Vaatleri Kapitalistleşen Dini Gruplar ve Kandırma Yöntemleri

2
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Bir önceki yazımda, dini grupların İslam kaynaklı olmadığını üç madde ile açıklamıştım.

İslam gibi bir dinden söz ediyorsak, dini gruplaşmaların olmaması gerekir.

Neden?

Çünkü; İslam, birey ve kamu (yönetim) dengesi içinde olan bir sistem bütünlüğüdür.

Kişi birey olarak iman eder, ama devletin iman etmesi söz konusu değildir. Kamu, yani halk hizmeti gören devlet kurumları iman etmezler. Onlar sadece hukuku uygularlar.

İslam’ın ilk gelmeye başladığı zamanlarda da, durum bundan farklı değildi.

Bireyler iman ettiler ve birlikte yaşama zorlaşınca ve baskı olunca HİCRET ettiler. Yani düzene fert-fert terör kullanarak isyan etmediler.

Medine’ye geçtiklerinde, çok hukuklu sistem dediğimiz, kamusal yapıyı kurarak hayatlarına devam ettiler.

Kesinlikle ve kesinlikle, bugünkü dini gruplaşma modelini uygulamadılar.

Peki o halde nereden geldi bu dini gruplaşmalar?

Bu dini gruplaşmaların kökeni, hristiyanlıktır. Zamanla müslümanlar bunları hristiyanlardan görüp, uygulamaya başladılar.

Akla şu soru gelebilir: ‘Neden yahudilik değil de, hristiyanlık?’

Çünkü, yahudi olanlar da, bulundukları ülkede dinlerini yaşıyorlardı ve baskı artınca, ya o ülkeden sürülüyorlardı, yada kendileri başka güvenli yerlere hicret ediyorlardı.

Hristiyanlıkta ise hep, devlete rağmen gizli yapılanmalar ve kilisenin bunu desteklemesi olmuştur.

Örnek verecek olursak, Fetö grubu neredeyse birebir hangi dini gruba benzer?

Cizvitler’e.

Cizvitler, bir hristiyan tarikatıdır.

Kaynağı İslam olmamasına rağmen, dini gruplaşmaların İslam dünyasında neden bu kadar benimsendiği konusu önemlidir.

Bunun en önemli sebebi; Kamusal alana ait hükümleri olan İslam’ın, bu kamusal alandan yoksun olması ve dini grupların da bu alanı oluşturabilecek olduğu düşüncesidir. (Yalanıdır)

İkincisi; Potansiyel halde müslümanlarda bulunan yönetilme arzusu ve meyli.

Burada ele alınması gereken başka bir konu da, bu dini grupların özellikle kurulduğu konusudur.

Örnek verececek olursak: İS yada Türkiye tanımlamasıyla IŞİD, DAEŞ. Bu grubun özellikle kurulduğunu ve desteklendiğini bilmeyen yoktur.

Müslümanlar da sürekli suçlamalarda bulunurlar: ‘Dış güçler kurdurdu, İslam’ı kötü göstermeye çalıştıkları için sürekli destekliyorlar….’

Benim ilk aklıma gelen hep şu olmuştur.

Yaratıcı bu dünyayı yaratmış, insanı yaratmış ve demiş ki; Bu dünya alanı İMTİHAN…

Ve bu imtihan alanında da, çok doğal olarak sınama yöntemleri olacaktır.

Eğer dış güçler özellikle bunu yapıyorlarsa, KANMAYIN o zaman…

Aslında çok basit bir konu.

Türkiye’de ve İslam dünyasındaki ortak rahatsızlık da işte bu:

Biz çok doğruyuz, bizim suçumuz yok. Suç, dış güçlerde ve şeytanda.

Günaydın..

Yaratıcı demişti zaten bunu…

Dış güçler bunu yapıyorsa, müslümanlar neden oltaya takılıyorlar?

Akıllarını kullanmadıkları için:

Müslümanlar akıllarını kullanmak yerine, dini duygu ve his dünyası olarak görmekteler. Belki size garip gelecek ama, bu düşünce de aslında temeli hristiyanlıkta olan bir düşüncedir.

İslam’da ve Yahudilikte bunu göremezsiniz.

Bu sebepledir ki; müslümanlar sürekli öbür dünya endeksli yaşarlar.

Bütün hisler, duygular, arzular, kızgınlıklar hep öbür dünyaya bırakılır.

Özellikle kurulan dini gruplarda ancak kızgınlıklar öbür dünyaya bırakılmaz, çünkü o grup vasıtasıyla negatiflik ortaya çıksın. Örnek: İS vb.

Doymamışlık yaşadıkları için:

Doymamışlık konusu aslında birinci madde ile çok bağlantılıdır.

Zihinsel dönüşümü yapamayan kişi; içindeki hırslarını, arzularını hep canlı tutar. Bundan dolayı da o kişiler için Yaratıcı cennet-cehennemi sunmuştur.

Bu kişiler içlerindeki bu arzularını bastırırlar, ta ki ne zamana kadar?

Cennete gidinceye kadar.

İşte bu doymamışlığı kullananlar da, dini gruplardır.

Eskiden ‘Allah rızası’ olan hedef, bugün tamamen değişmiş, kapitalistleştirilmiş ve insanların doymayan arzularına hitap eden bir zevk yumağı haline gelmiştir.

Şu an garip şekilde güçsüzleşmeye başlayan İS ile ilgili haberleri takip ediyorsunuzdur.

Bu gruba girenleri kandırmalarının ilk şekli: Cennet vaadi. 

Kadınlar, zevk, cennet nimetleri..

Ya cennet yoksa!

Öldükten sonra Yaratıcı şöyle demiş olsa: Ben sizi motive etmek için öyle simgeler kullandım. Öyle bir motivasyon tasarladım.

Cennet, mennet yok.

Müslümanlar, o zaman Yaratıcı’ya hesap mı soracaklar?

Cennet dediğim şey: ‘İçinize üflediği o ruhun, bana kavuşması ve bütünle BİR olma’ dese, müslümanlar Yaratıcı’ya ‘yok, biz illa huri istiyoruz’ mu diyecekler?

Günümüzde müslümanların batılı tarzda hayat yaşayanlara çıkışmaları, tartaklamaları ve hatta dövmeleri de aslında, bu doymamışlık sebebiyledir.

Zihinsel dönüşümü yapamadılar, içlerindeki hırs dolu arzular hala var. Ve de cennet düşüncesiyle bu dünyada yapamıyorlar. Yapanları da aşırı kıskandıkları için, sözümona günahkar etiketiyle cezalandırmaya kalkıyorlar.

Düşüncesiz şekilde grup/cemaat inancında oldukları için (Son yıllarda yapılan araştırmalar göstermiştir ki; popülist politikaların da etkisiyle, insanlar grup içinde olarak daha az üretken, daha az aklını kullanan, tek bir kişiye bağlanıp-onun sözünü dinleyen robotlar haline gelmişlerdir).

Müslümanlar, İslam dinini kendilerine benzetmişler ve sanki bu dini de tembellik dini gibi yaşamaya başlamışlardır.

Düşünme yerine bir kişiye bağlanma. Yani aklını kiraya verme….

Bir hocamız şu güzel cümleyi bize hep söylemişti: ‘Gençler! Aklınızı kiraya vermeyin… Şucu-bucu olmayın..

Allahcı olun..’

Aslında konu: müslümanların Allahcı olmamaları.

 

İslam’la ilgili bilgilerinin ezbere- üzerine düşünülmemiş bilgiler olduğu için: Bugün ezbere bir müslümanlık ve ezbere bir İslam algısı yaşanmaktadır.

Bu, aynı Peygamber zamanındaki, ataların dini konusuna girmektedir.

Müslümanlar, atalarından aldıkları dini aynen yaşamakta ve üzerine birşeyleri bina etmemektedirler.

Bundan dolayı, konuşmalarda absürd bir soru yönelttiğinizde, müslümanlar cevap verememektedirler.

Bugüne ait soruları, ezbere İslam bilgilerine yönelttiklerinde, ezbere İslam algısında karşılığı çıkmamaktadır.

Bundan dolayı da, bunu cevaplayacak bir üst makam ararlar ve bu da, DİNİ GRUPLARDAKİ LİDER‘dir.

Aslında bütün hepsi, birbirleriyle o kadar bağlantılı ki, süreki negatif olan şeytan döngüsü gibi.

Neden bu döngüden çıkılamıyor?

Çünkü bu döngüden çıkmak için ZİHNİ KULLANMAK, ZİHNİ DÖNÜŞÜME İNANMAK ve ZİHNİ DÖNÜŞÜMÜ BAŞLATMAK gerekiyor.

Zihni dönüşüm için de, herkesin bildiği soruları sormak gerekiyor: ‘Ben kimim ve neden/ne için yaşıyorum?’

Sevgi ve Bilgiyle kalın…

Önceki İçerik‘Uyanış’ filminin yönetmeni Ali Avcı tutuklandı!..
Sonraki İçerikSanatçı Harun Kolçak hayatını kaybetti..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

2 YORUMLAR

  1. Cemaat kur müritin olalım Hocam ? Bak nasıl seni de uçuruyoruz yağcılık ve gaz ile, bu millet boş yere 200bin liraya araba alıp gaz taktırmıyor,

  2. Sayın Yazar haklı olarak “KANMAYIN” diyorsunuz.
    “Kanmayın” yanında, bize bütün kötülükleri yapan dış güçler, üst akıllar ne? Bizim gibi insanlar. Allah onları bizden üstün mü yaratmış? Hayır. Ya bize üstünlükleri ne? Akıllarını kullanıyorlar ve çalışıyorlar.
    Biz ne yapıyoruz, tersini.
    Ondan sonra gelsin dış güçler, üst akıllar…
    Tek adamlar da bunu tepe tepe kullanıyorlar.

    Ayetlerde denildiği gibi “akletmezsek” işimiz zor.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz