- Kamuoyuna Duyuru…! - 30 Nisan 2023
- 1915 Olayları ve Konuşulmayanlar - 25 Nisan 2023
- Neden Ak Partiliyim? - 24 Nisan 2023
1915 Olayları konusu açılınca hemen milliyetçi damarlarımız ortaya çıkar.
‘Yok efendim bu konuyla bizi dize getirmeye çalışıyorlar, yok efendim Ermenilere zulüm yapılmadı, aslında onlar bize zulüm yaptı’.
ABD’nin ve Batı’nın Ermeni olaylarıyla ilgili olarak Türkiye’yi sıkıştırmaya çalıştığına vurgu yapılır ve hatta konu daha inandırıcı olsun diye emekli askerler ve büyükelçiler çağırılır ve onlar da hemen şöyle cümlelerle konuya giriş yaparlar: ‘Osmanlı’nın durakladığı ve inişe geçtiği bir dönemdi. O zamanki çok uluslu sistem içinde ayrılıkçı olan Ermeni bir grup vardı onlar ayaklanma başlattılar ve kanlı eylemler yaptılar. Hatta 1905 yılında II. Abdülhamit’e karşı suikast girişiminde bile bulundular.
1914 yılında Ermenilerden bir grup Osmanlı’nın yanında savaşa katılmayı bile reddettiler.
24 Nisan 1915’te Ermeni komitelerinin kapatılması, belgelerine el konulması, liderleri ile zararlı faaliyetleri bilinen Ermenilerin tutuklanması ve bulundukları yerde kalmaları sakıncalı görülenlerin orta Anadolu’da belirli yerlerde toplanması talimatı verilmiştir’.
Kim yaptı bunları?
Osmanlı.
Yok efendim o değil.
Peki kim?
İttihat Terakki.
Ermeniler göçe zorlandı mı?
El-Cevap: ‘Kem Küm’.
Evet, Ermeniler göçe zorlandı.
Madem Ermeni çeteleri vardı ve bunlar ayaklanma başlattı.
Gidip onlarla uğraşsaydınız.
‘Halktan ne istediniz?’
‘Ermeni kadın ve çocuklar neden katledildi?’
Bu soruyu tekrar, tekrar ve tekrar sorma ihtiyacı hissediyorum:
‘Ermeni kadın ve çocuklar neden öldürüldüler?’
Ermenilere yapılan bu zulmü kabul etmeyerek yok saymaya çalışanların dediklerinin yalan olduğunu biliyoruz.
Ermenilerin nasıl bir göçe zorlandığını okumak istiyorsanız, buyurun okuyun: https://www.agos.com.tr/tr/yazi/28499/108-yildir-bekleyen-yuzlesme
İnsanlar göçe zorlandı ve sonra da ‘soğuktan öldüler’ diye bir yalan uyduruldu.
İnsanlar soğuktan ölmediler. Göçe zorlanan bu Ermenileri yollarda değerli eşyalarını almak için soydular ve sonra da katlettiler.
Bu gerçek kabul edilmediği sürece her yılın Nisan ayında bu konu tekrar tekrar gündeme gelecek. Gelmelidir de bana göre.
Neden mi?
Çünkü bu gerçeğin kabul edilmesi zihniyet değişimine sebep olacak.
Kabul edilmediği sürece de aynı hatalar yapılmaya devam edilecek. Milletlerin ve dinlerin isimleri değişse de onlara yapılan zulüm değişmiyor ve aynı kafayla gidince değişmeyecek de.
Zulüm devam ettiği sürece de o coğrafyada huzur olmayacak.
Öncelikle dayatmacı, cihatçı ve türkleştirmeci düşünce yapısından kurtulmak gerekiyor.
İnsanlar baskıyla bir ırka dahil edilemez.
İnsanlar baskıyla bir dine sokulamaz.
İnsanlar baskıyla belli şekilde düşünmeye zorlanamaz.
Yakın gelecekte zorla Müslümanlaştırılan ve Türkleştirilen bölgelerin haritaları da çıkacak.
Anadolu’nun hangi bölgelerinde bu yaşanmışsa gün gelecek ortaya çıkacak.
Sevgi ve Bilgiyle kalın
(Foto: TİP Sosyal Medya hesabından alınmıştır)