Meral Akşener: Ülkemiz OHAL ile yönetiliyor.. ‘Yolsuzluk hırsızlık değildir’ diye din adamı profesörden fetva alınır oldu

0

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Ekonomi, maliye, eğitim, dış politika ve güvenlik, teknoloji ve bilişim, tarım ve gıda başta olmak üzere her siyasi partiye nasip olmayacak genişlikte ve nitelikte bir çalışma kadrosunu oluşturduklarını belirten Akşener, şunları söyledi:

“‘Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım? diye soran Siyrone de Berjerak’ın sözlerini hatırlayalım: ‘Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip, taklalar mı atmalıyım?’ İstemem! Eksik olsun! Çıktığımız bu yolda Necip Fazıl’la Nazım Hikmet, yan yana yürüsünler istiyoruz. Güzel ülkemiz farklılıkları eşeleyerek kutuplaşmak yerine, benzerlikleri, ortaklıkları ortaya koyarak büyüsün istiyoruz.

12 Mart, 12 Eylül dönemi diktaları şarkılardan korkardı. Şarkılardan şimdi de mi korkuluyor? Bu ruh hali, güç şişmesi olarak anlaşılmamalıdır. Bu ruh hali, özgüvensizlik olarak anlaşılmalıdır. Biz, Sayın Erdoğan da şarkılardan korkmasın diye siyaset yapıyoruz.

Bu öyle bir oyun ki, iktidarın Gaziantep milletvekili ‘imdat’ diye bağırıyor, ‘FETÖ borsası açıldı, parayı basan işadamı serbest kalıyor’ diyor. Bu durum herhangi bir gelişmiş ülkede yaşansa, ülkeyi yönetenler sokağa bile çıkamaz. Yargı temsilcileri utanır, kendini sorgular.

Kimse bizden 1946 seçimlerindeki şartları olumlamayı beklemesin

Sayın Erdoğan ya bu işlere dikkatini vermeli ya da kim dost, kim düşman belirlemeli. Bir taraftan Gezi olaylarına terör eylemi demekte ısrar ediyorsunuz, diğer taraftan olayları başlatan emniyet müdürü FETÖ’cü ve sadece 10 ay gibi bir ceza alıyor. Bu nasıl bir çelişkidir?

Kimse bizden 1946 seçimlerindeki şartları olumlamayı beklemesin. Günümüzde de o şartlarda seçim yapmayı planlayanları buradan uyarıyoruz. Milletimiz o günleri mücadelesini vererek aştı. Demokrasimizi kimse o günlere döndüremez. 1947’de Demokrat Parti, partili cumhurbaşkanlığı ve seçim sistemi konularına itirazen sine-i millet kararı almıştı. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, parti tüzüğünü değiştirip Genel Başkanlığı bırakarak krizi çözmüş ve üstün basiret göstermiştir.

Hafta ortasında, çok önemli bir gelişme yaşandı. Büyük bir Medya Grubunun satıldığını öğrendik. Medya tekelleşmiyor, partileşiyor. Endişe büyük, fakat biz bu yola medyadan destek bekleyerek çıkmadık. Milletimize güvenerek yürüyoruz. Biz iktidara biat eden değil, hür bir medya hayal ediyoruz. Ne dünkü gibi 28 Şubat azgını, Ne de bugünkü gibi havuz şişkini bir medya istemiyoruz.

‘Millete hesap vermek ciddiyet ister’ diyeceğiz. Diyeceğiz de, kaybetmişe laf söylemek zaman kaybı olur. Devleti yönetenler ciddiyetini kaybettiği için, doların 4 Liraya, avronun 5 liraya, benzinin 6 liraya varmasını konuşacak kimseyi bulamıyoruz. 2005 yılında 4 kilo buğday satıp 1 litre mazot alabilen çiftçimiz, bugün 5.5 kilo buğday satıp 1 litre mazot alabiliyor. Ayıptır günahtır.

Doğayı Koruma Derneği açıkladı; ülkemizin sulak alanları kuruyor. Tamam iklim ısınıyor da bunlar ne yapıyor? Sulama sistemimiz yanlış, tarım anlayışımız terk edilmiş, oraya buraya, doğaya inat santraller kurulmuş. Yemyeşil ülkemizi harabeye çevirdiler.

Gazze’ye gideceğim’ sözünü tutmasını istiyorum

Değerli Gençler, tehlikede olan, satılan, yağmalanan sizin geleceğiniz! Geçmişte satılanların akıbetlerini biliyoruz. Bizimle birlikte yürüyün. Her yerde yanımızda olun. Amacımız; bu ülkenin güzel geleceği oldukça, ortak dili tuttururuz. Ben bu yolu yanımda gençler olmadan yürümem!

Dinimizi güncelleyelim diyorsunuz da, toplumsal bozulmanın nedenlerini neden aramıyorsunuz? Biz böyle değildik. Cesaretiniz varsa, bu bozulmanın nedenlerini araştırın, ortaya koyun. Ama o yol size çıkacağı için, bunu asla yapmazsınız, yapamazsınız.

Yoksulluk arttı. Yasaklara gelince ülkemiz OHAL ile yönetiliyor. Artık internet yayınlarına bile yasak getiriyorlar. ‘Yolsuzluk hırsızlık değildir’ diye din adamı profesörden fetva alınır oldu, yolsuzluk meşrulaştırıldı.

Partinin adını adalet ve kalkınma koydular ama adalet kim siz kim. AKP Genel Başkanı Afrin’e gideceğim diye tutturdu. Sizi durduran mı var gidin? Afrin’de şimdi Mehmetçiğimiz var ama biz sizin ‘Gazze’ye gideceğim’ sözünü tutmasını istiyorum. İnsanlar artık televizyonu açmaz oldu. Sizin sözlerinizi dinlemekten usandılar artık. ‘Harun olacağız’ dediniz, Karun oldunuz.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz