HDP Eş Genel Başkanı Buldan: Bizlere ‘Kandil ittifakı’ yok ‘devletin bekası’ diyerek gerçekleri saptırıyorlar

0

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Meclis Grup toplantısında konuştu. “Oldukça zorlu ve kritik bir süreçten geçiyoruz. Türkiye tam anlamıyla bir yol ayrımındadır.” diyen Buldan, şunları söyledi:

“Bir yanda halklara nefes aldırmayan faşizm var. Diğer tarafta ise, ülkeye nefes aldıracak, herkesi rahatlatacak güçlü bir demokrasi seçeneği var. Bir yanda tüm ülkeyi esir almaya çalışan karanlık var. Diğer tarafta ise aydınlık var. Leyla vekilimiz, bu karanlığı dağıtmak, demokratik seçeneğe kapı açmak için tam 104 gündür açlık grevinde. Açlık grevleri, zalimlerin kurduğu tecrit sistemine ve faşizme dur demek için yapılan bir müdahaledir. Halklarımıza dayatılan karanlığa ülkeyi teslim etmemek için sürdürülen tarihi bir direniştir.

Tecrit sistemi; toplumu, demokrasiyi, barış umutlarını çökertme planıdır. Tecrit, bir yönetim biçimidir. Faşizmin kurumsallaşmaya başlamasının dayanağıdır. Türkiye Cumhuriyeti 20 yılda, bir tecrit cumhuriyetine, bir tecrit devletine dönüştürüldü. Bu anlamıyla Türkiye’nin her yerinde herkes tercihini yapmak zorundadır. Tecrit üzerinden inşa edilen faşizm mi, yoksa tecrit ile yıkılacak faşizmin sonunda demokrasi mi?

Ankara’daki gözaltılar sırasında devletin üniformalı bir polisinin zorla gözaltına aldığı öğrenci Merve Demirel arkadaşımıza başkentin göbeğinde yaptığı mide bulandırıcı iğrenç tacizi tüm dünya gördü. Toplumun güvenliğini alması, kadını tacize ve cinsel saldırıya karşı koruması gereken Emniyet, bu iğrenç saldırıya sahip çıktı. Tacizciyi korudu. Peki, kimden güç alıyorlar? Elbetteki iktidardan güç alıyorlar, bu cesareti onlara şu andaki iktidar veriyor. İşte AKP iktidarının ülkeyi getirdiği nokta budur. Devlet eliyle kadına göz göre göre yapılan tacize toplumu alıştırmaya çalışıyorlar. Bu iğrençliği yapanı da, buna göz yumanı da, koruyanı da şiddetle kınıyor ve buradan bir kez daha lanetliyoruz!

İktidarın bize bu denli saldırmasının nedeni yaşadıkları kaybetme korkusudur. Biz yerel seçim stratejimizi açıklayınca korkuları daha da arttı. Bunun farkındayız. HDP’yi görünce 7 Haziran’ı hatırlıyorlar. HDP, iktidarlarını sarstığı için bu korku ortaya çıkıyor. Halk kazanmasın, halkın iradesi sandığa yansımasın diye ellerinden geleni yapıyorlar. Kara propagandaya sarılıyorlar! Çünkü halka söyleyebilecekleri bir şey yok. Yoksulluk, yolsuzluk, işsizlik, sefalet diz boyu. Halk bunları görmesin diye bizlere ‘Kandil ittifakı’ yok ‘devletin bekası’ diyerek, gerçekleri saptırıyorlar! Önceki seçimlerde olduğu gibi halkı korkutarak, ürküterek oy devşirmeye çalışıyorlar!

Biz de buradan soruyoruz: Patatesin, soğanın fiyatını HDP mi arttırdı? Halkı pazar kuyruklarına HDP mi mahkûm etti? Ekonomik krizi HDP mi yarattı? Türkiye’yi Suriye bataklığına HDP mi çekti? Ülkeyi IMF’ye muhtaç hale HDP mi getirdi? Halka hesap vermeleri gerekirken çıkıp akşam sabah yalanlara algı operasyonu başlattılar ve bunu sürdürüyorlar. Utanmadan 6 milyon seçmeni terörist olarak gösteriyorlar! Hakaret ettiğiniz bu halktan yarın hangi yüzle oy isteyeceksiniz gerçekten merak ediyoruz. Herkesi bu ülkede terörist ilan edip sonra oy isterseniz o insanlar gereken cevabı size verecektir.

Neymiş devletin bekasıymış. Bir beka sorunu varsa eğer, bunu yaratan sizsiniz! Ülkeyi uçurumun kenarına getiren, içeride ve dışarıda krizlerin içine sürükleyen sizin iktidarınızdır! 16 yıldır bu ülkeyi siz yönetmiyor musunuz? Beka sorunu varsa bu sizin eserinizdir. O halde derhal çekilmeniz, istifa etmeniz gerekmez mi? Bunların derdi kendi koltuklarının bekasıdır. Sarayın bekasıdır! Devleti soyup soğana çeviren yandaş şirketlerinin bekasıdır. Müteahhitlerin bekasıdır! Binlerce üniversite mezunu atama beklerken, kamuda en üst yerlere torpille atanan bakan yakınlarının bekasıdır. Torpilin bekasıdır. Kupon arazilerin bekasıdır. Rüşvetin, yolsuzluğun, ihalelerin bekasıdır bu.

Dikkatinizi çekmek istiyorum. 1 Kasım seçimleri öncesinde de aynı yola başvurdular. AKP iktidardan düşerse kaos olur dediler. AKP tehditle, şantajla iktidara geldi ve yine kaos oldu! Çünkü ülkeyi 15 Temmuz darbesinin içine sürüklediler! 24 Haziran öncesi yine istikrarsızlıkla tehdit ettiler. Sonra ne oldu? Seçim sonrası ekonomi battı. Ülke iflas etti. AKP’nin her iktidar dönemi yeni krizlerdir. Herkes bilmeli ki Saray koalisyonu tüm zulümlerini seçimden sonraya saklıyor.

Bu rejim, seçim sonrası halkın sırtına büyük vergiler yüklemeyi planlıyor. Seçimden sonra AKP-MHP ittifakının ajandası zam yağmurları olacak. Bakın söylemedi demeyin: Enflasyon fırlayacak. Kriz tırmanacak, işsizlik ve yoksulluk daha da artacak. Beka söyleminin ardına gizledikleri gerçekler budur. Şimdi 31 Mart’a kadar günü kurtarmanın peşindeler. Halkı kuru soğana muhtaç hale getirirken Recep Bey çıkmış, ‘şunu yapacağız, bunu yapacağız’ diye sözler diyor. 16 yıldır niye yapmadınız diye sormazlar mı? Sorunları niye çözmediniz diye halk sormaz mı?

Halk aç, halk perişan. Elektrik, su, doğalgaz faturasını, çocuğunun eğitim masrafını, kredi kartı borcunu ödeyebilecek durumda değil. Ekonomik beka resmen çökmüş. Halk adeta canından bezmiş. Bunlar çıkmış, rabia diyor. Kandil ittifakı diyor. Beka diyor. Tek millet diyor. Yakında tek soğan, tek patates, tek biber derlerse şaşırmayın! Türkiye halkı bu gerçekleri artık görmeli ve yüzleşmelidir. Kendisine yaşatılan zulmün hesabını sormalıdır. AKP-MHP ittifakı size refah ve huzur getirmeyecek. Sofranızdaki ekmek daha da küçülecek. İşsizlik, yoksulluk daha da artacak. Tanzim satış kuyrukları yarın ekmek, şeker, yağ tuz kuyruğuna dönüşecek. Bunu hep birlikte göreceğiz hep birlikte izleyeceğiz. Merminin fiyatını insan hayatından daha değerli gören bu iktidara Türkiye halkı sandıkta gereken cevabı mutlaka vermelidir. Sizi yoksulluğa gömeni siz de sandığa gömünüz. Başka çıkış yolunuz yok!”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz