Bonn İklim Konferansı – Savaşlar ve Hayat tarzları

0
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Almanya’nın eski başkenti Bonn, Uluslararası İklim Konferansı’na ev sahipliği yapıyor. 6 Kasım’da başlayan konferans 17 Kasım Cuma gününe kadar devam edecek.

İklim değişikliklerinin sebeplerinin irdelenmesi, farkındalık oluşturulması açısından çok önemli. Aynı zamanda çözümler aranması ve alternatifler bulunması da hakeza aynı derecede önemli.

Konferansın önemini arttıran başka etken de Jamaika koalisyonu pazarlıkları.

Bilindiği gibi Yeşiller partisi de Jamaika koalisyonu pazarlıklarına katılmakta. Koalisyon pazarlıklarında çevre duyarlılığını bırakmayarak bazı kazanımları elde etme amacında.

Trump Paris İklim Antlaşmasından çekilmişti.

Bonn Konferansı’na ABD’den katılan Edmund Brown, Arnold Schwarzenegger konunun önemini vurgulayarak ABD’nin farklı yüzünü gösterdiler.

Trump neden çekilmişti Paris İklim Antlaşmasından?

‘Daha adil bir antlaşma olmalı’ demiş ve Paris iklim anlaşmasını ‘iklim değişikliği ile mücadeleyle değil, diğer ülkerin ABD’ye karşı ekonomik avantaj kazanmasıyla ilgili bir anlaşma’ olarak nitelemişti.

İklim değişikliği konferanslarının önemini bugün anlamayanlar, mavi küre daha da kötüye gitmeye başladığında anlayacaklar ve belki de hiç anlayamayacaklar.

Neyin derdine giriyorlar ya da giriyoruz?

Belki de tek bir cevap yeterli bunun için: Dünyanın dengesi bozuluyor.

Bu yüzden, bu çaba ve çırpınışlar.

Yerkürenin ısınması, iklim değişiklikleri, ülkeleri darmadığın eden kasırgalar ve kısacası mavi kürenin dengesinin bozulup yaşanmaz hale gelmesi.

En son nokta da bu zaten. Mavi kürenin sonu.

Dinlere inanan insanların en çok merak ettiği konudur: ‘Kıyamet ne zaman kopacak?’

Bütün bu umarsızca yapılanlar işte o kıyametin kopmasına zemin hazırlayan etkenler. Çünkü kıyamet, dengenin bozulması ve sistemin çökmesi.

Neler isteniyor?

Sorun: Fosil yakıtları.

Kömür yakıtlarının kullanımının azaltılması,

Kömür madenlerinin kapatılması,

Çevreyi kirleten petrol yakıtlarının kullanımının azaltılması ve peyderpey sonlandırılması,

Alternatif enerjilerin bulunması ve kullanımının arttırılması,

Yenilenebilir enerjilerin yaygınlaştırılması.

Bunların hepsi çok güzel. Altına imza atıyoruz.

Devasa linyit çıkarma makinaları önünde protesto eylemleri yapanları da destekliyoruz.

İyi de sorun Avrupa’yla bitmiyor.

Kömür yakıtları olmasın diye, doğalgazın kullanımının artması ve bu yüzden çıkan savaşlar gözümüzün önünde cereyan ediyor.

Ortadoğu’daki mezhep savaşları sadece mezhepten kaynaklanan savaşlar mı? Tabii ki de hayır. Asıl hedef enerji rezervleri ve bunun paylaşılması.

Bu savaşlar hızla artarken kime, nasıl anlatılır ki, iklim değişikliklerinin önemi!

İşin diğer bir yanı da yaşanan hayat tarzları.

Bir tarafta; çevre kirliliği olmasın ve daha yaşanır hal hakim olsun diye bisiklet kullanımına önem veren duyarlı insanlar. Diğer tarafta; umarsızca, düşüncesizce şehirleri beton yığını haline getirenler ve üzerine tüy diker gibi dört teker çekişli araçlarla caka satanlar.

Bütün olarak bakıyorum resme ve işin içinden çıkamıyorum.

Normal, dengeli bir hayatı tavsiye eden bir kitabın ve dinin inananları bütün petrol rezervlerine sahipler.

Bu enerji kaynağı için ortaya çıkarılan pseudo (yanıltıcı ve yapma) savaş gerekçeleri, yani mezhep çatışmaları.

Aynı kitaba ve dine inananların dünyevileşmeleri ile çevreyi ve şehirleri talan edip, kirletmeleri.

Müslüman ülkeler kötü de, Avrupa sanki iyi mi?

İklim değişikliği konferanslarına ev sahipliği yapan ülkelerin silah sanayinden elde ettiği kazançlar…

Çevreyi kirleten kimya sanayii, çelik sanayii, otomobil sektörü ve modern insanın hayat tarzı…

Sadece Avrupa’da değil, dünyanın her ülkesinde moda olan hayat tarzı çevreyi ve dünyayı ne kadar kirletiyor bunu düşünüyor muyuz acaba.

Bu hayat tarzının sadece iki maddesini ele alıp somutlaştırırsak:

Bir; beğenmezsem geri gönderirim diye yapılan internet alışverişleri sebebiyle yollara çıkan yüzlerce kamyon ve TIR ve ona ilave şehirlerde fazladan dolaşıp, havayı kirleten paket servis araçları…

Ne için bütün bunların hepsi?

Modern hayatı yaşayan insanın rahatı için.

İki; indirimli biletleri ya da indirimli tatilleri değerlendirmek için çevreyi yakıtlarıyla kirleten uçakların haddinden fazla kullanılması.

Kendi içinde mutluluğu yakalayamayan modern insanın mutluluk hazzını tatmin etmek için düşüncesizce yaşadığı bir hayat tarzı.

Konu aslında hayat tarzı.

Modern insanın çıkmazı da, çevre kirliliğinin önlenmesi de, yenilenebilir enerjiler bulunması ve kullanımının yaygınlaştırılması da, pseudo mezhep savaşlarının önüne geçilmesi de yani bütün bunların hepsi aslında düşünceli ve akıllı insan ve onun hayat tarzı ile ilgili.

İklim değişiklikleri ile ilgili konferanslar ve toplantılarda aslında alternatif hayat tarzları panelleri de olması gerekli.

Yoksa çok gülünç oluyor.

Silah sanayiinden büyük paralar kazanan ülkelerin bu toplantıları yapmalarının gülünçlüğü gibi, modern hayatı düşüncesizce yaşayıp protesto eylemlerine katılanların gülünçlüğü gibi, hem müslümanım deyip hem şehirleri betonlaştıranların gülünçlüğü gibi, hem çok akıllıyız deyip hem de hayatında mutlu olamayan modern insanın gülünçlüğü gibi….

 

Sevgi ve Bilgiyle kalın.

Önceki İçerikIrak ve İran’da deprem.. 161 kişi hayatını kaybetti
Sonraki İçerikIrak ve İran’da artçı sarsıntılar devam ediyor..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz