Kadına şiddet, Feministler, Camide eylem, 6284 ve Müslümanlar

1
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Kendimi, ayık kafayla sarhoşların arasında gibi hissediyorum. ‘Histir geçer’ diyeceksiniz, biliyorum. Deniyorum, deniyorum geçmiyor.

8 Mart yaklaşıyor.

Önce 8 Mart Kadınlar Günü’nün ne olduğundan başlayalım. Kısa kısa geçeceğim, çünkü sizler zaten internetten bakıp okursunuz.

8 Mart Kadınlar Günü’nün tam adı ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’dür.

Sebep olan yer: ABD’nin New York şehri. Tarih: 1857

Sebebi: New York kentinde tekstil sektöründe çalışan kadınlar grev yaparlar ve fabrikaya kitlenirler ve çıkan yangında 120 kadın işçi yanarak can verir.

Ne zaman ve nerede ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak ilan edildi? 1910 yılında Kopenhag şehrinde düzenlenen ‘Uluslararası  Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda.

Teklifi sunan kişi: Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nden Clara Zetkin.

Türkiye’de 1975 yılından itibaren kutlanmaya başlandı.

…..

Bu yazıyı yazarının sesinden dinleyebilirsiniz de:

…..

Bu bilgileri neden veriyorum?

Kaynağı Solculuk ve Batı’dır demek için değil tabii ki. Kadınlar Günü emekçi kadınların seslerini yükseltmeleri sayesinde dünyada kutlanmaya başlandı.

Emekçi Kadınlar: Geçimlerini işçilik yaparak sağlayan, maddi özgürlüklerinin yanında diğer özgürlüklerini de ısrarla elde etme isteğinde olan cesur insanlar.

Neden bu ön bilgileri veriyorum?

Türkiye Aile Meclisi isimli bir grup camilerde basın açıklaması ve dua eylemi yapacakmış.

Camiler de, Almanya’daki gibi cemaatlerin camileri değil, bildiğiniz Diyanet’in camileri.

Ne var bu eylemde?

İstanbul Sözleşmesi iptal olsun, 6284 sayılı yasa kalksın, eşcinsellik insanlığa savaştır vs. vs.

‘İstanbul Sözleşmesi: Kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet konusunda bağlayıcılığa sahip ilk uluslararası sözleşme. Bu nedenle yalnızca sözleşmeyi onaylayan ilk devlet olan Türkiye açısından değil Avrupa Konseyi’ne üye tüm diğer devletler bakımından da son derece önemli bir yere sahip’.

6284 sayılı yasayı sizler de araştırıp okuyabilirsiniz.

Camilerde bu eylemi yapacak olanlar kimler olabilir sizce?

Din yani İslam kaynaklı, kendilerini çok dindar sananlar.

Şimdi nereden başlasam da, sizlere ayık kafayla sarhoşların yanında geziyor gibi hissettiğimi anlatsam?

Allah’ım aklıma mukayyet ol….

İstanbul Sultanahmet’ten tutun Mardin’e kadar şehirlerin ve camilerin isimleri yazılmış. Camilerde 8 Mart Kadınlar Günü sebebiyle eylem….

Bre Müslümanım diyenler…

Hani bir kavme benzemeye çalışan onlardandı?

8 Mart gününün çıkışı Emekçi Kadınlar eliyledir. Hani Emekçiler solcuydu, komünistti, dinsizdi ve ateistlerdi!

Ne oldu da birden bu söylem unutuldu da emekçilerin günü benimsendi, yetmedi camilere taşındı?

Konuyla ilgili haberlere bakınca daha neler neler okuyorsunuz.

‘Aile yapısına zarar veren 6284 sayılı yasa kaldırılsın’ diyenler, ‘Müslüman kadın Feminist olamaz Feminizm’in kaynağı Batı’dır’ diyenler, Feministlerin eşitlik iddialarının kaynağı …. mitolojidir diyenler…

Sözüm ona ‘aba altında sopa gösteriyor’ Müslümanım diyenler.

Neymiş efendim kaynağı Batı’ymış, daha da evveli Hristiyanlık ve Yahudilik’miş…

Emekçi olanların günü olmasına rağmen camide eylem yapanlara mı şaşıralım,

Kadın hakları diyenleri şeytanlaştıranlara mı,

Kadına şiddet yasasının topluma zarar verdiğini söyleyenlere mi,

Müslümanım diyenlerin kadınları alenen ezdiğine mi,

Feminist düşünceleri olan kadınlara alaycı şekilde gülündüğüne mi,

‘İslam, kadın haklarının en yüce olduğu dindir’ diye diye kadınlara ikinci ve hatta üçüncü sınıf insan muamelesi yapıldığına mı,

Neye şaşıralım ve yanalım soruyorum?

Hadi Feminizm’in kaynağı Batı. Müslüman kadın feminist olamaz diyorsunuz ya.

Peki nedir İslam ülkelerinin durumu?

Nedir İslam ülkelerindeki kadınların durumu?

Kadın haklarını bırakın, insan hakları mı var ki…

En mükemmel din İslam söylemi ve ardından kadınlara en yüce hakları veren din söylemi, eee peki nedir bu müslümanların durumu? Açıklayabilen var mı?

Solcu kesimden olsam yutturursunuz da, ben bu mahalleyi çok iyi bilirim.

Müslümanım diyenlerin, dinci grup ve cemaatlerin içindeki erkeklerin ne ve nasıl düşündüğünü çok iyi bilirim.

Anne olduğunda aşırı kutsanan yüce varlık, anne olmadığında hizmet ettirmek için alınmış yardımcı.

Sözüm düzgün ailelere ve beyefendi erkeklere değil, bunu anlamışsınızdır.

Kadın haklarından bahsedenleri de şeytanlaştırmak için neymiş efendim, kökeni Hristiyanlık’mış, Yahudilik’miş.

Neymiş efendim.

Bu söylemde olanlar İslam’a ters fikirde olanlarmış.

Neymiş efendim.

İslam neyse oymuş, bunları yazanlar reformcuymuş, yenilikçiymiş miş miş miş.

Sizler çok doğrusunuz da o yüzden bu kadın cinayetleri, tacizler, kadınların dinci korkuyla bastırılması, cehennem azabı gibi korku cümleleriyle sindirilmeleri…

Çok doğru olduğunuz için Deizm bu kadar yaygınlaşıyor, insanlar dinden-imandan uzaklaşıyor, duyacak tahammülleri bile kalmıyor…

1000 yıl öncesinin eserleri ile bugünü görmeye çalışmayla bu işler düzelmiyor. Düzelmediği gibi daha da kötüye gidiyor.

Geçen sene bu vakitler de aynı konuyu kaleme almışım, onu gördüm. 2018’de kayıtlara geçen döküme bakalım:

Öldürülen kadın sayısı 440,

317 kadın ve 1217 çocuk da cinsel istismara uğramış.

Bu veriler Müslüman olduğunu iddia edenlerin yaşadığı Türkiye’den….

Başka söze gerek var mı?

 

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikYol Hikayeleri 5. Gün: Mardin’de Eski Türkiye Peysajları
Sonraki İçerikKırık kalp sendromu, beynin işi olabilir..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

1 Yorum

  1. “Kaynağı Solculuk ve Batı’dır demek için değil tabii ki” diye yazmışsınız ama öyle.bunu demek neden bu kadar zorunuza gidiyorki?bu iş öyle başlamıştır. ve öyle devam etmektedir. nedir yani böyle deseniz?allah sizi taş mı edecek?hayır.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz