16 yıllık yorgunluğun karşısında dört eğilim, sonucu nasıl etkileyecek?

0
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Üç büyük dinin ortak değeri olan Kudüs’te elçilik açarak barışı ve tarafsız şehir olma özelliğini yok etmeye çalışan Trump ve Netenyahu’nun politikalarını kınadığımı özellikle belirtmek isterim.

Gelelim konumuza.

Seçimler, cumhurbaşkanlık yarışı ve olası sonuçlar.

Alman toplumundan olan bir dostum şunu ifade etmişti: ‘Türkiye çok dinamik bir ülke. Sürekli bir aksiyon ve hareketlilik. İnsanın öyle bir ülkede canı hiç sıkılmaz’.

Almanya’da yaşam süreniz arttıkça bu sözün ne kadar doğru bir değerlendirme olduğunu daha fazla algılıyorsunuz.

Hayatın işleyişi standart ve olması gerekenler oluyor. Gece sokakların sessizliği ve haftasonu olması gereken hareketlilik. Herşey seyrinde ilerliyor.

Belki de bu yüzden olsa gerek, Almanya’dan birçok turist ‘action’ yaşamak için Türkiye’ye gidiyor.

Hakikaten de öyle.

Seçimlere elli günden az zaman kaldı.

Gündem o kadar hızlı değişiyor ve farklılaşıyor ki, insanlarımızın şaşkınlıkla beraber donup kalakalmasını daha iyi anlıyorum.

Bir anda erken seçim kararı. Bu karara sebep olan konu ekonomi ve beka sorunu. Ardından çıkan tartışmalar, ittifaklar, suçlamalar, ardı arkası kesilmeyen fetö gözaltıları, sürekli çıkışını sürdüren döviz ve akıllara sorular bırakan seçim vaadleri.

Ak parti’de politika yapanları tanıyamaz olduk. Bazı gazete köşelerinde çıkan yazıları anlamak zaten özel gayret gerektiriyor.

Ak partinin yorgunluğu her halinden anlaşılıyor. Bu yorgunluk o hale gelmiş ki, hem partililer ve hem de partiye destek verenler normal düşünce yetisini kaybetmiş durumdalar. Hani eskiler ‘izan versin’ derlerdi ya, işte aynı o durum hakim. (İzan: Anlama, kavrama yeteneği)

Abdullah Gül’ün çatı adaylığı söz konusu olduğunda ‘İngiliz oyunu, kraliçe dostu’ diye kocaman kocaman manşetler atan gazeteler, gariptir ki bugünlerde çok sessizler.

Köşelerinde her türlü hakaretleri kaleme alanlar şimdilerde sus-pus.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İngiltere gezisinde ve kraliçe ile de görüşecek. Ticari ilişkiler kuvvetlendirilecek ve karşılıklı antlaşmalar yapılacak.

Aklımıza gelen soru da: ‘Acaba Tayyip Erdoğan İngiltere’ye aslında neden gitti?’

‘Ekonomiyi canlandırmak için kredi gerekiyor da, bu yüzden daha önce bir heyet gitti de, şimdi sonuca mı bağlandı?’

‘Bu kadar yakın ilişkilerin canlandırıldığı bu gezi karşısında neden aynı saygısızca yazılar olmuyor?’

Bunlar çok önemli sorular. Cevapları da aslında Ak parti tarafının ruh halini ve yaklaşımını ortaya seriyor.

16 yılın yorgunluğu artık ekonomi alanında iyice ortaya çıktı.

16 yılın yorgunluğu devletçilikle ortaya çıktı.

16 yılın yorgunluğu sadece ‘metal yorgunluğu’ değildi ve birkaç belediye başkanının görevden alınmasıyla geçmedi.

16 yılın yorgunluğu statükocu olmayla ve Mhp ile ‘ittifak’ yapmayla perçinlendi.

16 yılın yorgunluğu erken seçim kararı almakla iyice gün yüzüne çıkmış oldu.

‘Dört benzemez’ diye alay konusu yapılan Millet İttifakı ise bize geçmişi hatırlatıyor.

Anap’ın başarılarını sergilediği dönemdeki dört eğilimi, Ak parti’nin ilk kurulduğu zamanki birçok eğilimden insanı bir araya getiren ‘birleştirici’ ruhu hatırlatıyor.

Sosyal demokratlar, Milli görüşçüler, olması gereken dozda milliyetçilikle harmanlanmış İyi partililer ve resmi kökleri 1946’lara dayanan Demokrat partililer.

Özellikle dikkat çekmek isterim ki; önemli dönemeçler hep bu farklı eğilimlerin bir araya geldiği dönemlerde olmuştur.

Turgut Özal’ın Anap zamanı.

Yeni kurulan Ak Parti zamanı. (2002)

Şimdi de önemli bir dönemeç var ve karşımızda tekrar dört eğilim.

Önemi, kutsallaştırılan kişinin cumhurbaşkanı seçilmesi değil, esas önemli olan ülkemizin geldiği nokta.

Dolar 2013 yılı sonunda 2 TL’nin üzerine çıkış yapmıştı. ‘Dövizlerinizi bozdurun’ kampanyası döneminde, yani 2016 yılında da 3 TL’yi geçmişti.

Ve şimdi 4 TL’yi de geçti ve 4,30 TL.

Yüz ölçümü Konya şehrimizden biraz daha büyük olan Hollanda’nın (41.543 km2) tarım ihracatı 100 milyar doları aşmış durumda.

Ülkemizin yüz ölçümü 783.562 km2. Yani ülkemiz Hollanda’dan 18,86 kez daha büyük. Ve ülkemizin tarım ihracatı ise 15 milyar dolar seviyesinde.

41.543 km2 ile 100 milyarın üzerine, 783.562 km2 ile 15 milyar dolar.

Ekilebilecek arazileri, güneşin ne kadar fazla ve etkin olduğunu, insan gücünün önemini ve bu konularda ülkemizin bolluk içinde olduğunu kıyaslamaya bile gerek yok.

Sadece tarım konusunda bile bu durumu yaşayan bir ülke ve her türlü aldatmacanın döndüğü seçim çalışmaları.

Türkiye’de tarım konusunda neler yapılabileceğini anlamanız için bile, Hollanda’yı gezmenizi sizlere tavsiye ederim.

Ülkemizin belli bölümü görmezden gelse de, ‘ne olursa olsun illa böyle olacak’ deseler Turgut Özal

de ve Filistin konusuyla yeni bir enerji oluşturulmaya çalışılsa da, acıdır ki gerçekler içimizi yakıyor.

İçimiz yansa da, söz milletin: Ya yorgunluğa devam, ya dört eğilimle yeni dönemeçlere…

Sevgi ve Bilgiyle kalın.

Önceki İçerikVeysi Dündar Ankara’dan bildiriyor: Akşener Manifestosu ve İnce Yarış
Sonraki İçerikGece geç yatanlar, daha fazla sağlık sorunu yaşıyor..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz