- Kamuoyuna Duyuru…! - 30 Nisan 2023
- 1915 Olayları ve Konuşulmayanlar - 25 Nisan 2023
- Neden Ak Partiliyim? - 24 Nisan 2023
Bizler Trabzon’da yaşanan çocukların siyasete dahil edilip oy devşirme oyununu konuşaduralım birileri başka yerlerde kararlar almışlar.
Hangi birini takip edelim öyle değil mi?
Aşırı artan elektrik faturalarını mı,
Hayat pahalılığını mı?
Zorluk çeken ve ülkede gelecek göremediği için yurt dışına gitmeye çalışan gençlerin durumlarını mı,
Korona sayılarının artışını mı,
TRT’de Kürtçe yayın yapılırken İstiklal caddesinde ‘Kürtçe Müzik yapamazsınız’ diyen sivil polisi mi,
Hangi birini konuşalım?
Ha unuttum bir de ahlak bekçimiz Esra Erol var…
Bütün bu dertlerimizle mücadele ederken Arapça yapılan bir sunum gözlerden kaçtı.
Sunum yapılan yerin Türkiye olduğu belli. Masadaki Türk Bayrağı’ndan anlıyoruz. Ama sunumun yapıldığı dil Arapça.
Neden Arapça?
Çünkü Kanal İstanbul değil, Katar İstanbul.
Yapılan sunumda ‘Kanal İstanbul için askı kararı’ ibaresi hemen dikkatimizi çekiyor.
Askı süresi, imarı yapılan bir yerin düzen yapısını, yoğunluk durumunu ve uygulamada kullanılabilecek bütün bilgileri içeren ve bu imar planlarının vatandaşlara gösterilmiş olduğu zaman dilimine denir. Bu süre boyumca isteyen kişiler imar planlarına itirazda bulunabilirler.
İmar askı süresi 1 ay olarak belirlenmiş.
Yapılacak itirazlar da bu bir ay içerisinde yapılır ya da yapılmalıdır.
Arapça yapılan sunumda Kanal İstanbul için askı kararının 30 gün sonra bütün medya organlarında, sosyal medyada ayrıca belediye ve arazi müdürlüklerinde yayınlanacağını ifade ediyor.
Ve biz bu haberi Arapça yapılan bir sunumdan öğreniyoruz.
Önce neden böyle olduğunu irdeleyelim.
Neden?
Çünkü burada büyük ama çok büyük bir rant var ve bu rant ülke vatandaşlarını değil Arapları ilgilendiriyor. Çünkü yapılması planlanan kanalın çevresi çok önceden başta Katarlılar olmak üzere Araplara satıldı. Hatta iktidarın yakınlarının ve akrabalarının arazileri bile var.
Hatırlarsanız Başkan Erdoğan ne demişti?
‘İnadına yapacağız’.
Kurulması planlanan Yenişehir’in 1., 2. Ve hatta üçüncü aşamalarının düzenlenmesi için karar alındığını bu videodan öğreniyoruz.
Eskiden tarla olarak görülen birçok arazinin artık imarlı sayıldığını ve değerlerinin kat be kat arttığını da bu videodan Arapça olarak tekrar tekrar duyuyoruz.
‘Allah’a şükür Kanal’ın çevresine yapılacak Yenişehir hayata geçti’ cümlesini duyunca daha da irkildim.
Gerçekten de ‘inadına yapacağız’ demeci doğru çıkıyor.
İnadına ve hırsla.
Videodaki sunumu yapan kişinin dediklerinin doğru olup olmadığını bizler de kontrol edebiliyoruz.
Nasıl mı?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın internet sitesinden.
Bakıyoruz.
Evet, doğru.
Bu onaylama yapılmış.
Sizler de yazının sonundaki linkten bakıp kontrol edebilirsiniz.
Bir an evvel bakın belki ona da erişim engeli gelebilir.
Katar İstanbul kitabı çıktığında ‘Neden Katar İstanbul?’ diyenler olmuştu. Neden olduğunu sanırım şimdi çok iyi anlamışsınızdır.
Israrla ve azimle söylemeye devam edeceğiz.
İş işten geçmeden durdurulması için elimizden geleni de yapacağız.
Aşırı kar yağışında ‘inatla yapılan’ İstanbul Havalimanının ne hale geldiğini gördük. Bakanların bile başka havaalanlarını kullanmak zorunda kalmaları bile olayı anlamalarına yetmedi.
Artık hırs ve inat ne kadar gözlerini büyülediyse…
Sevgi ve Bilgiyle kalın
Not: Bahsedilen arazilerin imar uygulaması kararının linki: