Kılıçdaroğlu’nun gündeme taşıdığı flash bellek savcılığa teslim edildi.. İlker Başbuğ’dan açıklama geldi

0

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup toplantısında 2007 yılında CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’a gelen bir diskteki bilgilerin Genelkurmay ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na gönderildiğini ancak dosyanın 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında askeri kanadın bir numarası olmakla suçlanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk tarafından kapatıldığını ileri sürdü.

Bu açıklama sonrası Tuncay Özkan ise söz konusu diski İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etti. Özkan, flash belleğin orijinalini dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’a verdiğini söyledi. Konuya ilişkin İlker Başbuğ’dan da açıklama geldi. Açıklama şöyle:

“Bugün bazı basın yayın organlarında İzmir milletvekili Sayın Tuncay Özkan tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bir flash belleğin teslim edildiğine dair haberler yer aldığı ve söz konusu haberlerde müvekkilimiz Sayın İlker Başbuğ’un da adının geçtiği görülmüştür.

Kamuoyunu ve soruşturma makamlarını doğru bilgilendirmek amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.

1. Tuncay Özkan 2007 yılında bir flash belleği dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ’a teslim etmiştir.
2. Kara Kuvvetleri Komutanlığı karargahında yapılan ön incelemede flash bellekteki bilgilerin Hava Kuvvetleri Komutanlığı personeline ait olduğu görülmüştür.
3. Konu hakkında Genelkurmay Başkanlığına bilgi sunularak vakit geçirilmeksizin flash belleğin incelenmek üzere Hava Kuvvetleri Komutanlığına gönderilmesi sağlanmıştır.”

Kılıçdaroğlu’nun konuya ilişkin grup toplantısında yaptığı konuşma ise şöyle:

2007 başlarında Tuncay Özkan henüz milletvekili değilken, birisi gelir ona bir flash disk verir. Der ki: “Bunun içinde ordudaki FETÖ yapılanmasının bütün ayrıntıları var” 2007 başlarında. Tuncay Özkan alır bunu dönemin Kara Kuvvetleri Komutanına teslim eder, gönderir. “Ordudaki FETÖ yapılanmasının bütün ayrıntıları burada vardır, inceleyin” der. Neden? Çünkü dönemin hükümeti aynı menzile gidiyor. Dosyalar kapatılıyor, Milli Güvenlik Kurulu kararları uygulanmıyor. Flash disk, o da kapatılır endişesiyle doğrudan oraya veriyor.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı alır bakar buna, gönderir Genelkurmay Başkanlığına. Genelkurmay Başkanı da alır bunu Hava Kuvvetleri Komutanlığına gönderir. Hava Kuvvetleri Komutanlığında Güneş Çalışma Grubu oluşturulur; bu flash diskin içindeki bilgileri incelemek üzere. İki yıl sonra 9 Şubat 2009 tarihinde bu flash diskteki bütün bilgiler bir dosyaya aktarılır ve dosya kapatılır “bir şey yoktur” diye.

2009’da imzalanan tutanak yani Andıç şöyle der son cümlesinde: “Toplum nezdinde TSK’nın itibarını zedelemek, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve TSK’dan intikam amacıyla bu düzenlenmiştir, üretilmiştir, gerçeği yansıtmamaktadır” der ve dosya kapatılır. Dosyayı kapatan 5 subaydan 3’ü şu anda hapistedir. Bunlardan birisi de Akın Öztürk’tür.

Bu flash bellekte ne vardı? 15 bin subay ve astsubayı içeren bilgi ve belgeler vardı. 6 bin Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunun özel hayatı, siyasi yapı, yaşam biçimi ve alışkanlıklarına dair fişleme bilgileri vardı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök dâhil, sonra gelecek Genelkurmay başkanlarıyla 86 general hakkında özel fişleme bilgileri vardı. Binlerce Fethullah’çı subay ve astsubayın örgütle bağı, himmet ödemeleri ve örgüt ilişkileri vardı. Örgüt içi evliliklerin nasıl yapılacağı, fotoğraflı evlilik broşürleri vardı. Elimine edilmek istenilen Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının nasıl şikâyet edileceği, hangi üslup ve yazı tekniklerinin kullanılacağı, yazışma örnekleri bu flash diskte vardı ve bu dosya 2009’da kapatıldı hiçbir şey yokmuş gibi.

TUNCAY BEY BUGÜN, FLASH DİSKİ İSTANBUL CUMHURİYET SAVCILIĞINA TESLİM EDECEK

2007’de Tuncay Bey bunu teslim ediyor, 23 Eylül 2008’de Ergenekon davasından Tuncay Özkan gözaltına alınıyor, 6 yıl hapishanede kalıyor, 6 yıl. 6 yılda kendisine sorduğu tek bir soru var, “ben neden hapisteyim?” Bu flash disk aranır, bir örneği bulunur, o da imha edilir. Ama orduya teslim ettiği flash diskteki önemli bilgilerin tamamı bir daha geri alınmamak üzere yine silinir ve dosyaya öyle konur. Tuncay Özkan yargılanırken dönemin başbakanı “ben bu davaların savcısıyım” diyordu. Soru şu: Bu flash diskteki bilgileri incelemek üzere kurulan Güneş Çalışma Grubu iktidarın bilgisi dahilinde kurulmuş mudur? İktidarın bilgisi dahilinde kurulmuşsa, bu dosya kapatılırken Başbakan kimdi, Adalet Bakanı kimdi, Milli Savunma Bakanı kimdi? Onların tamamının açığa çıkması lazım.

EĞER O BİLGİLER CİDDİYE ALINSAYDI BUGÜN 250 ŞEHİDİMİZ OLMAYACAKTI

Eğer o flash diskteki bilgiler ciddiye alınsaydı, dönemin hükümeti MGK kararlarını yok saydığı gibi, bu flash diskteki bilgileri de yok saymasaydı, bugün ne 250 şehidimiz, ne de 2193 gazimiz olmayacaktı. 2008 YAŞ kararları açıklandığında, ben 7 Ağustos 2008’de şu açıklamayı yapıyorum. O zaman grup başkan vekiliyim. “Bu kararlara en çok F tipi örgüt sevinmiştir, evet bu kararlara en çok onlar sevinmişlerdir.” Çünkü orduyu ele geçirmişlerdir.

Şimdi tabii Tuncay Bey yılların gazetecisi, aldığı bilgileri tek başına bir flash diskte tutmadı, birden fazla yerde tuttu. Savcı şimdi, 15 Temmuz’dan sonra İstanbul’daki bir savcı bu dosyayı yeniden açmak istiyor. Diyor ki, bilgiler sizde, bu bilgileri verin dosyayı açacağız. Evet, bir vatansever olarak, ülkesini seven bir insan olarak, her türlü teröre karşı çıkan bir insan olarak bugün gidecek biraz sonra o flash diskin bir örneğini İstanbul Cumhuriyet Savcılığına teslim edecek.

Şimdi ben merak ediyorum. Bu savcı arkadaş bu bilgileri aldıktan sonra, geriye dönüp bu Güneş Çalışma Grubu ve o grubun kurulmasına onay veren, dosyayı kapatan dönemin Başbakanına, dönemin Adalet Bakanına, dönemin Milli Savunma Bakanına soru sorma cesaretini gösterecek mi? Darbenin siyasi ayağını ortaya çıkaracak mı?

Elbette hak, hukuk ve adalet diyeceğiz, bundan hiç vazgeçmeyeceğiz, hiç.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz