İyi Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan’dan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili teklif..

0

Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) ve Şişli Belediyesi tarafından düzenlenen “Bir Arada Yaşamanın ve Barışın İmkanlarını Aramak Ortadoğu Konferansı” başladı. Konferansa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen ile İyi Parti GİK Üyesi ve Isparta Milletvekili Nuri Okutan katıldı.

Güvenliğin sadece polisiye tedbirlerle sağlanamayacağını ve ülkede yaşayan hiç kimsenin “Bunlar” denilerek dışlanamayacağını dile getiren Okutan, “Hamasetle uğraşmak yerine gerçekleri görmeliyiz. Bizim anlayışımıza göre Türkiye önce kendisini kurtarmalı, sonra başkalarına yardım etmeye çalışmalı.” dedi.

İçte ve dışta barışın sağlanamamasının kaynağı olarak gösterdiği AK Parti iktidarının demokratik yollarla değişmesi için cumhurbaşkanlığı seçimini işaret eden Okutan, “Meral Akşener aday olmasa, anketlere göre Erdoğan ilk turda bu seçimi alacak. Bizim önerimiz her partinin kendi adayı ile seçime girmesi ve ikinci turda en çok oyu alan muhalefet adayı etrafında birleşilmesi.” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulduğu günden bu yana pek çok badireyi atlatarak ve güçlenerek bu günlere geldiğini anlatan Nuri Okutan, şunları söyledi:

“Bizlerin hem çabası hem de arzusu bundan sonra da devletimiz ve milletimizin karşılaştığı her türlü sıkıntıyı aşıp güçlenerek yoluna devam etmesidir. Bu konuda ümitliyiz. Çünkü devletimizi ve milletimizi taşıyan temeller güçlüdür ve onları geleceğe taşımaya azimli ve kararlı evlatları mevcuttur. Her zaman da olacaktır. Bugünlerde içeride ve dışarıda bilhassa da yakın coğrafyamızda devletimizin ve milletimizin aşması gereken ciddi sıkıntılar ve problemler yaşamaktayız. Karşı karşıya olduğumuz problemlerin büyüklüğü devletimizin ve milletimizin bekasını ilgilendirecek boyuttadır. Milletimiz haklı olarak ciddi endişeler içindedir. Ülkemiz içte kötü yönetilmekte, dışarıda ise her zamankinden daha büyük tehdit ve tehlikelere maruz bırakılmaktadır.

Bugün etrafımızda dönen hadiselerin ve içerdeki çaresizliğin milletimize yakışmadığı bir gerçektir. Halbuki ciddi bir insangücüne, stratejik önem ve değerde bir coğrafyaya, imparatorluktan süzülüp gelen tarihsel bir tecrübeye, kullanılıp geliştirmeye açık çok farklı ve zengin kaynaklara sahibiz. Bu unsurları iyi bir şekilde kullanarak daha iyi bir gelecek kurabiliriz. Ülkemizin geleceğini hazırlayabilir ve en önemlisi bu geleceğin istediğimiz gelecek olmasını sağlayabiliriz.

İnsanımızın ülkemizde birlik, huzur ve gelecek umudu görmek istediğini, çevremizde de dünyada da barış istediğini biliyoruz. Huzur ve güven sadece polisiye tedbirlerle sağlanmaz. Önce ülkede huzur ve güven ikliminin oluşması gerekir. Bunda da en büyük sorumluluk devleti yönetenlere düşer. Ülkemizde hiç kimsenin ‘bunlar var ya bunlar’ tarzında küçümseme ve ayrımcılık içeren suçlamalara muhatap olmak istemediğinin farkındayız. Çevremizde de dünyada da hiçbir ülke ‘Ey bilmem kim’ diyerek kendisine ayar verilmesine müsaade etmez. Herkesle kavgalı olanların, her gün yeni birilerini karşısına alanların ne ülkemizde birlik ne de çevremizde huzur ve güven sağlaması mümkün değildir.

Türkiye’nin demokrasi, hukuk, hak ve özgürlükler alanında evrensel standartlardan uzaklaştırılması onu uygar dünyanın tüm karar ve çalışma mekanizmalarından da uzaklaştırılması sonucunu doğuracaktır. Avrupa ile bütünleşme iddiasındaki Türkiye’nin devletler liginde en alt kümeye doğru yuvarlanmasına izin vermemeliyiz

Yapılan kamuoyu araştırmaları;Sayın Meral Akşener’in Cumhurbaşkanlığına aday olmaması halinde Sayın Erdoğan’ın ilk turda cumhurbaşkanı seçilebileceğini, Sayın Akşener’in aday olması halinde ise seçimlerin 2. tura kalacağını gösteriyor. Cumhurbaşkanlığı için mümkünse bütün partiler ilk turda kendi adaylarını çıkarmalıdır. Bu şekilde davranıldığında seçimlerin 2. tura kalması ihtimali çok yüksektir. 2. Turdaki seçimin başa baş çok ciddi bir seçim mücadelesi olacağı görülüyor. Cumhurbaşkanlığının 2.turunda tek adamlık peşinde olan adayın karşısındaki aday kim ise o desteklenmelidir. Biz mevcut yönetimden memnun olmayan kitlelerin 2.turda sandıkta ittifakı sağlayacağına ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin muhalefet tarafından kazanılabileceğine inanıyoruz. Bunun için yüzde 50+1 oy gerekmektedir. Bu nedenle toplumsal muhalefetin ortak akılda buluşması ve toplumsal güç birliğine yönelmesi demokratik tek yol olarak karşımızda durmaktadır.

Denetimsiz ve gözlemsiz tek bir sandık ve kurul bırakılmamalıdır. Hileli hiçbir sonucun kabul edilmeyeceği ve böyle bir durumda meşru bütün imkânların kullanılarak karşı çıkılacağı şimdiden deklare edilmelidir. Seçimleri kazanan adayın atacağı adımlar için temel ilkeler herhangi bir pazarlığa konu yapılmadan deklare edilmelidir. Bize göre iktidarın acımasızlığı karşısında yıllardır mağdur ve mazlum durumda olan geniş kesimlerin kabul etmemesi imkânsız; yüzde 100 kabul görebilecek temel konular şunlar olacaktır; hukuk devletinin ihyası, demokratik düzenin ihyası, haklar ve özgürlükler düzeninin ihyası. Acil el atılması ve düzeltilmesi gerekli hususların gereğinin yapılacağı ve kısa zamanda parlamenter sisteme dönüleceği deklare edilmelidir.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz