- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Hatay’da konuştu. AK Parti ile MHP arasındaki Cumhur İttifakı’nı değerlendiren Akşener, şunları söyledi:
“25 Ekim’de partimiz kuruldu, korku bir duman gibi dağları sardı, bir baktık saray koalisyonu ortaya çıkmış; birisi sandalyesini kurtarmak için öbürü tek adamlıkta işlediği her türlü cürmü kurtarmak için anlaşmışlar. Kararlar alındı, ‘İYİ Parti’ye televizyonları kapatın, gazeteleri kapatın, bütün görünme alanlarını kapatın, zorluk çıkarın, kimseler görmesin’ denildi. Onun için önce size sonra Allah’a sırtımızı dayadık ve gezmeye başladık.
Bugün itibarıyla 43 ile gitmişiz, 37 ilimizin il teşkilatlarını açmışız. Kurmaz dediler kurduk, yapamaz dediler yaptık, şimdi de diyorlar ki başaramaz, buradan iddia ediyorum başaracağız. Ağabeyler anlaşmıştı, dediler ki her şey yolunda, ağabeyler kendi seçtikleri rakipleriyle kum havuzunda oynamaya alıştılar ama İYİ Parti ortaya çıktı, seçilmiş rekabetin bütün kurlarını bozdu.
Dün çiftçiler saraya davet edilmiş. Orada öğrendik ki; Türkiye dünyanın en pahalı gıdasını tüketen ülke değilmiş de, dünyanın en büyük gıda ihracatçısıymış. Yalan söylüyorsunuz! Türkiye’de tarımı bitirdiniz. Şunu net bir şekilde söyleyeyim: Çiftçiyi göçerttiler. Çiftçi göçtüğünden hayvancılık da bitiyor. Artık samanı da ithal ediyoruz. Sırbistan’dan et, Brezilya’dan hayvan ve domuz kemiğinden yapılmış hayvan yemi ithal ediyoruz. Böylece Türkiye’de hayvancılığı bitiriyorlar.
Şimdi hayvan yetiştiricisine 300 baş hayvan vereceklerini söylediler. Hesap ettik güya 1116 çiftçiye hayvan verip hayvancılığı kurtaracaklarmış. Bunlar ancak satmayı bilir. Ancak Türkiye’nin ürettiği, Atatürk’ün zor şartlar altında kurduğu sizin varlıklarınızı satmasını bilirler.
Ey gençler, size seslenmek istiyorum: Size miras kalacak, Cumhuriyetin kuruluşundan beri Türkiye’nin ürettiği kuruluşları tek tek sattılar. Sattıktan sonra o fabrikalar üretime devam edemedi. İstihdam yaratamadı. Arsaları kupon arazi oldu. AVM diktiler. Siz işsiz kaldınız.
ABD Dışişleri Bakanı tak dedi, bizimkiler şak 14 şeker fabrikasını satışa çıkardılar
ABD dışişleri bakanı Türkiye’ye geldi. Ak Parti genel başkanıyla, ABD dışişleri bakanı saklı gizli, tutanaksız bir görüşme yaptı. Bugüne kadar mısır şurubu dedim, bebeklerimiz şeker hastası oluyor dedim. O toplantıdan 14 şeker fabrikasının satışı çıktı. Buna lütfen mani olunuz. Bunlar sizin geleceğiniz. Biz bunların satılmaması için elimizden geleni yapacağız. Nasıl Merkel tak istedi, şak yaptıysa; ABD başkanına bile gerek yok, ABD Dışişleri Bakanı tak dedi, bizimkiler şak 14 şeker fabrikasını satışa çıkardılar. Haram zıkkım olsun!
Sayın Erdoğan bu tarz ilişkilere, ittifaklara alışık. 2010 referandumunda Fetö de evet dedi. Demirtaş, 2010’da, bebek katili Apo’nun el yazısıyla yazılmış ‘gelin bu referanduma evet oyu verin’ talimatını Ak Partili bir bakanın getirdiğini söyledi. Reddedildi mi? Hayır. Bunlar yıkım ve çukur ittifakıydı. Şimdi de çıkar ittifakı var. Ama Allah’ın izniyle hem genel seçimlerde hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu ittifakın milletimiz tarafından yerle bir edileceğini buradan görüyoruz. Allah’ın izniyle biz başaracağız, başaracağız, başaracağız!
Bugün yaralı şehir Hatay’dayız. Reyhanlı’ya bombalar düşüyor. Hatay insanı ki farklılıkları sevgiye, kardeşliğe, üretime, birlikteliğe çeviren insanlardır. Buradaki Suriyeli mültecilere sözümüz yok. Ama Suriye konusunu bu hale getiren iktidara söyleyecek çok sözümüz var.
3,5 milyon insanın evinden yurdundan edildiği bir zaman dilimini birlikte yaşadık. Bizimkilerin iş bilmezliği sebebiyle o insanlar evlerinden oldu. Türkiye’nin de dengesi bozuldu. Peki kim kazandı? Hiç kimse. Türkiye kazandı mı? Hayır. Suriye kazandı mı? Hayır. Kim kazandı?
Şimdi Sayın Erdoğan’a soruyorum: 3,5 saatlik Tillerson görüşmesinde, Rıza Zarrab’ı konuştun mu? Karşılığında şeker fabrikalarını kapatmayı konuştun mu? Kıbrıs’ı konuştun mu? Afrin’i, Fırat’ın doğusundaki zararlı oluşumları konuştun mu? Bir soru daha; Fırat’ın doğusunda kurulan o zararlı yapıya yol verdin mi kardeşim? Bu milletin sesi olarak, vallahi ,billahi, tallahi bunun takipçisi olacağız ve gereğini yapacağız. Buradan ilan ediyorum, sen de dinle!”
