- İzmir Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş: Sıra Dışı Bir Belediye Başkanı, Bir Halk Adamı - 16 Şubat 2023
- Veysi Dündar’ın Korona Söyleşileri – Mehmet Ali Güller: “ - 5 Eylül 2021
- Her derde deva ‘Tarçın’ - 18 Ekim 2020
Diğer partilerle koalisyon kurmadan tek başına seçimlere giren ve son parlamento seçimlerinde en çok oyu alan, yine aynı şekilde parti koalisyonu kurmadan girdiği daha yeni yapılan Kosova yerel seçimlerinde de Priştine ve Prizren gibi Kosova’nın en büyük iki şehrinin belediye başkanlığını alan Albin Kurti, dün (24.11.2017) tarihinde tutuklandı.
Demokrasi konusunda ümitli olmaya başladığım Kosova’da insanı utandıran bir demokrasi adımı atıldı. En büyük partinin genel başkanı tutuklandı.
Kosova yerel seçimlerinde aldığı başarılı oy oranı ile de dikkatleri çeken Albin Kurti’nin durdurulması gerekiyordu. Öncelikle Priştine ve Prizren’de sandıkların yeniden sayılmasına karar verdiler ve seçim sonuçlarını değiştirmeyi amaçladılar.
Albin Kuri liderliğindeki Lëvizja VETËVENDOSJE (V.V.) partisinin yapacağı protesto gösterilerinin önüne geçmek için genel başkanını tutuklama yoluna gittiler.
Gerekçe mi? Kosova Parlamentosunda Karadağ lehine sınır düzeltmesi yapılıp, Karadağ’a toprak verilmesi parlamento görüşmeleri sürecinde, Albin Kurti ve partisi parlamentonun işleme sürecini durdurabilmek için, parlamento içinde duman patlayıcısı kullandılar ve parlamenterleri iş yapamaz hale getirdiler. İşte bu “suç” nedeniyle, ama esasen hızla yükselen Albin Kurti liderliğini durdurabilmek için, yaklaşık 2,5 sene sonra, iktidarı elinde tutanların tam da seçim neticelerini değiştirmeye yeltendikleri bir süreç içinde, tutukladılar. Ayrıca unutulmaması gereken, bugünkü başbakan Ramush Haradinaj da Albin Kurti’yi desteklemişti.
Bu totaliter anlayış, gücü elinde tutanların “istedikleri herşeyi yapabilecekleri anlayışı” dünyada giderek yayılmakta ve güzel mavi dünya “diktatorlükler çağı”na yeniden girmektedir. Avrupa ülkeleri gibi tarihte olanlardan ders alan toplumlar, Amerika gibi sağlam yargısal anlayışları ve yargısal kurumsal yapıları olan ülkeler “diktatörleri” engelleyebilmektedir. Ama bu süreçleri daha önceden yaşamamış toplumlar, olanlara “bön bön” bakmaktadırlar. Çin gibi, Rusya gibi diktatörlüklerden zarar görmüş toplumlar, insan hakları ve demokrasi konusunda maalesef doğru örnek oluşturamıyorlar.
Avrupa Birliğine girişi için bir adım kalmış Kosova’nın demokrasi yolunda yanlış istikamette adımlar atması, kriminal siyaset anlayışlarından kaynaklanmaktadır.
Albin Kurti’yi hapiste tutamayacaklar. Bunun iki nedeni var. Birincisi çok dinamik olan V.V. partisinin tabanının sokak gösterilerinden korkmaları, ikincisi demokrasiyi önemseyen ülkelerin Kosova’daki elçiliklerinin ortaya koyacağı demokrasi tavrı.
Türkiye mi? Donmuş vaziyette bugünkü resme bakacak sadece, büyük resmi göremeden susacak.
Seçim sonuçlarını değiştirme sürecinde halkı alıştırıncaya kadar Albin Kurti’yi içeride tutmaya çalışacaklar, ama başaramayacaklar.
İnsan şahsiyetinin gelişmesi demek de olan, “demokrasi” çok yaşasın.
