Saadet Partisi Genel Başkanı Karamolloğlu: ‘Benim gibi düşünmeyen vatan hainidir’ anlayışından vazgeçilmesi gerekir

1

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamolloğlu, Burdur’da fabrika çalışanları ve şeker üreticileri ile bir araya geldi. Terör hadiselerinin son bulması temennisinde bulunan Karamollaoğlu, bunun meydan okuyarak, her gün kürsülere çıkıp siyasetin bir malzemesi yaparak önlenemeyeceğine dikkat çekti.

“Bu ciddi bir iştir. Üzülerek ifade ediyorum ki hükümet her konuyu mecrasından çıkarıp başka bir siyasi malzeme haline getirme gayretinde. Bu milli bir meseledir.” diyen Karamollaoğlu, şunları söyledi:

“Şeker milli bir meseledir. Şeker sadece şeker değildir. Ülkenin tarımı ile ilgili atılan çok ciddi bir adımdır. Sağlımızla, tarımla, besicilikle, ülkemizin geleceğiyle ilgilidir. Onun için şekeri herhangi bir tarımsal ürün gibi göremeyiz. Ülkemizdeki en önemli mesele tarım ve hayvancılıktır. İnsanın hayatını idame ettirebilmesi için gıdaya ihtiyaç var. Bunu da bize çiftçi verir. Öyle bir noktaya geldik ki bir zamanlar kendi kendine gıda üretebilen 7 ülkeden biri olan Türkiye bugün gıda ithal eder hale geldi. Bizim sınırlarımız ‘Aman ha Türkiye’den kaçak olarak hayvan gönderilmesin’ diye tedbir alınıyordu. Şimdi tam tersi dışarıdan içeriye kaçak hayvan girmesin diye tedbir alınıyor. Üzerinde düşünülmesi gereken bir durum. Toprağa sahip çıkmak demek o toprağın üzerindeki çiftçiye sahip çıkmak demektir. Bir tarım politikamız yok.

Siz kendinize yakın olanları ayrı bir muameleye tabi tutarsanız adalet zedelenir, eşitlik duygusu ortadan kalkar. ‘Benim gibi düşünmeyen vatan hainidir’ anlayışından vazgeçilmesi gerekir. Siz kendiniz gibi düşünmeyenleri hainlikle itham ederseniz, bak bu döner sizin başınıza bir balyoz gibi iner. O balyozun nereden geldiğini anlamazsınız. Ancak bu kutuplaşmanın arkasından yönetim anlayışı gelir. Yönetim anlayışının birinci maddesi adaletin tesisi, adaletin ayakta tutulmasıdır. Adalet olmadan bir ülkede barış ve huzur olmaz, insanlar mesut olamaz. Adalete güven kayboldu ne yazık ki. Yüzde 85 insan adalete güvenmiyor ve ‘bu nereden kaynaklanıyor’ diye de kimse düşünmüyor. Hakimler karar verirken endişe ediyor ‘verdiğim karar neticesinde acaba ben oturduğum koltuktan uzaklaştırılabilir miyim’ diye. Devlette görev alan özellikle hakimler başta olmak üzere diğer devlet görevlileri adil olmak mecburiyetindedir.”

1 Yorum

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz