Dini ve siyasi açıdan; ‘İtikatta AK Partili olup, amelde AKP’li olanlar’…

0
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

“İtikatta Ak Partili olup, amelde AKP’li olanlar.”

Bu tanımlama ve tesbit bana ait değil.

Yayın hayatına yeni başlayan bir gazetede yayımlanmış bir makalenin başlığı. Bu başlığı görüp, şaşıran bir okurumuz, ‘bu başlığı ve bunu ifade eden düşünceyi hangi açıdan anlamalıyız’ diye bana iletti.

Yabancı olmadığımız bir cümle kuruluşu. Eskiden beri öğrendiğimiz dini bir tanımlamadır: ‘İtikatta Maturidi, amelde Hanefi’ olmak.

İnsanlarımızın İslam’ı kabul etme şeklidir itikatta Maturidi, amelde Hanefi olmak. Hepinizin de anladığı gibi dini terimler ve kabullenmeler.

Sanıyorum yazar da dikkat çekmek adına bu başlığı kullanmıştır, yoksa müslüman bir toplumda böyle bir ifade yanlış anlaşılmalara sebep olur. Eğer olmuyorsa toplumda ciddi sorunlar var demektir.

Ele alınan konu Ak partili olup, hareket ve davranışlarda Akp’li olanları anlatmak. (akpli olmak derken de yanlışlar içine girenler belirtiliyor) Bu ve benzeri kişilerin tetkik edilmesi ve onlara dikkat edilmesi gerektiği vurgusunu da yapmak. Çünkü 2019’da yapılacak olan seçimin olağanüstü önemli olduğu ve bu seçimde Akp’lilerin sayın Erdoğan’ı zayıflattıkları için sonucun olumsuz olabileceği tahminini de ima ederek.

Toplumun geldiği bu nokta hem üzüntü verici, hem de tehlikeli.

Birincisi; Dini kavram ve terimlerin siyaset aracı haline gelmesi ve hatta bu boyutta siyasi malzeme yapılması İslam’a en büyük zarardır ve İslami değildir. (Daha ileri giderek, bu durumun benzerlerini tarihten örneklerle vermek istemem)

İkincisi; Le Yüsel olmak sadece Allah’a mahsustur. Sorulamayan, sorguya çekilemeyen tek varlık Allah’tır. Bunun haricinde bütün varlıklar insandır ve yaptıkları da eleştirilir, sorgulanır ve düzeltilir.

(Örnek: Tahrim suresi birinci ayet: “Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah’ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun?”)

Hz. Peygamber bile, tekrar ifade edeyim Hz. Peygamber bile, kendi insiyatifi ile bir karar aldığında Allah tarafından uyarılmış ve ayet gelmiştir.

İnsanlar hata yapma üzerinedirler. Bundan dolayı Allah ayetlerinde açıkça ifade etmiştir:

“Kullarından tevbeyi kabul eden, kötülükleri affeden ve işlediklerinizi bilen O’dur.” (Şura, 25)

Yani insan denen varlık hatalar yapar ve sonrasında tevbe eder.

Ayrıca Hz. Peygamber’in hadisi de şöyledir:

“Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” (Müslim, Tevbe, 9, 10, 11)

Bütün insanlar hatalar yaparlar, bunları farkeden insanlar uyarıda bulunurlar.

Akp içinde de bazı davranışları yanlış bulanlar vardır ve olacaktır. Kendilerine yanlış geldiği için eleştirirler ve bu eleştirmeler de doğaldır.

Eğer onların da onaylaması gerekiyorsa, demek ki bazı konular çok düzgün anlatılmamış yani daha çok çalışılması gerekir.

Ayrıca toplumun bu cümleyi kullanmayı hazmedecek kadar dinden uzaklaşıp siyasileşmesi normal değildir.

Üçüncüsü; Ak parti içindeki bazı ak partilileri dışlamak ve hatta suçlamak, partiye fayda yerine zarar getirmektedir. Bu davranışın hızla arttığını müşahade ettikçe çekincelerimiz daha artıyor. Devletin ve ülkenin yönetiminde başka partileri dışlayıp, milli ve yerli olmamakla suçlamanın ülkeye nasıl zarar verdiği ortada iken bu davranış şeklinin daha da artması, kapanması derin yaralar açacaktır.

Ülkede yaşayan bütün vatandaşlar ülke meseleleri hakkında söz söyleme hakkına ve özgürlüğüne sahiptirler.

Farklı partiden, farklı görüşten, farklı mezhepten, farklı dinden ve farklı milletten olan insanlarımızın dışlanması ve önemsizleştirilmesi önümüzdeki yılların tehlikeye atılması demektir.

Türkiye mozaiğinin kültürü ve inanılan İslam medeniyeti bu davranış şekline izin vermemektedir.

Sınır ötesi operasyonlar kadar sınır içi huzur, barış ve kardeşlik önemsenmelidir.

İstanbul Büyükşehir Bld. Başkanı’nın ifade ettiği tarzda hizmet anlayışı ile davranılmaya devam edilmesi aslında oy kaybı ve başarısızlık sebebidir.

Dördüncüsü; Son yıllarda iyice belirginleşen bir durum: Sonradan Ak partili olanlar ve onların aşırılığa kaçan davranışları.

Ne demek istiyorum.

Eskiden beri ak partili olan ya da akp’li olan, akp’yi kuran veyahut akp’yi kuran zihniyetten gelen insanların sakin, temkinli, olgun, vakur duruşları birilerini fazlasıyla rahatsız etmekte.

Sonradan akp’li olan bu çevre (neden akpli oldukları konusu üzerinde durmak istemiyorum, ancak menfaat dağılımı konusunu zihninizde bulundurmanızı tavsiye ederim) kendilerini abartılı şekilde akp’li göstermek adına hata üstüne hata yapmaktalar.

Psikolojik açıdan baktığımızda bu davranış çok normal.

Varlıklarının sorgulanmaması için fazlasıyla akpli görünmeleri gerekiyor ki; kimse onlar için olumsuz bir cümle kullanmasın.

İlla ki aşırı akpli olmak istiyorsanız gene olun. Ama dini söylemleri alet etmeden, toplumu ve akpyi bölüp-dışlama yapmadan, eleştirme hakkını kullanan insanlara hakaret etmeden, hayatın devam edip aktığını bilerek, hayatın sadece ve sadece particilik olmadığının bilincinde olarak ve en önemlisi de bu dünyanın imtihan dünyası olduğunu unutmayarak.

 

Sevgi ve Bilgiyle kalın.

 

(Not: Sayın Hasan Celal Güzel Bey’e Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabrı cemil dilerim).

 

Önceki İçerikDünyadaki son beyaz gergedana ötenazi uygulandı..
Sonraki İçerikDanıştay Başkanı’nın kızı bir günde Yargıtay’a terfi etti..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz