SERBEST KÜRSÜ: Başlangıç

0
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

İki yıldır sizlere perşembe günleri ‘Zeytin ağacı’ romanımı bölümler halinde sunmuştum. Geçen hafta son bölümünü de yayınladıktan sonra, bugünü acaba nasıl değerlendirsem diye düşündüm. Siyaset, din, siyaset-din ilişkisi, yaşanan hayatta dinin yorumlanması, Müslümanların İslam anlayışları gibi konular derken acaba birçok şeyi kaçırıyor muyuz diye aklıma geldi.

Mesela müzik, mesela sanat…

Muhafazakar/dindar toplumların sanat anlayışları acaba nasıl?

Muhafazakarlar/dindarlar hangi müzikleri dinlerler?

Mesela sinema ve fotoğrafçılık konularında hangi çalışmaların içindeyiz?

‘Fotoğrafçılık İslam’da nasıl olmalıdır’ gibi bir soru yöneltsem sizlere, acaba neler düşünürsünüz?

‘Kuran’ın inmeye başladığı ve Hz. Peygamber’in insanlara duyurmaya başladığı zamanlarda fotoğraf makinaları yoktu, bu yüzden de bu konuda bir hüküm verilmemiştir’ mi diye düşünürüz?

‘Evet yoktu, ama kıyaslama yaparız ve belli sınırlar dahilinde Müslümanlar da fotoğrafla ilgilenebilirler’ mi deriz?

Aslında birçok görüş ve fikir var ve toplumun çeşitli kesimleri bunlara itibar ediyor.

İHL’liler, tarikatçılar, fazla dindarlar, dinciler, camiciler, cübbeliciler ya da adını ne koyarsanız koyun, bütün bu fraksiyonlar bu konuya ilişmiyorlar.

İnstagram (İnsta) adı verilen program ile toplumun bütün kesimleri kendilerini, ailelerini, yiyip-içtiklerini, gezdikleri yerleri, kısaca herşeylerini paylaşarak bütün dünyaya gösteriyorlar.

Bu konu dini bakımdan o kadar zor bir konu ki, ama toplum baskısı yüzünden kimse bu konuda konuşamıyor. En radikal dinci gruplardakiler bile. Nedeni de malum: Onlara tabi olan herkesin hesabı var. Eleştirseler takipçi/cemaat üyesi kaybedecekler.

Allah’ın takdiri, o radikal grupların bile seslerinin çıkamadığı anlar oluyor işte. Allah’ım sen nelere kadirsin.

En radikal dinci grupların bu acziyetlerini gördükçe seviniyor muyum? Evet, hem de çok seviniyorum.

Evet, ben de Perşembe günleri sizlerle bir fotoğraf ve bir konu paylaşmaya karar verdim.

Çektiğim bir fotoğrafı bir konu eşliğinde sizlerin beğenisine sunacağım. Sadece din, siyaset, yaşam tarzı gibi konulardan ziyade, hayatın içinde olan herhangi bir konu.

Bugün sizlerle paylaşmak istediğim konu: Boş vakitlerimiz ve hobilerimiz.

Siyaset, din, -izmler, hayat gailesi, çocukların sınav yarışları derken acaba boş vakitlerimizi hakkıyla değerlendirebiliyor muyuz?

Hayatımızda hobilerimize ne kadar vakit ayırabiliyoruz, ya da hobilerimiz var mı?

Yoksa sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla hobilerimizin yerini sosyal medya gezintileri mi aldı?

Hobiler sorulduğunda klasik olarak söylenen cevaplardan bahsetmiyorum. Sorulduğunda ilk akla gelen cevapların mecburen sunulması değil derdim.

Gerçekten yapmaktan haz aldığımız, vakit ve para ayırdığımız özel zevklerimiz…

Minyatür ev ve otomobil yapmak gibi, çeşitli müzik aletlerini çalmayı öğrenmek ve icra ederken de haz duyduğumuz gibi şeyler.

Futbol izlemek, kitap okumak, dünyayı kurtarmak gibi olmayan şeyler.

Beynimizde yeni patlamalar yapacak ve öğrendikçe çocuklar gibi sevindiğimiz hobiler.

Aklıma gelen bir sorudur mesela: ‘Muhafazakar/dindar kesimde hobiler nasıl değerlendirilir ve insanların hobileri var mıdır?’

 

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikBayramda, 81 Vilayette Neden Ekrem İmamoğlu Afişleri Var?
Sonraki İçerikDevlet kanalı gizli belgeleri yayınladı.. Polis baskın yaptı
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz