Özgürlük Kanatlandırır

0
flickr.com
Latest posts by Aysun Saygı Köknar (see all)

Dün Star TV ekranlarında yayınlanan ‘Duymayan Kalmasın’ adlı programa konuk olan Niran Ünsal’ın bir yıl önce tesettüre girmesi ile ilgili yaptığı açıklamalar gün boyu konuşuldu. Şarkıcı, tesettüre girmesiyle birlikte azalan işleri nedeniyle hem kendisinin hem de ekibin maddi olarak büyük kayıp yaşadığını bu nedenle başını açtığını açıkladı.

Aslına bakarsanız Sevgili Dostlarım; hanımefendinin başından geçen hâdiseye hiç şaşırmadım desem yeri var. Çünkü son yıllarda iktidara sevimli görünmek için bende kaç kişinin tesettüre büründüğüne ve bu sayede iş bulabildiğine ne yazık ki şahit oldum. Ancak, bu konuyla ilgili nette biraz gezinti yapayım derken Niran Hanım’la ilgili haberin altında okuyucu yorumlarından birinde Fetöcü olmadığı için işten çıkartıldığını iddia eden bir hanımın haklı serzenişini de okudum.

Güçlü olan kimse, ona yakın olma isteği, büyük pastayı elinde tutan muktedirle arasını sıcak tutma gayreti insanın doğasında var. Kişiler, bunu bazen maddi kaygıları nedeniyle, bazen de bir gruba ait hissetmenin verdiği güven duygusuna sahip olmak için yapabiliyor. Bu konuya ılımlı bir şekilde yaklaşmak, günümüz şartlarının geldiği nokta itibariyle yaşamı idame ettirebilmek için bir yere kadar makul bile görülebilir.

Ancak; günü kurtarıcam derken işin suyunu da çıkarmamak lâzım. Kişinin el değmeyen bir takım kırmızıçizgilerinin olması onurunu ve saygınlığını koruması için olmazsa olmaz. Bu değerleri koruyup kollamasının insanın hem kendine, hem sevdiklerine, hem de topluma karşı borcu ve görevi olmalı. Herkesin hassas noktaları hâliyle insana ve duruma göre değişkenlik gösterebilir. Pek tabii ki rüzgârın yönüne göre yelkenler ayarlanabilir; ancak, geminin kaptanı öyle buyurdu diye her fırtınada mürettebattan biri denize atılırsa, bir süre sonra ortada gemiyi kullanacak adam kalmaz üstâdım.

Birlikte yaşamanın gereği olarak hepimiz; birbirimizin seçimlerini beğenmesek, benimsemesek ve onaylamasak bile saygı göstermek ve kâbul etmek zorundayız. Herkesin eğilip bükülmeden kendini özgürce ifade edebileceği zeminler yaratmalı ve toplumu bu armoniyi destekleyecek bir bilinç düzeyine ulaştırmalıyız. Çok sesli bir toplumda yaşamak kanımca kişisel olarak gelişimimizin yapı taşlarından biri, ayrıca rekâbet ve farklılıklar insanı diri tutar ve devinime ortak olmasını da sağlar.

Amerika’da yapılan bir araştırma lise çağında olup çoğunluktan farklı hissettiğini dile getirebilen, cinsel kimliğini rahatça açıklayabilen bireyler arasında intihar girişimlerinin yüksek oranda düştüğünü kanıtladı.  Dün CNN Breaking News’te yayımlanan haberde eşcinsel bireylerin heteroseksüel akranlarından dört kat fazla intihar girişiminde bulunduğunu iddia ediyor. Artan sosyal destek, yasalar ve akranları tarafından kabul gören eşcinsel bireyler kendi yaşamını özgürce sürdürdüğünde bundan akıl sağlığı da olumlu yönde etkileniyormuş.

feedly.com

Her zaman özgürlüğün yılmaz bir savaşçısı ve bekçisi olmaya çalışan biri olarak araştırmaya canı yürekten katılıyorum. Biricik ve eşsiz varlığıyla kayıtsız şartsız kabul gören her birey; kendini o topluma ait hissedebilir, BİR’e dâhil olabilmesi için hissettiği bilinç güçlenir, ötekileştirilmeden kucaklandığı için ruhunu öfke yerine sağduyuyla harmanlar, sadece ve sadece insan olarak onaylanmış olmanın derin mutluluğunu duyumsar. İşte tam da bu sayede yaşadığı topluma eşsiz ışığını tüm gücüyle yaymanın çabası ve arzusuyla dolup taşar. Her sahaya yayılan ‘özgürlük’ üretimi ve başarıyı da beraberinde taşır.

Birbirimiz için değerli olduğumuzu bilmek, olduğumuz halde kabul görmek kupkuru bir dalı bile yeşertirken; aşağılamak, yok saymak da şiddete ve ölüme adeta davetiye çıkartıyor.

Amerika’da Donald Trump’ın başkan seçilmesinin ardından geçen 1 haftalık süreçte 700’den fazla İslamofobik ve ırkçı taciz veya göz korkutma olayı yaşandığı açıklandı. Söz konusu olayların siyahları, Müslüman, Yahudi ve diğer bazı etnik ve dini kökenleri hedef aldığı kaydediliyor. İşte buyurun, dilime pelesenk ettiğim o görünmez bağlar sevgili Dostlarım. Her bir duygu bulaşıcı, hastalıklı ve kötü olanların yayılma hızıysa diğerlerinden iki kat hızlı.

Seçim süresince sıklıkla ırkçılık ve seksist açıklamalarıyla tepki çeken Trump, göreve başladıktan sonra CBS kanalında, söz konusu saldırıların durması için çağrıda bulunup bir de ortalığı yatıştırmaya çalışıyor.

Amerikan halkının yaşadıkları, devlet yöneticilerinin davranışlarının bumerang etkisiyle ülkeye dalga dalga yayıldığının bir kanıtı gibi görünüyordu. Ülkemizde de bir dolu örneğini beraberce deneyimledik. En belirgin örneklerden biri olan Gezi Olayında bile kriz doğru yönetilmiş olsaydı farklı sonuçlarla karşılaşılabilirdi. Bu böyle.

phodoto

Bu haber bir kez daha kanıtladı ki devletin irili ufaklı kurum, kuruluş, şirket, derneklerde ve özel kuruluşların dikkat çekici noktalarında görev yapan kişilerin; hem sözlü hem de yazılı olarak tavır, davranış ve iletişim biçimine diğerlerinden iki kat dikkat etmesi gerekmekte.

Sonuç olarak tepe noktada bulunan seçilmiş kişilerin; söylemlerinin, yaşam tarzlarının, davranış modellerinin ne denli dikkat çektiğini, örnek alındığını unutmadan yüksek sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri gerektiğini hatırlatmak isterim. Toplumda meydana gelen kadına şiddet, taciz ve tecavüz olaylarında bu eksen göz önüne alınarak tavır sergilenirse aynı hassasiyetin halkın en uç noktalarına değin sirayet edeceğine inanıyorum.

Başımızdakiler ne denli eğitimli, saygılı, sevgi dolu, hoşgörülü, yenilikçi, özgürlükçü, aydın ve vizyon sahibi… Olursa bunun bireylere bir şekilde yansıyacağı aşikâr. Ve bugün de sözlerimi tamamlarken her konuda çok sesliliğe inandığımı ve ülke yönetimini tek bir kişinin emrine vermeyi kesinlikle onaylamadığımı belirtmek istiyorum. HAYIR! (Bu da nerden çıktı şimdi demeyin. Deliliğime verin:)

 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz