Çocuklarla çocuk olup Bayramı kutlamak…

0
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Çocukken hepimiz aynı sevinci, aynı coşkuyu yaşamışızdır. Bayram yaklaşır ve bayramlıklar alınır. Alınan bayramlıklarımızı yatağımızın başucuna koyar, sabırsızlıkla bayram gününü beklerdik.

Geçmek bilmezdi o günler, bayram günü gelene dek.

Yeni ayakkabılar, yeni elbiseler…

Benim kuşağım, benden önceki kuşak ve daha öncekiler de aynı heyecanı yaşamışlardır.

Bizden sonraki kuşaklar da.

Günümüzdeki çocuklar da yaşıyorlardır. Eğer her istediği alınıp şımartılmadılarsa, ‘ben yaşayamadım, o yaşasın’ diye giyecek ve eşya enflasyonu olmadıysa, bolluğun içinde mutsuzlaşmadılarsa…

Biz çocukken de vardı terör,

Biz çocukken de vardı kötülük,

Biz çocukken de vardı, darbe kalkışması değil üstelik, darbenin ta kendisi,

Biz çocukken de vardı, Körfez krizi, İran-Irak savaşı,

Biz çocukken de vardı, soğuk savaş, füzelerle boy gösterilen törenler ve tatbikatlar,

Hatta biz çocukken Türkiye-Yunanistan gerginliği çok daha fazlaydı.

Hatırlarım ailemden uzakta iken, bu gerginliğin iyice arttığını, Yunanistan’ın İzmir’e saldıracağı korkusunu ve ailemin İzmir’de olup zarar görecekleri için, çocuk aklımla-hislerimle ağladığımı…

 

Bugünü yaşarken çevrede olup bitenleri gözlemleyip, daha iyi olsun, dünya daha iyiye gitsin diye yazıyoruz. Bu yazılar da doğal olarak eleştiri şeklinde oluyor, negatifliklerle dolu oluyor.

Bazen bunalıyorum bu negatiflikleri yazarken.

İnsan denen varlık mutlu olmak ister, olumlu düşünmek ve olumlu görmek ister.

Bu yüzden bunalıyorum belki de, gördüğümüz olumsuzlukları kritik ederken.

Ama hep daha iyisi, daha düzgünü, daha doğrusu olsun bizim derdimiz…

 

Eskiden çocuk olanlar artık büyüdü.

Kimileri içlerindeki çocuğu öldürdü, kimileri hala içlerindeki çocuğu yaşatıyor.

Herkesin içinde bir çocuk vardır ve yaşar normalde.

Hani çocuğunuzla, ANNE’nin laf edeceği bir şeyi beraber yaparsınız ya. İşte içinizdeki çocuk ortaya çıkar o zamanlarda.

Bu bayramda da, içinizdeki o çocuğu ortaya çıkarın.

Çocuklarla çocuk olun.

Hani çocukken bayramlıkları giyip, büyüklerin ellerini öpüp, onlardan harçlıklar topladığınız günler var ya, onları hatırlayın.

Bizim evde her bayram bir şarkı çalar yüksek sesle:

Bugün bayram
Erken kalkın çocuklar
Giyelim en güzel giysileri
Elimizde taze kır çiçekleri
Üzmeyelim bugün annemizi…

Bayramı daha fazla hissetmek için çalar bu şarkı.

Çünkü bizim için bayram, Avrupa’da, gurbette yaşandığı için.

 

Bayramda unutalım bütün kötülükleri, çevremizde olan bütün negatiflikleri.

Demesi kolay diyenleriniz vardır, biliyorum.

Haklılar da.

Bayramda anne-babası mağdur durumda olup, mahkum olanların çocukları onlardan uzakta olacak.

Bayramda çocukları mağdur olup mahkum olanların anne-babaları buruk olacak.

Bayramda eşleri cezaevinde olan ve onları düşünüp, gözlerinden damlalar süzülecek eşler olacak.

Haklısınız.

Bayramda sadece bu insanlarımız için dua edeceğim, bu yüzden.

Hakkında konuşulmayan, yaşadıkları haksızlıklar göz ardı edilen, hayat hikayeleri melankolik melodilerle ekranlarda sunulmayan bu insanlar.

Haklısınız.

Ama siz de inadına mutlu olun.

İnadına dik durun. İçiniz kan ağlasa da, inadına hayat sevincinizi yüksekte tutun.

 

Kötülük, iyi dediğimizin tam karşıtı. Kötülük, bizi biz olmaktan çıkartan geçici bir hal.

Çevremizdeki kötülükler, bizim biz olmamızı engeller ve tepkisel davranış sergileriz.

Bu bayramda unutun bütün kötülükleri, negatiflikleri.

İnadına güçlü, inadına mutlu, inadına gülen yüzlere sahip olun.

Hepimiz içimizdeki çocuğu ortaya çıkaralım.

Çocukken düşünmediğimiz gibi, düşünmeyelim kötülükleri. Devlet yönetimini, idarecilerin haksızlıklarını, toplumdaki gelir dağılımı dengesizliğini.

Aklımıza getirmeyelim toplumun ahlaki çöküntüsünü,

Aklımıza getirmeyelim toplumdaki pişkin din magandalarını,

Aklımıza getirmeyelim eskiden ne demişlerdi, şimdi neler yapıyor bu politikacılar konusunu,

Aklımıza getirmeyelim ‘O Kıraat Türkiye’ tarzı yarışmayı ve bununla böbürlenenleri,

Aklımıza getirmeyelim acaba ‘Survivor Dindarlık’ tarzı bir yarışma da olur mu düşüncesini,

Aklımıza getirmeyelim din adına kafa kesen ateist, esrar-eroin-marihuana bağımlılarını,

Aklımıza getirmeyelim bu bayramda canımızı sıkacak konuları.

 

Çocuklarımızla çocuk olalım.

Sabah erkenden kahvaltı yapmaya gidelim dışarıya, yada ailesi-akrabası olanlar kahvaltıda yalnız bırakmasın onları.

Çocuklar gibi haber dinlemeyelim bayramda.

İçimizdeki çocuğu, çocuklarımızla arkadaş yapıp, bayramda onların eğlencesine eğlence katalım.

Lunaparka götürelim onları.

Gittiğimiz yerlerde konuşmayalım politikayı.

Ya da düşünmeyelim, dile getirmeyelim ‘ne olacak bu müslümanların hali, ne olacak bu ülkenin hali’ konularını.

Bir günlüğüne unutalım bütün dertleri, tasaları.

İnadına yapalım bunu.

Kötülüğün, kötülerin bizim biz olmasını engellemesinin önüne geçelim.

Kötülüğe, kötülere, negatifliklere endeksli sohbetleri bırakalım bu bayramda.

Eski bayramları konuşalım.

Çocukken harçlık toplamak için gittiğimiz büyükleri ziyaretlerimizi anlatalım çocuklarımıza.

Yaptığımız yaramazlıkları.

Bayram harçlıklarını nasıl boş yere harcadığımızı anlatalım.

Normalde alamadığımız meşhur meşrubatı bayramda alıp da nasıl lıkır lıkır içtiğimizi hatırlayalım.

Bayram harçlıklarını toplayıp da, o parayla neler neler alma hayalleri kurduğumuzu anlatalım çocuklarımıza.

Bu bayram, çocuklarla çocuk olalım.

Sadece bir gün bile olsa, onlarla içimizdeki çocuğu ortaya çıkaralım.

Sadece bir gün….

Bu hepimize çok iyi gelecek…

(Herkesin bayramını şimdiden kutlarım)

 

Sevgi ve bilgiyle kalın…

 

Önceki İçerikBaşbakan Yıldırım: Fırat Kalkanı ile DEAŞ terör örgütüne çok büyük darbe vurduk..
Sonraki İçerikRamazan Bayramı öncesi 81 ilde trafik ve asayiş denetimi..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz