Alkol yasağı, Din yasağı!

Ramazan ayının mübarek olduğunu çok duydum.

Mübarek kelimesi ne demek diye baktım. ‘Kutsal, bereketli ve bolluk. Beğenilen ve sevilen’ anlamları da varmış.

Dini açıdan kutsal anlamı daha önemli galiba.

Ramazan ayı mübarek olduğu için Türkiye’de alkol satışını yasaklamışlar. 17 gün Lockdown (karantina) olduğu için alkol de satılmasın demişler.

Alkol satışıyla Corona virüsü hastalığının bağlantısını anlamadım.

Almanya’da da bazı yerlerde alkol satışı yasaklanmıştı. Sebebi de insanlar bir araya gelmesinler diyeydi.

Alkol içenlerde virüs daha fazla mı yayılıyor acaba?

Böyle bir araştırma yaptıklarını sanmıyorum.

Gazetemizdeki yazarların bu konuda yazı yazacaklarını düşünmüyorum. Alkol içmek din açısından günah olduğu için kimse bu cezayı yazmak istemez.

Hemen ‘dinsiz’ damgasını yerler.

‘Mübarek olan Ramazan’da alkol yasağını eleştirmek doğru mu?’ derler.

Dindarlar neden başka insanların hayatlarına müdahale etmek isterler diye düşünüyorum.

Bu davranışın psikolojik temellerini masaya yatırdım.

Başka insanlara dini temel alarak müdahale etmek, başka insanları düşündükleri için değil.

Dini kutsal görüp, din için güzel şeyler yapmak istedikleri için de değil.

Bunu yapan dindarların bütün amaçları kendi hayatlarının doğruluğunu tasdik ettirmek, kendi hayatlarında çok olan yanlışlıkları saklamak ve dini kullanarak insanlar üzerinde etkin güç oluşturmak için.

Kendi çocuğuna, torununa söz geçiremeyen dindar insanlar başkalarının çocuklarına ve torunlarına terbiye veriyorlar.

Diğer insanlar, çocuklarına karışan bu dindar insanlara (dindar oldukları için saygılarından) saygısızlık yapmak istemiyorlar ve susuyorlar.

Ama başkasının hayatına müdahale etmeye çalışan dindar insanlar, müdahale ederek saygısızlık yapıyorlar.

Karantina döneminde alkol satışına yasak koymak da aynı saygısızlık.

Alkol – dinde sınır konularını da düşündüm.

Alkolü fazla tüketenler için bir sınır olmaz.

‘Fazla içiyorsun’ dediğimizde rahatsız olurlar.

Din konusu da aynı şekilde.

‘Fazla dindarlaşıyorsun’ dediğimiz de de rahatsız oluyorlar.

Alkol konusunda kısıtlama yapanlar, bana göre din konusunda yasaklama yapanlar gibidir.

Alkol ne kadar kişinin özeliyse, din de öyledir.

Dinin yasaklanmasını istemiyorsanız, alkolü da yasaklayamazsınız.

Belki bu düşünce tarzım size acayip gelecek ama etkisi bakımından ele alınca aslında ikisinin de aynı etkiye sahip olduğunu gözlemledim. Sınırlandırma konusunda da aynı ölçüde olduklarını düşünüyorum.

Sınırlandırma koyulamıyor.

Dinde de öyle, alkolde de.

Alkol yasağı konusuna biraz bu noktadan bakarsanız daha iyi anlamış olursunuz.

Hoşçakalın