- Ocak Söndürmek!.. - 30 Nisan 2023
- Yarın duyduğunuzda utanacağınız cümleler kurmayın!.. - 28 Nisan 2023
- Adaletin ayak sesleri - 26 Nisan 2023
Felaketler yılı.
Önce orman yangınları.
Şimdi de sel felaketleri.
Bir ateşi söndüremeden ötekine koşuyoruz.
Yüreğimizi sel götürdü.
Acı.
Gözyaşı.
Kavrulan insanlarımız.
Son bilgilere göre Kastamonu’da 32, Sinop’ta 6 kişi hayatını kaybetti.
Kayıplar konusunda net bir bilgi yok.
Resmi bilgi de.
Can kayıplarının artmasından endişeliyiz.
Evladını, babasını, annesini, eşini, yakınını arayan insanlar.
İhmalkârlıklar.
Vurdumduymazlıklar.
Rantlar.
İş bilmezlikler.
Sonuç:
Hepimizi yıktı geçti.
El birliğiyle bu afatın da üstesinden gelinir gelinmesine de;
Ders alınır mı; işte ondan tam emin değilim.
“Tabii felaketler” diyerek bu acılar dindirilebilir mi?
Yoksa ektiklerimizi mi biçiyoruz?
Derenin ihaneti mi?
Dere yataklarına ev yapılmasına izin verenlerin ihaneti mi?
“Doğa, küresel ısınma” deyip işin içinde sıyrılmak artık bir gelenek olmaya başladı.
Oysa en büyük suçlu insan.
‘Bir şey olmaz’ deyip yöneteniyle yönetileniyle bildiğimizi okuyoruz.
Depremi aklıma getirmek dahi istemiyorum.
Fuzuli diyor ya;
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.
Çektiğim alamı bir ben bir de Allah’ım bilir.