Almanya İzmirliler Platformu/ Derneği/ Oluşumu

0
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Haftanın başında sizlerle Almanya’ya, Avrupa’ya ait haberleri, ya da gelişen olayları paylaşmayı adet edinmiştim. Bu yüzden bugün sığınmacılar konusunda çatışan Merkel-Seehofer kavgasını ele almam gerekirdi.

Veyahut başlayan dünya kupası maçları ve  Meksika’ya mağlup olan ve bu mağlubiyetle sessizliğe bürünen Almanya’dan bahsetmem.

Ama ben bu iki konuya da değinmeyeceğim.

Zaten seçimlerden ve seçim meydanlarındaki atışmalardan yeterince ve hatta fazlasıyla bahsedenler var.

Benim sizlerle hasbihal edeceğim konu başka.

İzmir.

İzmirli olmak.

Almanya’da/Avrupa’da İzmirli olmak.

Belki diyeceksiniz, bu konu da nereden çıktı. İzah edeyim. Başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde vatandaşlarımız yaşamakta. Buraya çalışmaya gelen bu vatandaşlarımız buralarda kalmışlar ve hayatlarını idame ettiriyorlar. Yabancılık çekmemek için de kendi lokallerini, derneklerini ve hatta camilerini (hemşehrilerin kendilerine ait cami açmaları) bile açmışlar.

Ancak İzmir’den Avrupa’ya gelenler çok nadir. Nadir olanlar da her zaman değerli olurlar. Bu yüzden Almanya’da/Avrupa’da İzmirli bulabilmek gerçekten zor. Hemşericilik yapmıyorum hemen aklınıza öyle birşey gelmesin.

Nedeni de şu: İzmirli olmak salt memleketçilik yapmak değildir, İzmirli olmak bir üst kimliktir. İzmir’e gidenler, orada yaşamış olanlar ve hala daha yaşamaya devam edenler bunu çok iyi bilirler.

İzmirlilik; çok kültürlülüğün, ‘öteki’ne saygı duymanın, ‘öteki’yle beraber yaşayabilmenin, barış içinde yaşamanın, şehrin huzurunu hissetmenin, özgürlüğün, kadına saygının, din-dil-ırk farklılığına takılmamanın, kısacası güzelliğin adıdır.

Şöyle bir cümleyle örnek vereyim. İstanbul’a gidip, ‘Ey İstanbul, sen mi büyüksün, ben mi büyüğüm’ ya da ‘Seni yeneceğim İstanbul’ diyenler olur, ama İzmir’e gelip ‘İzmir, seni yeneceğim’ diyenler olmaz. Çünkü İzmir insana huzur, barış ve dinginlik katar.

Son birkaç yılda İstanbul’dan İzmir’e yaşanan göç, benim bu yazıyı kaleme almamı tetikledi, açıkça söylemek gerekirse.

Son on yıldır tasarladığım bir çalışmayı sizlerle paylaşmama sebep olan hem bu göç ve hem de ‘millet ittifakı’. Gene de siyaset bulaştı, öyle değil mi? Neyse, o kadarla geçiştireyim.

İzmir’den Avrupa’ya gelen iş göçü çok çok az. Günümüzde de geçici ve kalıcı göçler büyük oranda eğitim alanında gerçekleşmekte. Üniversitelerde lisans eğitimi, yüksek lisans, yaz okulları, yurt dışı sömester eğitimleri vb gibi.

İşte İzmir’de okumuş, iş için bulunmuş, hala daha okuyor olan ve ya da ileride okuyacak olan bütün kişilere yönelik kolaylık olması bakımından ‘Almanya İzmirliler derneği/platformu’ çalışmasını başlatmak.

Almanya’nın hangi şehrinden olurlarsa olsun, İzmir’den olanlarla kurulacak bir İzmirliler yapılanması.

  1. Neden böyle yapılanma ihtiyacı var?

Çünkü Almanya’da ve hatta Avrupa’da ‘İzmirliler’ olarak bir dernek çalışması mevcut değil. Almanya’da bir dernek kurulmuş, Bremen şehrinde. ‘Bremen-İzmir kardeş şehirler derneği’. Bu dernek genel itibariyle sadece Bremen’de faaliyet göstermekte. Ama esas önemli olan Almanya’nın çeşitli şehirlerinde yaşayan İzmirlilerin, teknolojinin nimetlerini kullanarak, bir netzwerk (network/Ağ) oluşturması.

  1. Bu platform/dernek kimler için kolaylıklar sağlayacak?

Bu platform Almanya’ya

Dil eğitimi için,

Lisans/ Yüksek lisans/Doktora çalışması için,

Bir sömesterlik yurt dışı eğitimi ve misafir öğrencilik için,

Meslek sahiplerinin eğitim çalışmaları ve fuarlar için,

Ve hatta sadece turistik gezi amaçlı gelenler için yardımcı olacak, onlara kolaylıklar sağlayacak.

  1. Bu platformun özelliği, ayrıcalığı, misyonu nedir?

Almanya’da insanlarımız acıdır ki, bölünmüşler ve parçalanmışlar. Bu parçalanmanın ilk noktası da inançlılar ve laikler tarzındadır. İzmir’den olanların bilmediği, tanımadığı bu ayrışmanın derinliğini ben gördüğümde çok üzülmüştüm. Bunun için çalışmalar yapmaya çalışsam da, din eğitimi verdiğim kurumların özelliklerinden dolayı, yeteri kadar derdimi anlatamadım.

Ama bugün bizlerin en önemli arzusu, isteği ve dileği kamplaşmadan uzak bir ülke ve toplum. Türkiye’de bunun ihtiyacı nasıl önemliyse Almanya’da da aynı derecede çok önemli. Toplumu birleştirecek, farklılıklarla birlikte yaşamayı hedefleyen çalışmaların yapılması gerekiyor. İşte bu platform da, bu misyon ile çalışmalar yapacak.

Sadece chp’lilerin olduğu, sadece Atatürkçü düşünce derneğinden olanların olduğu, sadece camiye gidenlerin olduğu, sadece şuradan-buradan olanların olduğu değil; her kesimden olan İzmirlilerin olduğu bir birliktelik.

  1. Bu platform için gerekenler ve işleyiş.

Bu platform için gerekenler çok basit: Almanya’da yaşayan İzmirliler ya da kendini İzmirli hissedenler. İkincisi de oluşturulacak sosyal medya grubu ya da sosyal medya adresi. Burada bir araya gelecek olan İzmirlilerin ihtiyaç sahibi olanlar için her daim duyarlı ve hazır bulunması.

Almanya’nın bir şehrine gelen yabancı (İzmirli)nin ihtiyacı olacak bilgi ve yardımı ona hazır etmek. Aynı şehir olmasa da yakın şehirlerde olanların ona ulaşması.

  1. Bu platformda olanları motive edecek güç ne olacak peki?

İşte en önemli konu da bu.

Birincisi, İzmirli olmanın verdiği gurur.

İkincisi, ‘iyilik yapma’ adına tadına varılacak haz.

Üçüncüsü, din-dil-ırk-düşünce tarzı ayırımı yapmadan İzmir kültürünü Almanya’da yaşatabilmek.

Dördüncüsü, İzmir’e dair sohbet edebilmek, ki bence en önemlisi de bu…

Ben şimdi sizlerle paylaştım. İlk adımı atmış oldum. Velev ki, ileride birisi çıkar da ‘hiç düşünmemişler mi’ demesin. Bu sebeple de, çok mahir olmasam da, sosyal medya adresimi de hizmetinize sunuyorum. Twitter: Sinaneskicioğlu.

Bazı şeyleri yapmak çok zordur, Netzwerk (Network/Ağ) oluşturmak çok daha zordur. Ama zor olanlar için yola çıkmak da kutsaldır.

Bekliyorum efendim.

 

Sevgi ve Bilgiyle kalın.

 

(Not: Henüz yeni açabilmiş olsam da, Facebook’ta Ahmet Sinan hesabında oluşturduğum ‘Almanya İzmirliler Platformu’ da kullanılabilir)

Önceki İçerik“Beyaz Türk” Tartışması
Sonraki İçerikAmerika’da ‘sıfır hoşgörü’ tartışması.. Bir eleştiri de Melania Trump’tan
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz