Rüşvet dağıttığı kara paralardan kuleler dikenlere ‘Cari açığı kapatıyor’ diyerek ödül üstüne ödül verdiler..

Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Faik Öztrak, MYK gündemini kamuoyu ile paylaştı. Asgari ücret için 7-8 bin liralık rakamlar konuşulduğunu, Türkiye’de dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 7 bin 785 lira, yoksulluk sınırının ise 25 bin 365 lira olduğunu anlatan Öztrak, “Biz hem enflasyonla buharlaşan satın alma gücünü hem de emekçilerimizin gasbedilen refah payını dikkate alarak, ‘asgari ücret en az 10 bin 128 liraya çıkarılmalıdır’ diyoruz.” dedi.

Son bir yılda Arjantin pesosundan sonra dolar karşısında en fazla değer yitiren para biriminin Türk lirası olduğunu belirten Öztrak, “Geçen yıl aralık ayında yüzde 28 olan ihtiyaç kredisi faizi şimdi yüzde 31. Yüzde 25 olan tüketici kredisi faizi şimdi oldu yüzde 29. Konut kredilerinin faizi yüzde 17,5 idi, yüzde 19,5’e çıktı. O da kredi verecek banka bulabilirseniz.” diye konuştu.

Elektrik, doğal gaz, mazot ve benzine son bir yılda gelen zamları eleştiren Öztrak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının satın alma gücünün Avrupalının üçte biri seviyesine indiğini vurguladı.

Kur korumalı mevduatın kamuya yükünün en az 172 milyar lira olduğunu, uygulamanın 2023 sonuna kadar uzadığını ifade eden Öztrak, dış ticaret açığının yıllık 100 milyar doları aşarak, son 10 yılın zirvesini gördüğünü, ilk 10 aydaki cari açığın ise 38 milyar doları geçtiğini söyledi.

Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verdiği mahkumiyet kararına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Öztrak, İmamoğlu’nun siyasetin dışına itilmeye, seçimden önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının ele geçirilmeye çalışıldığını ileri sürdü.

Yargı eliyle yeni bir darbe tezgahlandığını dile getiren Öztrak, şöyle devam etti: “Önce sarayın seyyar hakimi, İBB Başkanımıza ceza verdi ardından YSK Başkanı üstüne hiç vazife olmadığı halde, gazetelere demeç üstüne demeç verdi. Saray da yazılmış senaryoya müdahil oldu. Anlaşılan koltuğunda biraz daha oturmak için sarayın sözcülüğüne soyundu. Seçimin güvenliğinden sorumlu YSK Başkanı, seçimden önce seçim hakkında bu şekilde konuşmaya başladıysa derhal o görevi bırakmalıdır.”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, İmamoğlu hakkında verilen mahkumiyet kararıyla ilgili, “İstinaf ve Yargıtay onaylarsa bir süreci daha var. Orada benim düşürebilme hakkım yok ama açığa alma hakkım var” şeklindeki değerlendirmesini de eleştiren Faik Öztrak, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız hakkında göreviyle ilgili bir suç nedeniyle mi dava açıldı? Görevi nedeniyle hakkında açılmış bir soruşturma veya kovuşturma var mı? O zaman İçişleri Bakanı’nın buradan yiyeceği bir dirhem lokma olmaması gerekir.” dedi.

Reza Zarrab fotoğrafını gösteren Öztrak, şunları ifade etti: “Rüşvet dağıttığı kara paralardan kuleler dikenlere bu ülkenin bakanları, ‘Cari açığı kapatıyor’ diyerek ödül üstüne ödül verdiler. Yetmedi. Havuz medyalarında ay yıldızlı bayrağımızı dekor yaptılar.

17/25’in üstünü kapatmak için yapmadıklarını bırakmadılar. 17/25’i milat kabul ettiler, 17/25 öncesi yapılan tüm iş ve işlemleri Yargıtay’a aklatmaya kalktılar. Biz ne bu görüntüleri ne de bu pespayelikleri unuttuk. Ama o günlerde, çalışma odasındaki ayaklı saatini 17.25’te durduran ‘Her gün buna bakıyorum. Buradan da anlayabilirsiniz ki biz, 17 ve 25 Aralık’ın hesabının sorulması vaadimizden asla geri adım atmayız’ diyenler, vaatlerini unuttu.

17/25 Aralık’ı 9 ayrı dilde ‘Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Haftası’ ilan edip millete 17/25’in hesabını sorma sözü verenler,
sözlerini yuttu. Meydanlarda ‘Ver Bilal’i, Al Hilali’ diye nutuk atıp bugün hem sarayın hem de saray rejiminin bekçiliğine soyunanların 17/25 haftasında bu aziz millete vermesi gereken bir hesap var.”

“Parti yönetimi içerisinde Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını isteyen ve destekleyenlerin olduğu iddiaları var. Değerlendirmeniz nedir?” sorusuna Öztrak, “İddialar olduğunu siz söylüyorsunuz, yani tezvirat. Tezvirat üzerinden yorum yapmayayım.” karşılığını verdi.

“Seçimin öne alınacağı ve başörtüsü teklifiyle oylanacağı iddiaları var. Nasıl değerlendirirsiniz?” sorusuna ise Öztrak, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bizim kanaatimiz, nisan başına kalmadan yapılacak her erken seçim teklifine ‘tamam’ demek yönündedir. Ancak nisan başından itibaren yapılacak seçim, kanaatimizce artık erken seçim değildir, siyaset mühendisliğidir. Dolayısıyla böyle bir senaryonun içinde yer almayız. Cumhurbaşkanının yetkisi vardır. Nisan ayı başından sonra kendi göbeklerini kendileri keserler.”

“YSK Başkanı, Ekrem İmamoğlu’nun olası adaylığıyla ilgili yaptığı açıklamada, ihsas-ı rey olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanının yeniden adaylığıyla ilgili ise ‘Önümüze gelebilecek bir konuda hukuki bir değerlendirme yapamam, ihsas-ı rey olur’ dedi. Bu iki tavrı nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki soruyla ilgili Öztrak, “Öyle anlaşılıyor ki, Yüksek Seçim Kurulu Başkanının koltuk uğruna atmayacağı takla kalmadı. Açık ve net, bu açıklamaları yapan Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, o koltuğu bir an önce boşaltılmalıdır.” dedi.