Rusya ve Ukrayna’ya ‘insani ateşkes’ çağrısı!..

0

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Genel Merkezinde gazetecilere, savaşın binlerce kişinin hayatına mal olduğunu, 10 milyon kişiyi yerinden ettiğini, altyapıları sistematik olarak yok ettiğini ve dünya genelinde gıda ve enerji fiyatlarının hızla atmasına neden olduğunu söyledi.

Bu insani trajedinin insani yardımlarla çözülemeyeceğine dikkati çeken Guterres, “Ciddi siyasi müzakerelerde ilerleme kaydedilmesi için derhal insani ateşkes çağrısında bulunuyorum.” dedi.

Guterres, BM’nin Rusya ve Ukrayna ile insani ateşkes sağlanmasının yollarını aradığını belirterek, çatışmaların durmasının temel insani yardımların ulaştırılmasına imkan tanıyacağını ve insani ateşkesin çok sayıda hayat kurtaracağını ifade etti. Genel Sekreter, nükleer, biyolojik ve kimyasal bir savaş ihtimalini ise hayal bile etmek istemediğini sözlerine ekledi.

BM: Ukrayna'da en az 1151 sivil öldü, 3 milyon 866 bin 224 mülteci komşu ülkelere geçti

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğince (BMMYK) yapılan açıklamada, Ukrayna’daki mülteci krizine ilişkin çeşitli kaynaklardan edinilen veriler paylaşıldı.

Açıklamada, 24 Şubat-27 Mart’ta yarıdan fazlası Polonya’ya olmak üzere Ukrayna’dan 3 milyon 866 bin 224 mültecinin komşu ülkelere geçtiği belirtildi.

Komşu ülkelerden en çok Polonya’ya (2 milyon 293 bin 833), Romanya’ya (595 bin 868), Moldova’ya (383 bin 627), Macaristan’a (354 bin 41) ve Slovakya’ya (275 bin 439) mültecinin geçtiği aktarılan açıklamada, Donetsk ve Luhansk bölgelerinden 21-23 Şubat’ta 113 bin kişinin Rusya’ya geçiş yaptığı kaydedildi. Ukrayna’dan komşu ülkelere giden mültecilerin yüz binlercesinin buradan diğer Avrupa ülkelerine geçtiği biliniyor.

Öte yandan, BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Ukrayna içinde de 6,5 milyon sivilin yerinden edildiğini, böylelikle komşu ülkelere geçen mültecilerle birlikte yerinden edilen Ukraynalıların toplam sayısının 10 milyona ulaştığını bildirmişti.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine göre ise Rusya-Ukrayna savaşında 24 Şubat-27 Mart’ta en az 1151 sivil hayatını kaybetti, 1824 sivil yaralandı. Açıklamada, sivil ölü ve yaralı sayısının tespit edilenden çok daha yüksek olabileceği vurgulandı.

Sivil kayıpların çoğunun, ağır topçu ve çok namlulu roketatar sistemlerinden yapılan bombardımanlar ve hava saldırıları dahil olmak üzere geniş bir etki alanına sahip patlayıcı silahların kullanılmasından kaynaklandığı ifade edildi.

Ukraynalı makamlardan bugün yapılan açıklamada ise savaşın başından bu yana 143 çocuğun öldüğü, 216 çocuğun da yaralandığı bildirilmişti. BM, Ukrayna’da sivil kayıplara ilişkin sadece teyit edebildiği rakamları açıklıyor. Ukrayna makamlarına göre ise hayatını kaybeden sivillerin sayısı çok daha fazla.

En az 7 gazeteci öldü

Öte yandan, dünyada gazetecilerin yasal hak ve güvenliğini sağlamak için çalışan Cenevre merkezli Basın Amblem Kampanyası (PEC), yaptığı yazılı açıklamada, Ukrayna’da Rusya’nın saldırılarının başladığı günden bu yana ülkede görev yapan 7 yabancı uyruklu ve yerli gazetecinin, Rusya’nın saldırıları sonucu hayatını kaybettiği belirtildi.

Ukrayna’nın medya üzerindeki kontrolleri sıkılaştırdığı belirtilen açıklamada, 1 gazetecinin de kayıp olduğu ve onlarca gazetecinin de yaralandığı bilgisi paylaşıldı. Açıklamada ayrıca, Rusya’nın işgali altındaki bölgelerde Ukraynalı gazetecilerin çalışmasını engellediği, bunların yerine Rusya’nın resmi medya organlarının görev yaptığı kaydedildi.

İrpin Belediye Başkanı Aleksandr Markuşin, yayınladığı video mesajında, daha önce Rus ordusunun girdiği Kiev yakınlarındaki İrpin şehrinden Rus birliklerinin tamamen çıkartıldığını söyledi. Markuşin, “Bugün iyi bir haberimiz var, İrpin şehri kurtarıldı. Şimdi ‘temizlik operasyonu’ yapılıyor.” dedi.

Tehlikeli olduğu için halkın şehre dönmesine hala izin verilmediğini dile getiren Markuşin, Rus ordusunun ileride kente saldırı yapabileceğini ve bundan dolayı kentin savunmasını pekiştireceklerini sözlerine ekledi. Markuşin, Rus ordusunun kentten çıkartılmasından dolayı Ukrayna silahlı kuvvetlerine teşekkür etti.

Zelenskiy: Ukrayna'da kaçırılan bazı belediye başkanları öldürüldü

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Londra merkezli The Economist’e verdiği röportajda, Rusya-Ukrayna savaşının başlangıcı ve gidişatına ilişkin soruları yanıtladı.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, “Savaş başladığında birden ‘İnsanlar bunu yapmamı istiyor ve ben de yapıyorum’ diye mi düşündünüz yoksa ‘Yaptığım şey bu ve beni desteklemek zorundasınız’ diye düşünerek mi karar verdiniz?” sorusuna, şu yanıtı verdi:

“Sanırım hiç kimse başladığında ne yapacağını anlamadı. Kiev’de, evde, rezidanstaydım. O anda evdeydim. Saat 04.50 idi. Karım ve çocuklarımlaydım. Beni uyandırdılar. Şiddetli patlamalar olduğunu söylediler. Birkaç dakika sonra bir roket saldırısının devam ettiği sinyalini aldım. Neler olduğunu bilmiyorlardı. (Saldırmaya) hazırlandıklarını biliyorduk. Elbette biliyorduk. İlk yaptığımız OHAL ilan etmek oldu ve birkaç gün sonra Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Toplantısında sıkıyönetim ilan ettik. Rusların saldırabileceğini anladık ama büyüklüğünü anlamadık.”

Zelenskiy, Ukrayna’nın kazanma şansı olup olmadığı sorusuna ilişkin, “Zafere inanıyoruz. Başka bir şeye inanmak imkansız. Kesinlikle kazanacağız çünkü burası bizim evimiz, bizim toprağımız, bizim bağımsızlığımız. Bu sadece zaman meselesi.” yanıtını verdi.

Ukrayna zaferinin, mümkün olduğunca çok hayat kurtarabilmek olduğunu söyleyen Zelenskiy, “Evet, mümkün olduğu kadar çok hayat kurtarmak için çünkü bu olmadan hiçbir şeyin anlamı olmazdı. Toprağımız önemli, evet, ama sonuçta sadece toprak. Savaşın ne kadar süreceğini bilmiyorum ama elimizdeki son şehre kadar savaşacağız.” ifadelerini kullandı.

“Daha önce daha sert yaptırımlar uygulansaydı büyük çaplı Rus saldırısı gerçekleşmeyecekti”

Zelenskiy, kazanmak için daha fazla yardıma ihtiyacın olup olmadığı ve varsa hangi tür yaptırımlara ihtiyaç olduğu sorusunu, şöyle cevapladı:

“İhtiyacımız olan maddelerden uzun bir listemiz var. Öncelikle kendinizi bizim yerimize koyup, durum karmaşıklaştıktan sonra değil, önlem alarak hareket etmelisiniz. Bu, bizim partner ülkelerimizi ilgilendiriyor. Burada yaptırımlardan bahsediyoruz. Eminim daha önce daha sert yaptırımlar uygulansaydı, büyük çaplı bir Rus saldırısı gerçekleşmeyecekti. Farklı bir ölçekte olabilirdi ve Belarus’un yardımı olmadan bize daha fazla zaman kazandırabilirdi. Ne yapılmadı? (Batılı ortaklarımız) bankacılık sisteminin SWIFT’den ayrılmasına ilişkin yaptırımları tamamlamadı, daha birçok bankanın bağlantısı kesilmedi. Bizi desteklemek için çok önemli adımlar attılar ama Rusya’nın merkez bankasıyla bağlantı koparılmış değil. Rusya’nın petrol ve gaz ihracatına ambargo koyun. Bütün bu yaptırımlar eksik. Tehdit edildiler, ancak henüz uygulanmadı. Şimdi kararın, Rusya’nın bize kimyasal saldırı başlatıp başlatmamasına bağlı olduğunu duyuyoruz. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bizle, üzerinde deney yapılacak kobaylar değiliz.”

Zelenskiy, Batılı ortaklarının, şimdi Rusya’ya askeri-stratejik bir mercekle baktığını ve Ukrayna’yı bir kalkan olarak kullandığını belirterek, “Acıyı hisseden bizleriz. Ukrayna’nın yanında olmaları iyi, ancak Rusya’yla diyaloglarında savunucu olmayı bırakmaları gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu arada Ruslar Mariupol, Melitopol, Berdyansk, Herson, Harkiv’e malzemelerimizi engelledi ama onlar şehirlerde değiller. Onlar ne yapar? Örneğin, Melitopol ve Berdyansk’ta rubleye geçiyorlar. Şehirlerimizin belediye başkanlarını kaçırıyorlar. Bazılarını öldürdüler. Bazılarını bulamıyoruz. Bulduklarımızın bazıları zaten ölmüş ve bazılarının yeri değiştirildi. 2014’te Donbas’ta yaptıklarının aynısını yapıyorlar. Bu operasyonları aynı kişiler gerçekleştiriyor. Aynı metodoloji.”

“Macron, Rusya’dan korkuyor”

Zelenskiy, “Daha fazla silah istediğinizde, Fransa Cumhurbaşkanı (Emmanuel) Macron tanklar gibi saldırı silahlarının, Ukrayna’nın ortaklarının geçemeyeceği kırmızı bir çizgi olduğunu söyledi. Neden?” sorusuna, “Çünkü Rusya’dan korkuyorlar. Hepsi bu ve ilk söyleyenler ilk korkanlardır.” yanıtını verdi.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ı ise daha fazla yardım eden bir lider olarak niteleyen Zelenskiy, “Ülkelerin liderleri, seçmenlerinin nasıl hareket edeceklerine göre tepki verir. Bu durumda, Johnson bir örnektir.” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy, İngiltere’nin kesinlikle Ukrayna tarafında olduğunun altını çizerek, “(İngiltere) Dengeleyici bir hareket sergilemiyor. İngiltere, durumdan çıkış yolu için bir alternatif görmüyor. İngiltere Ukrayna’nın kazanmasını ve Rusya’nın kaybetmesini istiyor ancak İngiltere’nin savaşın sürmesini isteyip istemediğini söyleme noktasında hazır değilim.” dedi.

“Bence Almanlar bugün bir hata yapıyor”

Almanya’nın Ukrayna’ya destek konusunda izlediği politikaya ilişkin yorumunun sorulması üzerine Zelenskiy, şunları kaydetti:

“Dengeli olmaya çalışıyorlar. Rusya’yla uzun bir ilişkileri var ve duruma ekonominin prizmasından bakıyorlar. Zaman zaman yardım ederler. Bence onlar durum geliştikçe duruma uyum sağlamaya çalışıyorlar. Ayrıca, mevzunun kendi ülkelerini nasıl etkilediğine de bakıyorlar. Ülke içerisinde kendilerine baskı yapılırsa, yardım edebilirler ve yaptıklarının yeterli olduğunu gördüklerinde durabilirler. Almanya’nın gerçekten yardımcı olabilecek ülkeler arasındaki durum konusunda herkesten daha pragmatik olduğunu düşünüyorum. Bence Almanlar bugün bir hata yapıyor. Sık sık hata yaptıklarını düşünüyorum. Almanya’nın Rusya’yla olan ilişkilerinin mirasının bunu gösterdiğini düşünüyorum.”

Zelenskiy, Batı’da uzun bir savaşı umursamayan ülkelerin de olduğuna işaret ederek, bazı ülkelerin ise savaşın çabucak bitmesini istediğini, bunun nedeninin, Rus pazarının büyük olması ve kendi ekonomilerinin savaş sonucu zarar görmesi olduğunu belirtti.

Bazı küçük ülkelerin ise kendilerini tamamen desteklediğini ifade eden Zelenskiy, bu ülkelerin daha liberal olduğunu ve insani meselelerle ilgilendiğini, savaşın ne pahasına olursa olsun bir an önce bitmesini istediklerini bildirdi.

Zelenskiy, ABD’nin ise birçok ülkeyi kendilerine yardım etmesi için çabaladığını ancak bunun ihtiyaçları olduğundan biraz daha yavaş olduğunu belirtti.

“Ruslar, askerlerimizden korkuyor ve kaçıyor”

Zelenskiy, “Batı’dan en çok ne istiyorsunuz?” sorusuna, “Uçaklar, tanklar ve zırhlı personel araçları. İhtiyacımız kadarına sahip değiliz. Ruslardan çok şey aldık. Onlar kaçıyor. Askerlerimizden korkuyorlar ve kaçıyorlar. Sanırım dün 12-17 tank aldık.” ifadelerini kullandı.

“Ekipman alma konusunda ilerleme kaydediyor musunuz?” sorusuna, Zelenskiy, “Bilmiyorum. Bu ülkelerin iradesine ve ABD’ye, NATO’ya bağlıdır. Bu ülkelerin çoğu, özellikle Avrupa ülkeleri, NATO’nun iznine ihtiyaçları olduğunu ve buna sahip olmadıklarını söylüyor.” karşılığını verdi.

Zelenskiy, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in taleplerine ilişkin de şu açıklamalarda bulundu: “Putin’in önerdiği, daha doğrusu bir ültimatom şeklinde talep ettiği, ülkenin parçalanmasını tehlikeye atabilecek tavizlere gelince, onları asla yapmayacağız. Hiçbir zaman. Bu taleplere boyun eğmemekte kararlı olduğumuz sürece kazanırız. Kazandığımızı düşünüyorum. Askeri durum zor ama saldırıları geri püskürtüyoruz.”

Almanya Başbakanı Scholz: Bu savaş durumuna alışmak istemiyoruz

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Ukrayna ile ciddi müzakereler yapma çağrısında bulunarak, bu savaş durumuna alışmak istemediğini söyledi.

Scholz, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ile düzenledikleri ortak basın toplantısında, görüşmelerinin odağında Ukrayna’daki durumun bulunduğunu belirtti. Savaşın 5. haftaya girdiğini ve Ukrayna’da ölümlerin, yıkımların ve acının azalmadan devam ettiğine işaret eden Scholz, “Bu savaş durumuna alışmak istemiyoruz.” ifadesini kullandı.

Scholz, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmakla uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve bunun kabul edilemeyeceğini yineleyerek, “Rusya Devlet Başkanına ateşkes konusunda anlaşmaya varmayı ve Ukrayna ile ciddi müzakereler yapmayı kabul etme çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Almanya’nın yıllar sonra tutumunda değişikliğe giderek ilk kez savaş bölgesine silah ve askeri malzeme gönderdiğini belirten Scholz, Ukrayna’ya insani, mali ve askeri desteğin süreceğini kaydetti. Avrupa Birliği (AB) ülkelerine insani yardım konusunda verdikleri sözü hatırlatan Scholz, Ukrayna’dan gelen mültecileri kabul etmeye çağırdı.

Scholz, Almanya’nın Rusya’ya olan gaz, petrol ve kömüre ilişkin bağımlılığını azaltması gerektiğini belirterek, ülkesinin enerji kaynaklarını çeşitlendirme konusunda yoğun çalıştığını, bu krizin enerji dönüşümünün ne kadar önemli olduğunu da gösterdiğini kaydetti.

İsveç Başbakanı Andersson ise Ukrayna’daki savaşta sivillere ve hastanelere de saldırılar yapıldığına işaret ederek, bunun sorumlusunun Rusya Devlet Başkanı Putin ve yönetiminin olduğunu söyledi.

Andersson, Ukrayna’dan AB’ye ulaşan mültecilere katkı sağlanacağını ancak bunun “çok büyük ölçüde” olmayacağını söyledi. Mülteciler konusunda çözümün bir parçası olacaklarını aktaran Andersson, savaşın sona erdirilmesi için Putin’e baskı yapılması gerektiğini vurguladı.

Andersson, İsveç’in bir askeri ittifakta yer almadığına işaret ederek, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından Avrupa’daki güvenlik düzeninin değiştiğini, bu sebeple ülkesinde buna ilişkin tartışmaların sürdüğünü ve ülkesinin durumunun yeniden değerlendirildiğini kaydetti.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz