Yazarımız Adelina Sfishta kapsamlı yazısında Balkanlar’da savaş ihtimalini ciddiye almamızı tavsiye ediyor..

2

Balkanlarda yeni bir savaş, fitili Makedonlar ateşleyecek! Söylemedi demeyin…

Balkanlarda savaş, nereden çıkardık bunu?

Balkanlar, rekabet alanlarından birisi, büyük güçlerin etkisi ile şekillenen, kapanmamış hesaplar dünyası.

Sırbistan’ın Kosova’yı kendi toprağı gibi görmesi ve Kosova’yı tanımaması, Makedonya’da OHRİ anlaşmasındaki Arnavutların haklarının verilmemesi, Karadağ’ın Sırp hegomanyasından kurtulamaması, Bosna Hersek içinde federal bölge olan Sırp Cumhuriyeti (R.S.) üzerindeki Sırp gölgesinin kalkmaması ve R.S.’nin Sırbistan toprağı gibi davranması, Bulgaristan ve Sırbistan’ın Balkanlarda toprak ele geçirme arzularının sona ermemesi v.b., çatışmalar için kıyamet kriz alanları.

Büyük güçlerin bölgede oluşturdukları son resim hala “draft”.

Küçükler bu resme göre pozisyon alıyor.

Güç dengesindeki değişimler, yeni çatışmaları beklenmedik şekilde gün yüzüne çıkarabilir. Veya küçükler büyükleri tetikleyebilir.

NATO’nun KARADENİZ’deki yeni atağı, Trump’ın İran’ın defterini dürmeyi aklına koyması ve Rusya’dan Kırım’ı geri istemesi, Rusya’yı oldukça rahatsız ediyor.

Rusya Ukrayna-Kırım’da ve İran’da sıkışacaksa, oyun büyük olur. Rusya “kasa” der ve rest çeker. Nükleer silahların leblebi çekirdek gibi kullanılabileceği bir zaman dilimini yaşayabiliriz.

Rusya üzerindeki baskıyı görüyor ve cepheyi genişletme ve çatışmaları yayma stratejisinin taşlarını döşüyor. Balkanlar da bu alanlardan birisi.

Balkanlar görüldüğünden stratejik. Balkanların bir özelliği de ABD ve NATO için birtakım askeri yapılanmaları ihtiva etmesi. Bu askeri yapıların Karadeniz açılımında hayati rolü var.

Son 20 yılda istikrar adına bir çok gelişme yaşadı Balkanlar. Balkan ülkelerinin çoğu Avrupa Birliği’ne dahil oldu veya dahil olmak üzere. Bir çoğu NATO üyesi oldu veya olmak üzere. Bazıları ABD ile ikili askeri ilişkilere sahip. Eh gayet güvenli gözüküyor değil mi? Ama kazın ayağı öyle değil. Rusya Balkanlarda hala çok güçlü. Rusya’nın gözlerden ırak gözüken Balkanlarda harekete geçirebileceği bir çok enstrümanı var.

Rusya bir çok Balkan ülkesinde siyasi ortamı kontrol veya manipule edebiliyor. Sırbistan, Bulgaristan, Makedonya, Karadağ, Bosna Hersek zaman zaman Rusya yanlısı iktidarlarca yönetiliyor. Rusya yanlısı muhalefet-muhalif unsurlar, Bosna’da R.S (Sırp Cumhuriyeti), Kosova’da Mitrovica gibi, merkezi hükümetlerin yönetmede güçlük çektikleri, Rusya yanlısı istikrar bozucu unsurlar, Rusya tarafından istendiğinde harekete geçirilebiliyor.

NATO ve AB üyesi Bulgaristan’da Cumhurbaşkanlığını, Rusya yanlısı Bulgaristan Sosyalist Partisi’nin (BSP) aday gösterdiği, eski bir asker olan Rumen Radev, kazanıverdi. Dengeler ne kolay değişiyor.

Radev, Rusya’ya yönelik AB yaptırımlarının kaldırılmasına inanmakta. Bulgaristan şimdi genel seçim sürecinde, AB yanlısı GERB yerine Rusya yanlısı Sosyalist Partinin iktidara gelmesi halinde Bulgaristan ve Balkanlar hangi tehlikeli sulara açılır hiç belli olmaz. Karadeniz’de sıkışan Rusya Bulgaristan’ın NATO’ya verdiği destekleri azaltabilir mi?

Karadağ’ın NATO üyesi olmaması için hükümet darbesi yapmayı dahi göze alabilen bir Rusya. Karadağ Adriyatik için de önemli.

Sırbistan’ı silahlandıran bir Rusya.

Balkanlarda Rusya yanlısı veya bu potansiyele sahip ülkeler askeri açıdan çok üstünler, diğerlerinin doğru dürüst askeri bile yok. Desteklenmezlerse kolayca işgal edilirler ve halkları ciddi kıyıma uğrar.

Sevgili OCAK Medya okuyucuları, velhasıl Balkanlar ciddi risklerle dolu.

Yukarıdaki başlığı atmama neden olan Makedonya risk alanını biraz detaya girerek size anlatayım. Lütfen biraz sabır gösterin ve bu bölümü dikkatlice okumaya çalışın. Makedonya’yı ve olayları daha kolay anlayabilirsiniz.

2001’de Makedonya’da iç savaş yaşandı. Arnavutlar ve Makedonlar ciddi çatışmalar yaşadı. NATO, ABD müdahaleleri ile çatışmalar sona erdirildi ve Makedonlar ve Arnavutlar OHRİ anlaşmasını imzaladı. Arnavutların lehine bir yarı ortaklıkçı (semi-consocietional) yapı tasarlandı. Yaklaşık 16 yıldır OHRİ anlaşmasına göre Makedonya devleti yeniden yapılanma sürecinde, lakin Makedonlar OHRİ anlaşmasını tam uygulamak istemiyor.

OHRİ anlaşmasındaki önemli hususlar:

* Makedonya uniter devlettir ve bu değişmeyecektir.

* Multi etnik yapı korunmalıdır.

* Makedonyadaki etnik unsurlar (Arnavut, Türk, Roman, Boşnak v.b.) ilk ve orta okul eğitimlerini kendi dillerinde yapabileceklerdir.

* Ayrıca %20 ve üzeri nüfusa sahip olan Arnavutlar için kendi dillerinde lisans ve lisans üstü eğitim alt yapıları sağlanacaktır.

* Uluslararası ilişkilerde ve ülke genelinde resmi dil Makedonca olacak. Krill Alfabesi kullanılacak.

* % 20’den fazla nüfusa sahip oldukları için Arnavutça da resmi dil olacak. Yurt içinde resmi dil olarak kullanılacaktır.

* Arnavut ve Makedonlar ekonomik kazanımlar ve ekonomik aktiviteler açısından eşit fırsatlara sahip olacaklar.

* Parlamento komisyonlarında etnik unsurlar da görev alacaklar.

* Devlet bürokrasisi ve poliste diğer etnik gruplar da nüfuslarına göre kadro alacaklar.

* Parlamentoda bir kanunun çıkabilmesi için meclis genelinde toplam 120 parlamenterin 61 kişisinden “olur” alması ve ilaveten bütün etnik unsurların milletvekillerinin yarıdan bir fazlasından da “olur” alması, ki halen 20 m.v. olan etnik unsurların en az 11 m.v. bir kanuna evet demedikçe kanun kabul olmayacaktır. Çifte çoğunluk sistemi işleyecektir.

OHRİ anlaşmasının önemli maddelerini yukarıda yazdım. Problem Makedonların bu hakların verilmesine yanaşmaması, Arnavutların da haklarına bir türlü ulaşamaması.

11 Aralık 2016 tarihinde Makedonya’da genel seçimler oldu. Ülke nüfusunun %64,2’sini oluşturan Makedonlar, adaletli bir sistem olsa 75-80 milletvekili çıkartması gerekirken, toplam 100 milletvekili çıkardı. Milletvekili oranı dikkate alınırsa parlamentonun % 83,3’ü Makedonlardan oluştu, % 20’lik bonus Makedonlara. Makedonlar zaten; Devlet, Bürokrasi, Ordu, Polis, Ekonomi, Eğitim ülkenin full sahibi veya elkoymuşu durumunda.

Nüfusun % 25,1’ini oluşturan Arnavutlar seçim sistemindeki çarpıklıklar nedeniyle toplam 20 milletvekili çıkarabildi. Milletvekili oranı dikkate alınırsa parlamentonun % 16.6’sı Arnavutlardan oluştu. Daha baştan % 10’a yakın kayıp. Arnavutlar zaten hakları verilmemiş ve geri bırakılmış topluluk.

Hakların alınması ve verilmesi bu çarpık politik güç üzerine oturmakta ve gücün üzerine beleş oturmuş Makedonlar, Arnavutların haklarını vermeye yanaşmamaktadır.

Son seçimlerde, büyük yolsuzluklara ve karanlık işlere bulaşmış ve Büyük Makedonya’yı kurmayı hayal eden, kralcı ideolojilere sahip Gruevski’nin partisi VMRO-DPMNE, seçim öncesi iktidardaki parti, ciddi oy kaybına uğradı (51 m.v.) çıkarabildi (önce 61 idi). AB yanlısı Makedon muhalefet partisi LSDM ise oylarını hayli yükseltti (49 m.v.) kazandı.(önce 34 idi)

Uzun yıllar haklarını alamayan Arnavutlar, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın nezaretinde Arnavutluk’ta toplandılar. Böyle bir şey ilk defa oldu. Hem Edi Rama ağabeyliğe soyundu, hem Makedonyalı Arnavut partileri kriterler için siyasi birlik gösterdiler. Özellikle Arnavutların haklarının alınması Makedonyada kurulacak hükümete girmeleri şartı oldu.

Hükümeti kurma görevi verilen Gruevski Arnavutların OHRİ anlaşmasından kaynaklanan haklarını vermeyi kabul etmedi ve hükümeti kuramadı. Gruevski’nin Rusya’ya sıcak baktığını bir kenara not edin.

Hükümeti kurma görevi seçimlerden ikinci parti çıkan AB yanlısı ve diğer etnik grupların haklarına sıcak bakan Sosyalist Parti Lideri Zaev’e verilmesi gerekiyordu. Ancak Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı 61 imzayı getirsin ancak o zaman verebilirim dedi. Aslında bu işi yokuşa sürmek idi. İki Makedon parti arasında sadece 2 fark vardı. Gruevski’ye 61 imzası olmadığı halde hükümet kurma görevi verilirken, Zaev Kılıçdaroğlu akibetine uğradı.

Arnavut Partilerinin çoğunluğu 17 imza ile Zaev ile hükümeti kurabileceklerini deklare ettiler. Böylece Zaev Cumhurbaşkanı’na 67 imza ile hükümeti kurmak istediklerini iletti, ama Cumhurbaşkanı hükümeti kurma görevini yine Zaev’e vermedi ve Arnavutlara demokratik haklarını verebileceğini belirten Zaev’e “sen vatan hainisin” gibi suçlamalar yöneltti. Cumhurbaşkanı Parlamento Başkanının seçilmesine de izin vermedi, demokratik zemini bloke etti.

Gruevski Zaev’e hükümeti birlikte kurmayı teklif etti. Toplam 100 milletvekili, büyük koalisyon. Şartı Arnavutlara haklar verilmesin.

Zaev halka ve diğer topluluklara “merak etmeyin bir çözüm olacak” diyerek demokrasi yolunda ilerleyeceğini yeniden ilan etti. “Makedonya’yı Kriminal gruplara (Gruevki’yi kastediyor) terk etmeyeceğiz” dedi.

AB, Makedonya Cumhurbaşkanı’na demokrasiye riayet etmesi gerektiğini ifade etti.

Makedonya’da ekstremist Makedon gruplar sokaklarda terör estirmeye başladı. Halen düşük ölçekte sokak kavgaları devam etmekte.

67 imzalı hükümet kurabiliriz deklerasyonuna (61 sayısı yeterlidir), hayır diyebilen ve bunu vatan hainliği olarak gören bir cumhurbaşkanı ve “ülkemizin bütünlüğünü savunalım” diyen 51 m.v. olan bir Makedon partisinin sokak tercihi.

İç çatışmayı önleyebilecek yegane çare Arnavutların bir provakasyona gelmemesi.

AB, cumhurbaşlanı İvanov’u kınadı, demokratik kurallara göre davranılmasını ve Zaev’e hükümeti kurma görevi verilmesini talep etti.

02 Mart 2017 tarihinde (bugün) Avrupa Birliği’nin Dış Siyaset ve Güvenlik Temsilcisi Frederica Mogherini Makedonya’yı ziyaret edecek.

Durum şimdilik böyle, sokaklar gergin ve tedirgin. Karşılıklı gösteriler riski nereye taşır, görücez. 2011 yılında yapılan nüfus sayımlarının yapılamaması da iki toplumu sokak çatışmalarına kadar götürmüş, sıkıntılı zamanlar yaşanmıştı.

Arnavutlar, zarar da görseler, sakin olabilirlerse bu krizde kazanma şansları yüksek.

Makedonya’da Cumhurbaşkanı ve bir Makedon partisi blok oluşturarak adeta, uluslararası mahiyette taraf olduğu bir anlaşmayı, OHRİ’yi, uygulamamak gibi riskli bir adım atıyor.

Makedonya demokratikleşemez ise bölünme sürecine girecek. Makedonların uğruna ölmeyi deklare ettikleri durum.

Makedonlar ordu ve silahlara sahip, Arnavutların bir şeyi yok. Bu nedenle Kosova ve Arnavutluk ister istemez meseleye dahil olacak.

Bulgaristan ve Sırbistan Makedonya’nın yardımına gidecek ve fırsattan istifade Kosova işgal edilecek.

Küresel savaş sürpriz olmaz. Giriş bölümünde bazı senaryolara değindim.

Alın size savaş.

Türkiye umarım Arnavutları yalnız bırakmaz. Hem bu krizin sıcak çatışmaya dönüşmemesi için politik çalışmalar yapması, hem de, savaş çıkarsa, Arnavutları, NATO kapsamında da olsa, en az 2000 kişilik savaşabilecek bir barış gücü ile desteklemeye hazır olması.

Bari bu defa Arnavutları kazanabileceği fırsatı kaçırmasın.

Şimdilik burada keselim. Bakalım neler olacak. Yeni yazılarda anlatırım.

Saygılarımla

Adelina Sfishta- Gazeteci

 

2 YORUMLAR

  1. Turkiye destek olamaz ama ABD buyuk bir savasa izin vermez. Ufak catismalar yasanabilir ama Sirbistan, Bulgaristan gibi gucler de direkt olarak mudahale edemez.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz