- Şimdi Kısa Bir Ara! - 30 Nisan 2023
- Hayat her zaman bayram olmuyor! - 21 Nisan 2023
- Bu seçimde de kadının adı yok - 14 Nisan 2023
Alman Başbakanı Angela Merkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı arayarak iki gün önce yaşadığımız terör hâdisesiyle ilgili taziyelerini bildirmiş.
Şu an Bayan Merkel’in başkanı olduğu Hristiyan Demokratik Birlik Partisi ülkesinde çifte vatandaşlık hakkına sahip olan vatandaşlarımızın bu hakkını ellerinden almaya çalışıyor; Angela hanım konuya karşı çıktığını belirtiyor. Ancak, bana kalırsa kendisi bizi toptan AB ‘de görmek istemiyor, ya neyse.
Temmuz ayında yaşadığımız hain darbe girişimi sonrası hangi ülkeden ses seda çıkmıştı? Başımıza gelen yüzyılın felâketi karşısında; aslında sadece Avrupa ülkeleri değil, neredeyse tüm Dünya ülkeleri günlerce sessizliğe bürünmüş, kenarda dişlerini gıcırdata gıcırdata beklememiş miydi? (Fransa’da meydana gelen Charlie Hepdo saldırısı akabinde devlet başkanlarının kol kola korteje katıldığı görüntüleri anımsayınız) Amerika’nın ne dediği anlaşılmış mıydı! Tek bir ülke hemen telefona davranmıştı. O da şu an, bebek katiliyle el ele hastane, okul demeden Müslüman halkın üstüne cayır cayır bomba salıp, Halep’i yerle bir etmiyor mu? Kimin gıkı çıkıyor. Hiç.
Temmuz ayına dönecek olursak. Çılgın, barbar ve hain darbe girişimi nedeniyle 240 insanımız canını kaybetmiş, 1535 kişi yaralanmıştı. Tepemizde uçan jetler, suikâst girişimleri, tanklar, tüfekler, köprü üzerinde yaşanan trajediler nedeniyle milletçe hep birlikte travma geçirmişken neredeydi tüm devletlerin ileri gelenleri. Yine ses yok.
Vatandaşlar günlerce sokaklarda sabahlarken ‘acaba başımıza daha neler gelecek’ diye günlerce gözümüze bir damla uyku girmezken, bazı ülkeler yaşadığımız vahameti bir türlü kavrayamıyor, ‘ne desek acaba AB kapısında yıllardır bekleyen şu haşarı çocuğa’ diye ellerini ovuşturmuyor muydu?
Bugün; hangi dağda bir kurt öldüyse birden bire muhâbbet kumkumalığına kalkışmaları bana hiç ama hiç samimi ve inandırıcı gelmiyor.
İşleri düşünce Türkiye’yi ortalarına alıp sevip okşamakla olmuyor dostluk- barış mavraları. Brüksel ‘de gerçekleşen AB – Türkiye zirvesinde göçmen kriziyle ilgili müzâkereler sürerken medyaya yansıyan fotoğraf karelerini anımsayın…
Dünya’nın önde gelen ülkeleri dönemin Başbakanı Sayın Davutoğlu’na hiç göstermedikleri bir yakınlık ilgi, alâka yarışına girmemiş miydi? Vücut dillerinden akan o içten pazarlıklı, riyakâr hâller, yüzlere oturtulan ziyâdesiyle güleç maskeler benim gözümden kaçmamıştı. Eminim sizin dikkatinizi de cezbetmişti. Sahi, bize verilecek ‘vize serbestisi’ sözü vardı, ne olduydu o konu? Ayrıca AB’nin sığınmacılar için ülkemize ödemeyi taahhüt ettiği 6 milyar Euro’nun henüz ne kadarı ödendi bilen var mı? 2 mi..
Kendi çıkarları söz konusu olduğunda böyle can ciğer kuzu sarması olup; darbe sonrası birkaç saat uzaklıktaki bir ülkede Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen Türklerin gerçekleştirdiği ‘Demokrasi Mitingi’ sırasında orada toplanan yurttaşlarımıza Cumhurbaşkanının canlı bağlantı ile seslenmesine bile izin verilmemesi ülke ve milletimize verdikleri değeri açık seçik gözler önüne seriyordu.
Bazı ülkeler hakeza aynı şekilde.. Bir nevi terör şakşakçılığı yaptığı gün gibi aşikâr, bizim için tehdit oluşturduğu ayan beyan ortadaki kimi grupların, ülkelerinde ‘özgürlük’ adı altında hâlâ faaliyetlerine izin vermelerini önce açıklasın; sonra ölen vatandaşlarımız için taziye telefonu açsınlar. Bir türlü sevemiyorlar bizi üstâdım… Bir türlü sevemiyorlar.
Başımızı yıllardır rahat bırakmadan süre giden, bir huzurlu nefes aldırmayan, sürekli kriz halinde yaşamamıza neden olan ülkemizi hem içten hem dıştan bir kurt gibi gizli gizli kemiren çeşit çeşit örgütlerin bunca palazlanmasının hesabını versin; öyle acımızı paylaşmaya kalkışsınlar.
Hangi ülkenin elini dost diye tutsak elimizde sadece kılıf kalıyor. Kime sarılsak, avucumuza kocaman bir yalan bırakıyor.
Elbet bitecek bu kopkoyu karanlık,
Sokul milletim birbirine iyice sokul.
Fecrin sonu aydınlık günlere gebe,
Umuda asıl, YALNIZ ve GÜZEL ÜLKEM umuda asıl.
Sakın vazgeçme, ne olur yılma!
Gelecek, güneşli günleri bekle…
