Kılıçdaroğlu’ndan Bahçeli’ye: Biz kimsenin gölgesine sığınmayız, medet ummayız

0

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup toplantısında konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin eleştirilerine cevap veren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Özel olarak kimseyi suçlamadım, bir yanlışı varsa hatırlatırım. Muhafet partilerini özellikle eleştirmem, eğer muhalefet partileri birbirin eleştirirse iktidar çıkar sağlar. Sayın Bahçeli beni eleştirmiş, onun ağzından yanıt veriyorum. Sayın Bahçeli; 8 Nisan 2014’te Türklüğü reddeden, TC’yi silen bir inkarcıdan Türkiye Cumhurbaşkanı olamaz. Tekeden süt sağılmaz, Recep Tayyip Erdoğan’dan da Cumhurbaşanı olmaz. Her vatan evladı Cumhurbaşaknı olabilir ne var ki Recep Tayyip Erdoğan olamaz. Sayın Bahçeli ben sana ne söyleyeyim

Ben sana birşey demiyor, sözlerini hatırlatıyorum. Ülkücü kardeşlerimin bayrak, vatan sevgisi, insan sevgisi benim yüreğimde de aynen vardır. Benim gönlümde de vatan sevgisi, bayrak sevgisi, insan sevgisi vardır. Biz kimsenin gölgesine sığınmayız, medet ummayız. Birilerinin önünde diz çöküp yalvarmayız, o nedenle ülkücü kardeşlerime tek bir sözüm yok. Onların başımın üzerinde yeri var. Ama partisine sahip çıkmayanları kendi sözüyle vurmak zorundayım.

Ekonomiden hepimiz şikayetçiyiz, Saray ve çevresi hariç, tefeciler hariç. Onların dışında herkes geçim derdinde. Eti gramla alan bir noktaya getirdiler bizi. Enflasyon düştü diye bugün havuz medyası manşet atmış. Bakın toplumu nasıl kandırmak istiyorlar. Düşen ne? Yüzde 39’u dizel otomobil fiyatları düştü. Yüzde 21’i benzinli otomobil fiyatlarındaki düşüş nedeniyle enflasyon da düşüyor.

Bizim işçi arkadaşımız her gün otomobil mi yiyor? Zeytin yiyor, peynir yiyor. Bunlar düştü mü; hayır tam tersi artıyor. Vergileri düşürdüler, otomobilde fiyat düştü. Bizim derdimiz asgari ücretli, iş bulamayan vatandaş, asgari ücretin altında maaş alanlar. Bir de kayıtdışı çalışanlar var.

Vatandaş borç batağında borç. 520 milyar lira vatandaşın bankalara borcu var. Ne kadar faiz ödüyorlar bu yılın ilk 10 ayında 55,5 milyar lira. Vatandaşım oturup bi düşünsün kime çalışıyor? Bankalara çalışıyor, faize gidiyor. Çiftçi de borç batağında. Konya’dan küçük bir devlet var Hollanda. Hollanda’nın tarım ihracatı Türkiye’den 6 kat fazla. Niye; Türkiye’de çiftçi üretmiyor. Niye, küstürdüler.

Kayseri’de hayvan ithal eden bir vatandaşımız, ‘Ben yüzde 25 vergi ödedim, hayvan ithal ettim, benden sonra birileri vergi ödemeden ithal etti’ diyor. Bunların yönetim anlayışı cebimi nasıl doldururum, köşeyi nasıl dönerim anlayışı. Bir de bunların havuz medyası var. Geçen bir iş insanı ile görüşüyorum. Nasıl dedim durum, felaket dedi. E dedim biraraya geliyor musunuz, birşey yapıyor musunuz? Hayır diyor. Moralim bozulunca A Haber’i açıp rahatlıyorum diyor.

Bu düzenden vatandaş memnun değil, kimler memnun Saray. Onların mutfağı dolu. Sarayın çevresi de çok memnun. Sana dolar üzerinden ihale vereceğim diyor. Bir de tefeciler var onlar da mutlu. Tefecilik soygun düzeni demek. Türkiye’nin nasıl soyulduğuna bir örnek vereceğim.

Biliyorsunuz firmalar konkordato ilan ediyor. Şimdi bir kanun teklifi getirdiler. Diyor ki devlete ait üniversitelerin işletmelerine devletin borcu var. Biz bu borcu ödeyemiyoruz. Cumhurbaşkanı bir oran belirleyecek kabul edene ödeyeceğiz. Yani devletin 100 bin lira borcu var, Cumhurbaşkanı 50 bin ödeyeceğim diyecek kabul eden alacak. Bu hükümetin konkordato ilan etmesidir

Bu şartları kabul ederseniz öderiz diyorlar. Fakülteler diyecek ki biz alacağımızdan feragat edeceğiz. Davalardan feragat edecekler, hak ve alacakları hiçbir şekilde dava açamyacaklarına dair imza atacaklar. Böyle bir örnek yok. Dişçilik fakültelerinin borcunu ödeyemeen bir devlet olabilir mi? Ve bunu zorla yapacaksınız. Ekonomik krizi hepimiz yaşıyoruz, daha yaşayacağız. Biz 13 madde halinde krizin nasıl çözüleceğini açıkladık. O maddelerden biri de devletin tasarruf etmesiydi. Vatandaştan aldığın vergiyi doğru dürüst harcayacaksın dedik.

G20 toplantısına gidildi. Suudi Arabistan yetkilileri de oradaydı. Cinayeti Kanada Başkanı dile getiriyor, Erdoğan konuşmuyor. Ben konuşacaktım, olmadı diyor. Ne oldu senin one minutelerin vardı. Bizim havuz medyasının gazetecileri orada. Suudi üst yönetimine Kaşıkçı’nın cesedi nerede açıklayın dedim diye demeç veriyor. Bu havuz medyasının gazetecileri çıkıp da “Bu Kılıçdaroğlu denen bir adam var, bu 20 kişi cinayeti işledikten sonra sizin haberiniz vardı diyor. Siz bunların ellerini kollarını sallayarak çıkmasına izin verdiniz diye soramıyorlar. Siz gazeteci değil, medyanın yüz karasısınız.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz