Hz. Peygamber’in sosyal medya hesabı olur muydu?

1
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Sanırım sizlerin de garibine giden bir soruydu bu: ‘Hz. Peygamberin sosyal medya hesabı olur muydu?’

Yakın bir dostumun bana yönelttiği bu soru üzerine şaşırdım, üzerine düşünmem gerekir diye kendisinden bir süre izin aldım ve düşüncelere daldım.

Kısa makaleler şeklindeki yazılarımdan oluşan eserimi kendisine bahsettiğim için sanırım, böyle bir soruyu bana yöneltti.

‘Peygamberimiz Hz. Muhammed bugün yaşasaydı, hayatı nasıl olurdu?’ düşüncesi ile kaleme alınan makaleler…

Siyer’e, peygamberin hayatına, sünneti anlamaya ve sünneti bugüne taşıma üzerine fikir yürütmem sebebiyle oluşan bu makalelerde böyle bir başlığı ele almadığım için doğal olarak araştırmaya ve düşünmeye başladım.

Bu çalışmamı bildiği için, bu yakın dostum soruyu yöneltme ihtiyacı duydu sanırım.

Soruyla birlikte bana sosyal medyadan örnekler anlatarak; dini kaygıları olan insanlar dediğimiz kişilerin paylaşımlarını örneklerle gösterince daha da hayretler içinde kaldım.

Sosyal paylaşım sitelerini çok iyi tanıyan birisi değilim.

Ancak dini kaygıları olan insanların da cesaretli bir şekilde ve ‘komşusu aç iken tok yatan bizden değildir’ düsturunu hiçe sayarak yaptıkları paylaşımları, beni gerçekten düşündürdü.

Peki dünyadan kopmayalım, aktüel kalalım. Ama bunun ölçüsü nasıl olmalı…

Popüler kültürün bu kadar yaygın ve güçlü olduğu bir dünyada takdir edersiniz ki; bazı gerçekleri ifade etmek hiç kolay bir durum değil.

Bu kültür; giyim tarzını, dinlenen müzikleri, gidilen mekanları, okunan kitapları, izlenen filmleri çok kolay ve güçlü bir şekilde yönlendirmektedir. Ve siz eğer iradeniz ve hayata bakış tarzınızda güçlü değil iseniz, doğal olarak bunlardan etkilenirsiniz.

Hatta öyle ki; eskiden bayanların giydikleri jeans modelleri günümüzde moda tarzda erkekler tarafından giyilmekte, siz bundan farklı bir kesim aradığınızda bulmanız çok zor.

Kingsman filminde olduğu gibi kendinize uygun özel kesim elbiseyi terziye diktirmeniz gerekmekte, tabii bu da çok daha pahalıya gelmektedir.

Popüler kültürden etkilenmek istemiyorum diyen birisi olmanız sizi daha değerli yapmaktan ziyade, daha zor durumların içine soktuğunu gördüğünüzde de, Resulullah’ın hadisi aklınıza gelir: ‘Ayaklar baş, başlar ayak olduğunda kıyameti bekleyiniz’.

Tabii biz kıyameti bekleyip, gelecek diye düşünmüyoruz. Geleceği bilmemekle beraber en az birkaç yüzyıl var diye tahmin ediyorum.

Popüler kültür bize böyle bir hayat tarzını dayatıyor. Popüler kültürle beraber aktüel olmak adına sosyal medyayı da takip etmek istiyoruz. Her geçen gün de sosyal medya takipçilerinin sayısı artmaktadır.

2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre:

Dünyada sosyal medya kullanıcı sayısı iki milyar seksen milyonu geçmiştir. Sanıyorum bu rakam gün itibariyle çok daha artmıştır.

Ülkemizde de bu sayı kırk milyon. Yani her iki kişiden birisi sosyal medya kullanmakta.

O kadar ki, insanlar yemeklerinin, giyim tarzlarının, okudukları kitapların, gezdiği yerlerin salt olarak tadını çıkarmak yerine, sosyal medyada sunma derdine düşmüşler. Dinin önemini ve son yıllarda daha da önemli hale gelmesini göz önünde bulundurduğumuzda bu soruyu yöneltmek de takdir edersiniz ki, çok manidar.

Evet, Hz. Peygamber bugün yaşasaydı sosyal medya kullanır mıydı?

Dinin temel amacı tebliğ olunması, diğer insanlara aktarılmasıdır.

Bu bağlamdan baktığımızda: Evet, peygamberimiz yaşasaydı sosyal medya kullanırdı.

Ama nasıl, ne kadar ve hangi aralıklarla?

Peygamberin hayatına baktığımızda gördüğümüz; normal insan olma özelliklerini yapan, kendisine vahiy gelen, ailesiyle vakit geçiren, yakın çevresi ve toplumla ilgilenen, karizmatik, sempatik, yumuşak huylu, kimseyi kırmamaya özen gösteren bir kişi…

Bu bilgilerden sonra diyebiliriz ki:

Peygamberimiz sosyal medyayı nasıl kullanırdı?

Yemeği olmayan insanları düşünerek, yediklerinin fotoğraflarını ifşa etmezdi.

Ailenin ve çocukların mahretmiyetini düşünerek, ailesinin ve çocuklarının fotoğraflarını milyarlara açmazdı.

Sosyal medyayı cep telefonuna indirmez, evindeki kişisel bilgisayarını kullanırdı. Çünkü telefonda bulunan sosyal medya programları, insanları hastalık tarzında kendine bağımlı hale getirmekte ve insanı düşünmekten ve yalnız kalıp, kendini ve iç dünyasını tefekkür etmekten alıkoymaktadır.

Birçok sosyal medyaya üye olmaz, tek bir sosyal medyadan duyurularını yapardı.

Peygamberimiz ne kadar ve hangi aralıklarla kullanırdı?

Kendisinin sabah namazlarından sonra mescitte sohbetlerde bulunduğunu biliyoruz. Bunu dayanak alarak diyebiliriz ki; Sabah namazından sonra Hz. Peygamber, eğer vahiy gelmişse bunu insanlara yazarak duyurur, eğer gelmemişse yeryüzündeki bütün insanların yeni bir güne başlarken olumlu bakışaçısı ile başlamaları ve insani, merhametli, iyi insan kalmaları uğraşı içinde olmaları için iyi dileklerini belirterek, bütün insanlığa seslenirdi.

Yatsı namazından sonra da aynı şekilde vahiy ulaşmışsa onu insanlığa yazarak bildirir. Ve eğer vahiy gelmemişse; insanlara o günü nasıl değerlendirdiklerini tefekkür etmelerini; kendileri, aileleri, çevreleri ve bütün insanlık için iyi ve güzel işler yapmalarını tavsiye ederdi.

Hz. Peygamberin davranış şeklini, hayata bakış tarzını, insanlara ve çevresine karşı tutumunu ve yaşantısının nasıllığını düşünmek, öğrenmek ve hayatımıza taşımak bugün itibariyle biz İslam’a inanan insanlar için çok daha önemlidir.

Onun giyim tarzı, cübbesi, sakalı ve entarisi gibi şekilci sünnet anlayışını sürekli vurgulayıp, sünnet budur diye lanse etmek yüzeysel ve kolaycılıktır.

Hz. Peygamberin ‘geceleri yiyecek kaplarınızın üzerini örtün, ona şeytan musallat olmasın’ hadisini, nasıl ki bugün; şeytan musallat olmasın yerine mikrop ve bakteri musallat olmasın diye anlıyorsak, onun hayatının iç dinamiklerini ve tarzını da hayatımıza taşıyacak şekilde anlamalıyız.

Eğer Peygamber’in sünneti şekilci ve yüzeysel bir şekilde sunulmak yerine, hayat tarzı ve hayata bakış noktası olarak algılansaydı, bugün ne ortadoğuda ne de dünyanın başka köşesinde İslam’a inananlar bu şekilde negatif algılanıp, anılmazlardı. Başarı, saygınlık, kalite, ilmi olma, evrensel olma gibi değerler müslümanların temel sıfatları olurdu.

Temenni ederiz ki, Hz. Peygamber’in yaşam tarzı ve sistematiği ile ilgili daha fazla eserler kaleme alınır da, bu yüzeysel ve kolaycı sünnet anlayışından kurtuluruz.

Sevgi ve bilgiyle kalın…

Önceki İçerikBaşbakan Yıldırım’dan Reina açıklaması..
Sonraki İçerikTerörist Özbekistan doğumlu, 4 dil biliyor
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

1 Yorum

  1. Peygamberimiz sav ummi idi. Sosyal medya kullanmaz idi. Fakat katiplerinden birisine bu talimati verebilirdi. Bu da ancak ilk mucadele doneminde degil ferahlik zamanlarinda olabilirdi.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz