Hizbullah’a İlk Kurşunu Sıkan Adam: Alaattin Gülmüş

Hizbullah, Hizbullah olmadan önce adı: MTTB (Milli Türk Talebe Birliği)’ydi.

PKK de PKK olmadan önceki adı; bazen KD (Kürdistan Devrimcileri), Kürdçe ise; ŞK (Şoreşgerên Kurdistanê) veya bazı yerlerde ise DB (Devrimci Birlik) olarak söyleniyordu.

MTTB yasal, KD-ŞD veya DB illegaldi.

Biri sağda, diğeri soldaydı.

İster sağda ister solda, ister legal ister illegal olsun; Sağda olanlar ‘’Şeriat’ Solda olanlar ‘Sosyalist’ Bir Kürdistan istiyordu.

Ancak iki taraf da takiyye yapıyor, kimse gerçek amacını tam olarak ne söylüyor ne de yazılı yazıyordu. Belirgin olan tek şey Sağ’dakiler Sağcı Şeriatçı, Solda olanlar Devrimci ve Kürdistancı.

MTTB Türkiye çapında örgütlüydü. Ama Batman MTTB ise farklıydı. Farklılığı MTTB’ye yön veren Aslan Gercüşlü olan ve Ankara Siyasal’da olup okuyan Hüseyin DURMAZ’dı. 

PKK öncesi adları ne olursa olsun kendi içinde örgütlü olanların başında Muhsin (Mazlum Doğan) vardı. Mazlum Doğan aslen Karakoçanlı Ankara- OTÜ (Ankara Teknik Üniversitesi)’ yü terk edip illegal olarak çalışan Ankara-PKK’sı dediğimiz grubun lider kadrosundandı.

Muhsin (Yani Mazlum Doğan) illegal örgütlenme yapıyordu. Dernek ve yasal alanları da boş bırakmıyor, oradakilerle de tanışıyor ve kazanmak çabası içindeydi. O zaman tüm sol kesimi şemsiyesi altında toplayan BHKD (Batman Halk Kültür Derneği) vardı. Bu derneğin içindeki ayrışma, 18. Mayıs 1977’de Antep’te Haki Karer’in vurulması ve afişinin BHKD’ne asılmasıyla siyasi gruplar ayrıştı.

Aynı dernek içinde Kawa, DDKD, TKP-İGD ve Kendilerine KD diyenler vardı.

Ayrışma başladı.

Dernek seçimi yapıldı.

KD dışındaki gruplar ittifak yaptı ve onlar yönetimi kazandı. KD bunun üzerine aynı dernek bünyesi içinde ÇIRAK-DER ve LİS-DER açtılar. Yani dernek binasını terk etmediler. Bir odaya Lis-Der, Bir odaya da Çırak-Der el koydu ve KD’lilerin dışında olanlar kendilerine başka bir dernek açmak zorunda kaldılar.

Bu aslında KD’lerinin kendi dışındaki Sol Gruplara uyguladığı bir baskıydı. Kısa sürede şiddet dozajını artırıp kendileri dışında olan Sol Grupları denetim altına alma ve onları nötrleştirmeydi.

Yani ismimiz üstümüzde ‘’Biz Kürdistan Devrimcileriyiz. Bizim dışımızda olanlar bize ya biat eder ya da burayı terk eder’’ anlamlı da bir çıkıştı

Ve 1977’nin ilk Batman Belediye Başkanlığı seçiminde Mazlum Doğan ve arkadaşları İbrahim Ramanlı’yı Batman Bağımsız Belediye Başkanı adayı gösterdiler.

Sanırım bu seçimde 125 veya 127 oy aldılar.

Şimdi sağa geçelim.

Sağda –gerçi- MSP de vardı. Ancak sağın temsili Batman MTTTB’de ve doğal olarak Hüseyin Durmaz’daydı.

Batman MTTB sağda rakipsizdi. Bunun üzerine DDKD (Doğu Devrimci Kültür Ocağı)’nin Devamı olan (Devrimci, Demokratik Kültür Ocağı) sol yelpazede ve zayıftı. Batman MTTB, DDKD’ye hafif bir şiddet uyguladı. Bazı taraftarlarını dövdü ve çok kısa bir zamanda sindirdi.

Aslında Batman MTTB’nin asıl hedefi ve kapışacağı güç KD’ydi. Ve onlara mesaj veriyordu. ‘’Bekleyin. Sıra size geliyor’’ demek istiyordu.

İki taraf da gardını almış ve baltalarını biliyordu.

Çatışma başladı başlayacaktı.

İşte tam da bu noktada, size Batman MTTB’sine İlk Kurşunu Sıkan Adam: Alaattin Gülmüş Hikayesini anlatmak istiyorum.

Adından da anlaşılacağı üzere Alaattin Gülmüş benim bir küçük kardeşim. O dönemde Batman Lisesinde okuyan bir öğrenci. Ama Alaattin Batman’ın ilk tabelacılardan da biri.

Alaattin Gülmüş’ün Tabelacı dükkanı pasaj içinde. Dükkanının tam karşısında Hebizbinli Şeyhmus Demir Ağa’nın bir adamın manifaturacı dükkanı var. Şeyhmus Demir Ağa Hebizbinli ve mankurt kafa bir adam TPAO’dan bazıları onu oyuna getirmiş ve Batman MHP ilk teşkilatı kurdurmuşlar.

Şeyhmus ağa ne Kurttan ne MHP’den anlıyor oysa.

Kardeşim Alaattin benden etkilenerek; sol-Devrimci ve Batman Lisesinde aktifler arasında. Şivan’ın kasetlerini çalıyorlar, Yılmaz Güney posterleri asıyorlar. Dükkan adeta bir devrimci ocağı, gelen gidenin haddi hesabı yok.

Bunun yanında dükkanın sağ yan ikinci katta da MTTB derneği var. Yani Alaattin sağı solu MHP ve MTTB taraftarlarıyla çevrili.

Gün aşırı camlarını kırıyorlar. Hatta bunun üzerine camların kırıldığını öğrenen annem; peştemaline taş doldurup MTTB camların kırıyor.

Anamın MTTB mensuplarıyla kapışması hala anlatılır.

MTTB’liler 

-Fatma teyze niye camlarımızı kırıyorsun? Biz sana ne yaptık? Dediğinde anam;

-Siz niye oğlumun dükkânın camlarını kırıyorsunuz? Der. Onlar;

-Fatma teyze senin oğlun Komünist’’ diyorlar. Anam da o zaman tarihi sözünü söylüyor.

-Oğlum Komünistse ben de komünistim. Onu ben doğurdum senin anan doğurmadı. Bir daha camlarını kırsanız ben de sizin camlarınızı kırarım.

Ve bu cam kırmayla savaş gongu çalıyor.

Kardeşim nerden buluyorsa bir Laz Tabanca buluyor ve kavga ettiği MTTB mensubunu kovalamaya başlıyor. MTTB’li kaçıyor Alaattin tetiğe dokunuyor.

MTTB mensubu aşil topuğundan vuruluyor.

Alaattin ikinci kurşunu sıkacakken; Lazoka tutukluk yapıyor.

Ve bu sefer Alaattin de kaçmaya başlıyor.

Devamı var.

Tutukluk Yapan Mermi Patlar ve Bir Aile Faciası başlar.

…..