Serkan Yıldız yazdı: Ekseni Kaymış Bir Parti

4

Dün (25 Aralık 2018) Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nusret Senem’in, HDP’nin kapatılmasıyla ilgili taleplerini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığındaki ilgili makama ilettiklerini söylediğine dair haberler oldukça dikkat çekiciydi.

Geçmiş dönemde de iki ayrı başvuru yaptıklarını söyleyen Senem, “Bu parti 2016 yılında bir özerklik bildirisi yayınlamış, kongrelerinde bölücülüğü savunan ve Kürdistan’ı kuracaklarını açıklayan sloganlar atılmış ve Abdullah Öcalan’ı öven konuşmalar yapılmıştı. O çerçevede şubat ayında başvurumuzu yapmıştık” demiş.

Geçmiş dönemlerde moda olan bir terim vardı: “Eksen kayması…” Bu haberi okuduktan sonra genel başkanlığını Doğu Perinçek’in yaptığı Vatan Partisi’nin bu adımını ben bir “eksen kayması” olarak yorumladım. Traji-komik bir açıklama olduğu kanımca çok net olmakla birlikte – popülist bir çıkış gibi geldi bana. Çünkü Vatan Partisi’nin 11-12-13 Mart 2017 tarihli 10. Olağan Genel Kurultay’da kabul edilmiş olan tüzüğünün Temel İlkeler kısmının 7. maddesinde “Milleti Birleştirmek” başlığı altında yazılan metin aynen şu şekildedir: “Vatan Partisi, millî devletin bağımsızlığı ve egemenliği, vatanın bütünlüğü, Kemalist Devrim’in başarısı için, çeşitli kavimsel köken ve mezheplerden milletimizin birleştirilmesine önderlik eder.” Eğer ki bu maddeyi tüzüğünüze koyduysanız HDP’nin kapatılmasını isteyemezsiniz. Eğer isterseniz “ekseniniz kaymış” demektir. Ve bunun tartışmaya kapalı olması oldukça da nettir.

Vatan Partisi’nin ekseninin kaymış olması sanırım Sayın Doğu Perinçek’in gözünden kaçmış olmalı. Gerçi kendisi de son dönemlerde HDP ile ilgili çok sıcak açıklamalar yapmış, geçmişini unutup, geleceğini kurtarma kaygısı ile hareket etmiştir. Çünkü aynı Perinçek 1991 yılında görüştüğü Öcalan’ı kendi partileri içinde siyaset yapmaya davet etmiş, ancak bu kabul görmemiştir. Bunu iddia eden ben değilim; Abdullah Öcalan yakalandığında ilk ifadesini alan J. Alb. Hasan Atilla Uğur’dur… 

Öcalan yakalandığında verdiği ifade sırasında Doğu Perinçek ile ilgili aynen şunları demiştir; “Doğu Perinçek, 1991 yılında kampımıza geldi ve benimle görüştü. Perinçek, bana; siz bu şekilde muvaffak olamazsınız, benim siyasi yapılanmam içinde yer almanız daha doğru olur şeklinde telkinlerde bulunuyordu.”

Buna karşılık, Vatan Partisi’nin resmi internet sitesinde Doğu Perinçek’in Öcalan’la görüşme sebebi; “…o zaman Vatan Partisi genel başkanı değil, 2000’e Doğru dergisinin genel yayın yönetmeni idi. Türkiye’nin hemen hemen bütün önde gelen gazetecileri, Güneri Cıvaoğlu, Fatih Altaylı, Hasan Cemal, Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar ve diğerleri de, Apo ile görüşmeler yaptılar. En son MİT Müsteşarı Emre Taner’in Apo ile görüşmesi basına yansıdı (Hürriyet, ….2005)….” şeklinde açıklanıyor.

Bunu kim yazdı bilmiyorum ama keşke biraz daha gayret etseydi ve daha inandırıcı olsaydı; çünkü bu bağlamda çok fazla başarılı olduğu söylenemez.

Mart 2017’de yapılan 10. Olağan Genel Kurulunda “İşçi Partisi” adını değiştirmiş ve “Vatan Partisi” yapmıştır. Sanırım ad değişince tüm siyasi ideolojisi de değişmiş partinin. Çünkü İşçi Partisi genel başkanı, Sosyalist – Özgürlükçü – Kemalist -, 2005 yılında İsviçre’de Ermenilere 1915 yılında soykırım yapılmadığı tezli bir konuşma yaparak göz göre göre ceza alan “yürekli” Doğu Perinçek gitmiş, yerine, “popülist” – oy kaygısı güden bir Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek gelmiş.

Abdullah Öcalan’a görüşebilirsiniz, nitekim bir çok gazeteci – siyaset adamı da görüşmüştür. Abdullah Öcalan’ı kanunlar dahilinde (!!!) kendi partiniz içinde siyaset yapmaya da davet edebilirsiniz. Sadece Abdullah Öcalan’a değil her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına bu istekle gidebilirsiniz. Bu da kanunların size verdiği hürriyettir. Bunlar “ayıp” şeyler değildir. Ama siz kendi ideolojiniz içinde “normal” olan davranış alışkanlıklarını “oy kaygısı” devreye girince “inkar” ediyorsanız ve bunu basit bir inkarla sınırlı tutmayıp zekaya hakaret eder gibi metinlerle açıklıyorsanız, üzgünüm ama bunu kime sorarsanız sorun, vereceği cevap aynıdır: “Bunların ekseni kaymış…

4 YORUMLAR

  1. Yazarın okuduğum ilk yazısı, eleştirerek şevkini kırmak istemem sayın yazarın lakin 7. madde içinde vatanın bütünlüğüne de atıfta bulunuluyor, dolayısıyla bölücü eylem ve çağrılara karşı muhalif olunabilir diye düşünüyorum.

    • aynı partinin genel başkanı abdullah öcalanlada görüşmüş ve onu siyasi birliktelikte bulunmuş.ve şimdi aynı parti o görüşün arkasında olan bir partinin kapatılması için şikayette bulunuyor.doğru eksen kaymış.

  2. Açıkcası “ekseni kaymış parti” derken yazarın HDP’yi kastettiğini sanmıştım. Çok şaşırdım.
    Serkan beyin yazısından neyi savunduğunu tam anlayamadım.
    Yazarın alıntısına göre “Vatan Partisi, millî devletin bağımsızlığı ve egemenliği, vatanın bütünlüğü, Kemalist Devrim’in başarısı için, çeşitli kavimsel köken ve mezheplerden milletimizin birleştirilmesine önderlik eder.” diye tüzüğünde yazıyor Partinin.
    Buna göre “vatanın bütünlüğü” ve “milletimizin birleştirilmesi”nden yana olan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı HDP’nin bunlara aykırı eylem ve açıklamalarda bulunduğunu bilir ve kapatılmasını savunur.
    Herhalde “demokrasi” safsatası gibi şeylere girip “parti kapatılmasın” diyecek değiliz. Çünkü bunlar siyasi parti vasfını yitirmiş artık.
    Yazar HDP’nin eylemlerini savunmuyor, kapatılmasına da karşı çıkmıyor ama bunu kimin söylediğine takmış.
    Yazarın kafası karışık ya da başka amaç güdüyor bence.

    • Yazar burada Doğu Perinçekin 1991de abdullah öcalan ile görüşüp onu parti içinde siyaset yapmaya davet ettiğini ve kabul görülmediğinide yazmış.dikkat edilmesi gereken yer bence burası.siz önce aynı safta siyasi mücadeleye çağırıyorsunuz sonra aynı paralellikte devam eden fikri savunan partinin kapatılmasını istiyorsunuz.buradada yazar haklı.ekseni kaymış demekki doğu perinçeğin.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz