete kemiğe büründüren Sayın Öcalan’a en büyük selamı gönderiyoruz.

Aslında oylanan evet ya da hayır değil, oylanan savaş mı barış mı meselesidir. Hiçbir gerekçesi yokken masayı deviren bu ülkede ‘Kürt de yoktur Kürt sorunu da yoktur’ diyen zihniyet hesap sorulamaz bir yere gitmek istiyor. Yoksa Taybet Ana’nın kanı yerde kalacak, bedeni buzdolabında kalan kardeşlerimin ahı üzerimizde kalacak. Bu savaş düzenine bunun için hep beraber hayır diyeceğiz.

Siyasetsizliği siyaset sanan bazı muhalefet partileri de bu değirmene su taşıdılar. Ama büyük bir bedel ödemeden bu hatalarının farkına varmaları gerekiyor. Bu ülke bir çiçek bahçesidir. Bu ülkede dünyadaki neredeyse bütün renkleri, bütün halkları, bütün inançları ihtiva eden bu topraklar, Mehter Marşı ile İzmir Marşı aralığına mahkum değildir. Üçüncü yol çok dilli, çok halklı bir birlikteliğin bütün dünyaya örnek olmasıdır. Derdimiz, hedefimiz budur.”

Eski Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk ise “Uzun yıllardan beri siyasetin içindeyim. 12 Eylül’leri, 1990’ları, 94, 95’teki vahşetleri gördük. Kürtleri sindirme ve susturma politikalarına rağmen, gün geçtikçe Kürtlerin özgürlük, demokrasi ve barış talebi dünyanın gündeminde yerini aldı. Sizler, duruşunuzla demokrasiye, özgürlüğe sahip çıktınız.

Faşizm bütün halkları ezer. Bugün yürütmek istedikleri siyaset, tüm halkların muhaliflerin, demokratların, vicdan sahibi insanların susturulması anlamına geliyor. Bugün yeni bir dönemin içine giriyoruz. Adeta tüm toplumu, bireyleri esir almak siyaset mantığıyla karşı karşıyayız. Şu anki referandum, tekçiliği esas alan, özgürlüğü kısıtlayan, halkların taleplerini yok etmeye çalışan bir politika olarak karşımıza çıkıyor.

Cumhurbaşkanının söylediği her şey kanun olarak görülüyor. Bunu yasalaştırarak herkesi esir almaya çalışan bir referandum olarak değerlendirilmesi lazım. Türkiye geleceği için çok önemlidir, esasta Kürtler için daha önemlidir. Bu referanduma evet dersek Cizre’deki vahşeti inkar etmiş oluruz, evet dersek Şırnak’ta, Silopi’de, Sur’da, Gever’de yaşanan vahşete onay vermiş oluruz. Partimizin genel başkanları zindanlarda. 85 belediyemizin eş başkanları zindanlarda. Bu referandumda hayır demek; Diyarbakır zindanlarına dönüştürülmek istenen cezaevlerine hayır demek, tutuklamalara hayır anlamına geliyor.

Kürtler güçlü bir şekilde hayır demezse, yarın Cumhurbaşkanı kürsüye çıkıp ‘Kürtler yürüttüğümüz siyasete evet dedi, Kürt sorunu yok’ diyecektir. Bunu uluslararası zeminde çok rahat kullanacaklar. Bu referandum Türkiye’nin geleceği için çok önemli, ama Kürtler için çok çok önemlidir.” şeklinde konuştu.

1 Yorum

  1. Mesajlarin daha sakin ve orta yollu olmasi gerekiyor eger “Hayir” oylari icin calisiliyorsa. Bu tip soylemler sadece HDP tabanina hitap eder, butun Kurtlere degil.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz