- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in yasadışı yerleşimlerinde binden fazla ilave konut inşasına ilişkin süreci ilerletmesi ve Filistinlilere karşı aşırı güç kullanımına tepki gösterdi. Bakanlık, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İsrail makamlarının işgal altında tuttuğu Batı Şeria’daki yasadışı yerleşimlerde 1000’den fazla konutun daha inşasına dair sürecin ilerletilmesini ve işgalci güç tarafından yapılan müdahaleler sonucunda Gazze ve Nablus’ta iki kişinin hayatını kaybetmesini şiddetle kınıyoruz.
İsrail hükümetinin, Filistin halkının başta yaşam hakkı olmak üzere temel haklarını çiğneyen, bölgede çatışmaya yol açma riski taşıyan, uluslararası hukuku ve ilgili BM kararlarını ihlal eden, uluslararası toplumun her türlü tepkisini umursamayan bu sorumsuz tutumuna bir an önce son vermesi gerekmektedir.”
Dışişleri Bakanlığı, 4. AB Üyesi Güney Avrupa Ülkeleri Zirvesi’nde kabul edilen ortak bildirgeye de “Kıbrıs çözüm sürecine yönelik yer alan çarpık ifadeler” sebebiyle tepki gösterdi. Bakanlığın konuya ilişkin açıklaması şöyle:
“İtalya, Fransa, İspanya, Portekiz, Yunanistan, Malta ve GKRY’nin katılımıyla 10 Ocak tarihinde Roma’da düzenlenen AB’nin Güney Avrupa Ülkeleri (Med7) Dördüncü Zirvesi’nde kabul edilen ortak bildirgenin yedinci maddesinde Kıbrıs çözüm sürecine yönelik olarak yer alan çarpık ve yapıcılıktan uzak ifadeler, Ada’da 2008 yılında başlayan ve 2017 yılında Kıbrıs Konferansı’nın sonuçsuz kalmasıyla sona eren müzakere sürecinin başarısızlığının temel sebebini oluşturan Kıbrıs Rum tutumunu yansıtmakta, Rum tarafının çözümsüzlük çabalarında AB üyeliğini istismarının yeni bir örneğini teşkil etmektedir.
AB’nin öndegelen bazı üyelerinin de yeraldığı Med7 tarafından yapılan bir bildirgede, tarafsızlıktan uzak ve münhasıran Rum pozisyonunu yansıtan bu gibi ifadelerin yer almasına izin verilmesi, Kıbrıs meselesinde çözüm bulunmasına yönelik çabalara herhangi bir olumlu katkı sağlamamaktadır.”
