- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Van’da konuştu. “Provokasyonlara karşı sürekli uyardık.” diyen Temelli, şunları söyledi:
“Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere nefret söylemiyle, kamplaştıran söylemle insanların karşı karşıya getirildiği büyük bir gerilim yarattığı bir Ramazan ayını geride bıraktık. Böyle bir ayda bu tür bir dilin kullanılması bu dine hakarettir.
Ramazan ayı insanları birleştiren, kucaklaştıran bir ay. Bu ayda biz bir nefret söylemiyle, düşmanlaştıran bir yaklaşımla karşılaştık. Maalesef birçok yerde saldırılar gerçekleşti. Fotoğraflara bile tahammülsüzlük söz konusu oldu. En sonunda da dün Suruç’ta istenmeyen bir olay yaşandı. Bu olay yaşanmayabilirdi. 7 Haziran seçimlerine giderken yaşadığımız olaylar şimdi yeniden sahnelenmekte.
Tüm parti liderlerini, tüm Cumhurbaşkanı adaylarını, milletvekili adaylarını Türkiye’nin eksikliğini hissettiği barış, adalet, demokrasi konusunda inisiyatif almaya davet ediyorum. Bu ülkede güzel bayramlar yaşamak istiyorsak, bir arada yaşamak istiyorsak bu tür provokasyonların karşısında yan yana durmalıyız.
Henüz olay aydınlatılmamışken birilerini suçlu ilan etmek bu tür olaylardan çıkar beklemek, oy beklemektir. Bu oyunu bozalım. 24 Haziran seçimleri bu anlamıyla çok önemli. Türkiye’de demokrasiden, barıştan, huzurdan, adaletten söz ediyorsak sorumluluk hepimizde düşüyor. İçişleri Bakanı insanları suçlamak yerine olayın faillerini bulmalı. Dünyanın neresinde gördünüz seçim kampanyaları silahlarla yürütülsün, esnaf ziyaretinde esnaflar tehdit edilsin, insanlar zorla ikna edilmeye çalışılsın.
Tüm bunlar tüm çıplaklığı ile ortadayken, Suruç’ta yaşanan olayın nasıl geliştiği, 3 gün boyunca hangi tahriklerin yapıldığı ortadayken İçişleri Bakanlığı, valilik insanların bilgiye ulaşmasını engelliyor, halkı yanıltıyor. Buradan çağrı yapıyorum, olayın suçlularını, provokasyonu yapanları adalete teslim edin. Bu olayların önüne geçmek sizin görevinizdir. Silahlarla seçim çalışması yapılmasını engellemediniz, bugün de olayın üstünü örtüyorsunuz.
Hastane kameraları kırılmış, orada çok vahim olaylar yaşanmış. Saldıranlar kimler, kameraları kıranlar kimler? Olay anında orada bulunan tabiplerin, TTB’nin açıklamaları var. Her şey ortada ama yetkililerden ses yok. Erdoğan’a yaranmak isteyen iktidar ve AKP’li bakanlar sürekli halkı yanıltacak açıklamalar yapıyorlar. 20 yıldır Suruç’ta esnaflık yapan, herkesin sevgisini saygısını kazanmış bir aileyi suçlayarak olayı çarpıtmaya çalışıyorlar. Biz tüm bu karanlık tablonun açığa çıkması için her şeyi yapacağız. Bu ülkeye barış gelsin diye bugüne kadar nasıl çabaladıysak bugünden sonra da çabalayacağız. Hiçbir provokasyona alet olmayacağız. Şiddetle ayakta durmaya çalışanlar şiddetin hesabını verecekler.”
Erdoğan HDP’nin baraj altında kalması çok önemlidir diyor, iki gün sonra bu yaşananlar tesadüf olamaz
Öte yandan Suruç’a giden HDP heyeti de bir açıklama yaptı. “AKP iktidarının doğrudan sorumlu olduğu bir mesele ile karşı karşıyayız.” diyen Meral Danış Beştaş, şöyle konuştu: “Bütün medya organları hükümetin dili ile yayın yapmaktadır. Biz bu olayları yakından biliyoruz. 20 Temmuz’da Suruç’ta bir katliam yaşandı, 5 Haziran’da Diyarbakır mitingimize bomba atıldı, bu olayların hepsi AKP’nin iktidar olduğu dönemlerdi ve seçim dönemleri idi. İşte AKP’nin sicili bu kadar bozuktur.
Bu olayın iktidardan bağımsız düşünülmesi imkansız. Bir tarafta iktidar var bir tarafta halk var. Açıkça ifade etmek isteriz ki bu olay seçimlere 10 gün kala büyük bir provokasyon olarak hazırlanmıştır. HDP’nin, oyunlarını boşa çıkarması sebebiyle onların toplumu kutuplaştırmasının geldiği düzey kan olmuştur. Bunun sorumlusu HDP’yi, bizleri sürekli hedef gösteren Erdoğan’dır, saldırılara sebep verecek olan dilin kullanılmasıdır.
Dün biz daha olayı öğrenir öğrenmez merkezi düzeyde yakın takibe aldık. Daha biz ölenlerin kimliğini öğrenememişken ‘PKK, AKP’lilere saldırdı’ diye haber geçmeye başladılar. Bu normal değil. Kendi saldırılarını gizlemek adına kullanılan bir dildir. Bu, toplumu manipüle etmeye yöneliktir. Olayın aslı tabii ki böyle değil, Soylu çıkıp ‘olay planlıdır’ diyor. Esnafların planlı bir şekilde, ziyaret edenlere saldırdığını söylüyor. Doğru, olay planlı ancak planlayanlar 2 gün önce kendisine HDP seçmeni diyen esnafı silahlarla ziyarete gidenlerdir.
Saldırıya uğrayanlar saldırıya uğradığını söylemektedir. Biz bu planı boşa çıkaracağız. Birçok meselenin üstesinden geldiğimiz gibi bunun da üstesinden geleceğiz. Biz bu dili tanıyoruz. Bingöl’de Emniyet Müdürü vurulduğunda Davutoğlu çıkıp ‘silah sıkanlar hak ettiklerini aldılar’ demişti, ne oldu? Bingölde Emniyet Müdürüne saldıranların öldürülenler olmadığı ortaya çıktı. Ceylanpınar’da yargılananların da beraat ettiğini biliyoruz, ancak Suruç Katliamı, 5 Haziran Katliamı aydınlatılmış değil. Biz bu olayın karartılmasına asla izin ermeyeceğiz. Suruç’a gelirken şunu gördük, 6-8 Ekim’de olduğu gibi asker şehre inmiş. Askerin ne işi var şehirde, burası kırsal alan değil halkı daha fazla korkutmak, böylece seçimlerde hırsızlıkların yanına bir de kanı eklemek içindir bunlar.
Erdoğan’ın videoları teşhir oldu, HDP’nin baraj altında kalması çok önemlidir diyor, bunu kendileri söylüyor. İki gün sonra bu yaşananlar tesadüf olamaz. Bu seçimde kaybedeceklerini anlayanların yaptığı provokasyonlardır. 6-8 Ekim’in sorumluları da onlardır. Bunlar yalanla kamuoyunu manipüle ederek bilinçli olarak ‘bu seçimde de bize oy vermek zorundasınız’ mesajı veriyorlar. Biz de diyoruz ki halklarımıza asla yalnız değilsiniz. HDP’nin umut olduğunu herkes görüyor. Bizim cesaretimize kast ediyorlar, bunu başaramayacaklarını görmüş olmaları gerekiyordu. Bizim milletvekillerimiz belediye eşbaşkanlarımız tutuklandı, tek bir adım geri atmadık. Yine başaramayacaklar, HDP’nin cesaretli ve dik duruşunu kıramayacaklar. Halkımızın her zaman yanında olmaya devam edeceğiz.
Olayın olduğu yerde hem mobese kameraları, hem esnaf kameraları var. Diyoruz ki siz boş boş konuşup HDP’yi suçlayacağınıza failleri getirin. Bu kayıtları derhal istiyoruz. Kameralarda olay nasıl gerçeklemiş bugün açıklayın. Görgü tanıkları bize anlatıyorlar, savcılığa çağrı yapıyoruz. Urfa Başsavcısı, gelin olay yerine deliller karartılmadan toplayın, aksi halde sorumluluktan kurtulamazsınız.
Diyorlar ki PKK’lılar AKP’ye saldırdı. Bunlar kafayı yemiş. AKP vekilleri gidip PKK’dan oy mu istiyor? 25 yıllık esnaftan oy isteyeceksiniz sonra da böyle bir yalan atacaksınız. 24 Haziran’da vakitleri tamamlandı, yanıtlarını alacaklar, ancak bizim üzüntümüz can kaybıdır. 4 yurttaşımız toprağa düştü. Biz seçime bu meselelerin alet edilmemesini hep savunduk. Herkes eşit ve özgür koşullarda sözünü söylemelidir. Seçim zaten özgür koşullarda yapılmıyor, bir de bunu yaparak koşullar ağırlaştırılmıştır. Biz faillerin peşini bırakmayacağız. Halkımıza da çağrı yapıyoruz, biliyoruz bu provokasyonlara gelmeyeceksiniz. Biz bu olayların bizi durdurmaya yönelik olduğunu biliyoruz, taziyelerden sonra çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bizim siyasetimizin temel amacı ölümleri durdurmaktır. Birileri bundan rahatsız oluyor, çünkü onların anladığı baskı ve tehdittir.
Yurttaşlarımızın sağduyusunu ve cesaretini kutluyoruz, bu direnç ve sağduyu kazanacaktır. Bütün ölenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum, heyetimiz gelişmeleri yakından takip edecektir. AKP iktidarı suç üstü yakalanmıştır. Kendi yaptırdığını HDP’ye, Kürt halkına yükleyerek kurtulamayacağını anlamıştır. Bir saat içinde İçişleri Bakanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı yardımcısı konuşuyorsa kamuoyu şunu anlamıştır; bunlar yine suç üstü yakalanmıştır.
Otopsi raporlarını alamadık, aileler, il örgütlerimiz Gaziantep’te konuyu yakından takip ediyor. Olayın failleri, Suruç’un failleri 5 Haziran’ın failleri ortaya çıkarılsaydı, bugün kimse buna cesaret edemezdi. Bir devlet kendisine hukuk devletiyim diyorsa, insanlar öldükten sonra katiller cezalandırılmıyorsa, bunun sorumlusu hükümettir.”
