Tazminat ödemeye mahkum olan Kılıçdaroğlu’ndan açıklama.. Yargı kimin emrinde?

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarının yurt dışına para transfer ettiklerini iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik açılan tazminat davasında, Kılıçdaroğlu 197 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.

Kararı değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Normal değil mi? Yargı kimin elinde? 18 milyon dolar gerçek mi? Gerçek. Man Adası’nda para hareketi oldu mu? Oldu. Man Adası’ndaki şirketin kuruluş sermayesi 1 sterlin mi? 1 sterlin. Neresi yanlış bunun? Kendisi de itiraf etti zaten. Niye bu tazminat? Hangi gerekçe ile? Beni korkutmak için. Ben o davayı mutlaka kazanacağım. Nerede? Türkiye’de olmasa dahi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde kazanacağım o davayı. O davanın bütün belgeleri doğru, savcının yazısı var. Soruyor Halk Bankası’na, ‘bunlar size mi ait?’, ‘evet, bize ait’ diyor. MASAK’a soruyor ‘bunlar size mi ait?’, ‘evet, doğru’. Nedir bu tazminat? Beni korkutmak için.

Talimat alan yargıç parayla beni korkutacağını sanıyor. Biz parayla, pulla korkmayız, biz namuslu adamlarız. Nerede bu ülkenin çıkarları aleyhine bir eylem varsa, işlem varsa biz onunla mücadele ederiz. Siyasete ahlakı egemen kılacağız. Bakın diyor ki ‘dolar getirin, dolar getirin, vatandaş dolar bozdursun’. Beyefendi siz bu 18 milyon doları ne yaptınız? Nerede bu 18 milyon dolar? Bozdurdunuz mu? Ne yaptınız? ‘İşletmeyi sattık’. Hangi işletmeyi sattın? Sermayesi 1 sterlin olan şirket 18 milyon dolarlık ne aldı? Bunların yanıtı yok. O karar veren hakimde, hakim değil. Hakim olması da zaten mümkün değil.

Telefon dinlemeleri.. Adalet yürüyüşünde sadece benim değil, pek çok arkadaşımın telefonu dinlendi. Bunu biz kendi medyamızdan öğrenmedik. Bunu Almanya’da gazetelerin telefon dinleme ile ilgili bir olayı aydınlatmaları, açığa çıkarmalarından sonra, Türkiye’de de aynı yazılımın kullanıldığını ve bizim telefonlarımızın dinlendiği gerçeğini ortaya çıkardılar. Biz bu konuda hem suç duyurusunda bulunduk, hem de Almanya Büyükelçiliği’ne başvurduk, Alman hükümetinin izni olmadan dinlemeyi öngören bu yazılımın Türkiye’ye satılması mümkün değildi.

Soruyoruz Alman Büyükelçiliği’ne, ‘bu dinlemeyle ilgili yazılı siz kime sattınız?’. Bana satmadılar, size satmadılar, herhangi bir firmaya da satmadılar. Alman hükümetinin izni ile ancak bu yazılım satılabiliyor. Herhalde o da Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir. O zaman hükümettin, yönetiminde olan kurumlardan hangisi bu yazılımı aldı? İçişleri Bakanı buna bir cevap versin bakalım. Sokağa çıkarmış, çıkmazmış, namertmiş, mertmiş bunları bıraksın. Adam gibi benim sorularıma cevap versin. Suç duyurusunda bulunduk. Alman hükümetine kendisi bilgi edinme çerçevesinde başvursun. Desin ki ‘ben İçişleri Bakanı olarak bu yazılımı satın almadım. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bu yazılımı satın almadı, adalet yürüyüşünde de yüzlerce, binlerce kişi dinlenmedi. Kılıçdaroğlu dahil’ desin. Biz de gerçeği öğrenelim.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz