Vatikan, Papa ve Etki Alanı

1
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Sevgili Gençler, kendini genç hissedenler ve ileride genç olup merak içinde yeni bilgiler öğrenmek isteyecek bugünün çocukları…

Son günlerde üzerine çok konuşulan konuların biri de Papa, Vatikan ve yapılan ziyaretler.

Müslüman olan insanların dini olan İslam’la ilgili birçok suçlamalar ve farklı görüntüler bulunur ama buna rağmen Vatikan ve Papalık’la ilgili buna benzer haberleri ve yorumları göremezsiniz.

Bunun sebebi acaba nedir?

Neden insanlar ya da ülkelerin siyasileri Papa’yı ziyaret etme ihtiyacı hissederler?

Papa’yı ziyaret etmenin dünyaya verdiği mesaj nedir?

Vatikan (Katoliklerin kutsal devleti)

Kapladığı alan olarak dünyanın ikinci en küçük ülkesidir. Yerleşik nüfusu 1000’i geçmeyen Vatikan İtalya’nın Roma şehrindedir.
Din dünya ayırımının sürekli vurgulandığı Avrupa’da, Vatikan bir din devleti olarak varlığını devam ettirir. Papa, devlet başkanıdır ve sözleri yasa hükmündedir.
Vatikan’ın doğrudan ya da dolaylı olarak yönlendirdiği yüzlerce gazete, dergi, radyo ve TV kanalı bulunmaktadır.

Papa (Katoliklerin kutsal lideri)

Papa, Vatikan devletinin başkanıdır. Tanrı’nın yeryüzündeki yetkilisi ve sözüdür. Papalık makamı tanrısal bir kurumdur ve sorgulanamaz. 1. yy’den itibaren Papalık kurumu vardır.
Papalığın kurumsallaşmaya başlamasından itibaren gücü, gizemi, gizliliği ve etkisi artarak devam etmiştir.
Müslümanlara karşı yapılan haçlı seferlerinde, Yahudilere karşı yapılan kovulma eylemlerinde hep Papalığın etkisini ve önderliğini görürürüz.
Görünmez, gizemli, tehlikeli buzdağının görünen sevimli, sempatik yüzüdür Papa ve Papalık.

Katolik Kiliseleri ve Papalığa bilgi akışı

Katolik kilisesi en fazla üyesi olan hristiyan mezhebidir. Dünyanın her ülkesinde katolik kiliseleri mevcuttur. Bu kiliseler o ülkelerdeki bilgi toplama, bilgiyi sınıflandırma ve Papalığa ulaştırma görevlerini de üstlenirler.
Bilimsel gelişmeleri engelleyen ve insanları dinin boyunduruğu altında tutmaya çabalayan katolik kilisesi, bütün yaptıklarına rağmen ilginç bir şekilde hala daha saygınlığını korumaktadır. Bu da, Papalığın nasıl gizli ve programlı çalıştığının ispatıdır.
16. yy’da Martin Luther’in önderliğinde gelişen protestanlık, insanlara daha akli çözümler sunsa da, katolik kilisesi politik davranması sebebiyle çok fazla güç kaybı yaşamamıştır.
Katolik kilisesi ve Vatikan hakkında yapılan filmlerde gösterilenler, kilisenin farklı ve karanlık yüzünün sinema perdesine yansımasıdır.

Müslümanlar ve Hristiyanlar

Hz. Peygamber’in peygamberliğinin bilinmesinden tutun da, Habeşistan’a hicrete kadar birçok kereler müslümanlar hristiyanlarla olumlu ilişkiler içinde olmuşlardır.
Hristiyanlar içerisinde de iyi insanların olduğu ve insanları uyarma görevlerini hakkıyla yaptıklarını biliyoruz. Çünkü bu durum ayetlerle sabittir. (Maide, 69)
Papa’yla görüşmek, fikir alışverişinde bulunmak ve tüm insanlık için dua etmesini istemek İslam’a ters bir davranış değildir.
Çünkü biz insanların kalbini açıp bakamıyoruz. Hangi hristiyanın hangi Papanın nasıl bir inançta olduğunu da bilemiyoruz. Ayette geçtiği gibi kişilerden iseler, İslam nazarında da değerli ve inançlıdırlar.

Neden insanlar ya da ülkelerin siyasileri Papa’yı ziyaret etme ihtiyacı hissederler?

Müslümanlar Papa’dan ne ummaktadırlar?
Ateizm’in çığ gibi büyüdüğü, insanların modern hayatın kıskacında düşüncesizleştiği, kendini ve Yaratıcı’yı düşünmekten aciz yığınlar haline geldiği bir dünyada dinle ilgilenen kişilerin birbirleriyle görüşmeleri ve ortak çalışmalar yapmak istemeleri çok doğaldır.
Hristiyanların yoğun olarak yaşadığı ülkelerin siyasilerinin ya da devlet başkanlarının Papa’yı ziyaret etmeleri de çok normaldir.
Garip olan ise, nüfusunun ekseriyeti müslüman olan ülkelerin siyasilerinin, yetkililerinin Papa’yı ziyaret etmeleridir. Hatta başka dinin mensuplarını ilgilendiren bir şehirle ilgili ortak paydada buluşulmaya çalışılması çok yadırganacak bir durumdur.

Papa’yı ziyaret etmenin dünyaya verdiği mesaj nedir?

Papa’yı ziyaret etmenin dünyaya verdiği mesaj, ziyaret eden kişiye göre değiştirmektedir.
Nüfusu hristiyan olan ülkelerin yaptıkları ziyaretler karşılıklı saygı ve bağın kuvvetlenmesi için önemli bir mesajdır.
Papa’nın etkisini ve gücünü bilen siyasiler de, bu gücü kullanmak ve konumlarını güçlendirmek için Papa’yı ziyaret ederler.
Dengeleri gözetme adına yapılan bazı ziyaretlerde de, papalığın ve Vatikan’ın gücünün tescillenmesi konusu önemlidir.
Nüfusu müslüman olan ülkelerin siyasilerinin, yöneticilerinin ziyaretleri ise dini olmaktan çok uzaktır. Kendi ülkesinde din olgusunu toplumu ve devleti şekillendirmede en iyi şekilde kullanan siyasiler, kendi dinlerini kullandıkları gibi hristiyanlığı da kullanmak istemektedirler.
Bu kullanma şu faydaları sağlar: Hristiyan olan ülkelerin devletlerine verilen dostluk mesajıdır. Siyasi arenada size karşı imiş gibi görünsem de, sizinle beraberim bilgisinin aktarılmasıdır.
İslam’dan önce olan bir dinin kurumsal yapısını ziyaret etmek ve birliktelik mesajları vermek dışarda olan dine karşı bir gövde gösterisidir, bu din de yahudiliktir.
Ortadoğuda karşı olunanlar yahudiler olduğu için de, onların haricindeki bütün din ve mezheplerle ortaklık yapmak, bu ziyaretlerin görünmeyen ama en keskin olan mesajı olmuştur.
Her ne olursa olsun, farklı din ve kültürde olan insanların iletişimde olmaları çok önemlidir.
Ama bu iletişimin basit politik çıkarlar için kullanılmaması şartıyla.

Sevgi ve Bilgiyle kalın.

Önceki İçerikRusya’nın BM temsilcisi açıkladı.. 120 IŞİD militanı DSG’ye katıldı
Sonraki İçerikSoyağacı sorgulama hizmeti askıya alındı..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

1 Yorum

  1. Değerli Yazar ; Yazınızı okurken aklıma geldi, Ortodoks bir din adamı arkadaşım özellikle vatikanda hakim olan kardinaller ve papa için “onlar yahudidir” diyor. Gözleminiz sanki gerçeklerle örtüşmüyor. Ayrıca uzun süredir iktidar ve Tayyip ERDOĞAN hakkında uzun süredir sizin tarafsız duruşunuzu zedeleyecek biçimde olumsuz şeyler yazıyorsunuz her zamanki ifade karakterinize uygun “herkesin anlayamayacağı” bir biçimde. Ben çok zeki ve tecrübeli biri değilim ama bu defaki kastınızı ben bile anladıysam sizin gerginliğiniz oldukca yüksek.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz