Türkiye’den Fransa’ya cevap… Meşru müdafaa hakkını sonuna kadar kullanmaya kararlıyız

0

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fransa Dışişleri Bakanının Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekatı’yla uluslararası hukuku ihlal etmekte olduğu yönündeki ifadelerine cevap verdi. “Suriye sınırımıza mücavir Afrin bölgesinin PYD/YPG ve DEAŞ terör örgütlerinden temizlenmesi Türkiye için ulusal güvenlik meselesidir.” diyen Aksoy, şunları ifade etti:

“Zeytin Dalı Harekatı’nın sınırlarımızın güvenliğini sağlamak, ulusal güvenliğimizi tehdit eden teröristleri etkisiz hale getirmek ve bu suretle dost ve kardeş bölge halkını teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarmak amacıyla başlatıldığı yabancı muhataplarımıza gerekçeleriyle birlikte izah edilmiştir. Buna rağmen, Fransa Dışişleri Bakanı’nın Zeytin Dalı Harekatı hakkında talihsiz ve mesnetsiz beyanlarda bulunduğu esefle görülmektedir.

Hiçbir sivil kayıp yaşanmamıştır

Harekat kapsamında sivil halkın zarar görmemesi için gereken her türlü tedbirin alındığı defaatle vurgulanmıştır. Nitekim, bugüne kadar harekat sahasında hiçbir sivil kayıp yaşanmamıştır. Harekatın uluslararası hukuk temelinde, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız ve BM Güvenlik Konseyi’nin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca yürütüldüğü yine muhataplarımız nezdinde defaatle dile getirilmiştir.

Türkiye’nin yürütmekte olduğu harekat, Fransız Bakanın iddia ettiğinin aksine, Suriye’de savaşa yeni bir savaş daha eklenmesini önleyici niteliktedir. Müttefiklerimizin bu gerçeği görebilmelerini bekleriz. Türkiye’nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur. Türkiye, tarihinde hiçbir zaman sömürgeci olmamıştır; Suriye’ye de işgal için değil, terörizmle mücadele için girmiştir. DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu ne için Suriye topraklarındaysa, Türkiye de onun için Afrin’dedir. Ülkemiz meşru müdafaa hakkını sonuna kadar kullanmaya kararlıdır.

Müttefiklerimizin Afrin’de terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadelede yanımızda yeralmalarını ve attıkları adımlar ve serdettikleri sözlerle terör örgütüne destek veren ülke konumuna düşmemelerini bekliyoruz.”

Doğu Guta

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Suriye rejiminin Doğu Guta’yı hedef alan saldırılarındaki artış hakkında ise şöyle konuştu:

“Astana toplantıları çerçevesinde imzalanan Gerginliği Azaltma Muhtırası’yla ilan edilen dört gerginliği azaltma bölgesinden biri olan, ancak Suriye rejiminin ablukasının sürmesi sebebiyle büyük bir insani krizin yaşandığı Doğu Guta’ya yönelik rejim saldırılarında son günlerde görülen artış endişe vericidir. Rejimin sadece 6 Şubat günü düzenlediği hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 100’ü aşmıştır.

Öte yandan, rejimin sözkonusu bölgeye düzenlediği saldırılarda klor gazı içeren kimyasal silah da kullanıldığı bildirilmektedir. Nitekim, BM Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu Başkanı 6 Şubat günü yaptığı açıklamada, klor gazı içeren bombaların Doğu Guta’da ve ayrıca İdlip’in Serakin ilçesinde kullanıldığı yönündeki duyumlar üzerine Komisyon’un bu iddiaları soruşturmaya başladığını duyurmuştur.

Rejimin Doğu Guta’yı ve halkını hedef alan saldırılarından ve bu bölgedeki insani durumdan duyduğumuz rahatsızlık ile Astana toplantılarıyla ortaya konulan mutabakatın ruhuna aykırılık teşkil eden sözkonusu ihlallerin ivedilikle sonlandırılması talebimiz, rejimin garantörlüğünü üstlenen RF ve İran’la her düzeyde yapılan temaslarda ülkemizce sürekli olarak dile getirilmektedir.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz