- Kamuoyuna Duyuru…! - 30 Nisan 2023
- 1915 Olayları ve Konuşulmayanlar - 25 Nisan 2023
- Neden Ak Partiliyim? - 24 Nisan 2023
Fotoğrafçılığa meraklı olan birisi olarak fotoğrafların bir dili olduğunu düşünürüm. Bu dil fotoğraf sanatçısının bakış açısını yansıtır.
Tıpkı yazarlık gibi.
Yazarın hayata bakışını, ideallerini ve hayatı nasıl algıladığını da yazılarından çok rahat çıkartabilir insan.
Fotoğrafçılık gibi yazmak da sanattır bana göre. Bundan dolayı da yazarların yazılarının birer sanat eseri olduğuna inanırım ve bundan dolayı da yazılara müdahale edilmemesi gerektiğini iddia ederim.
Fotoğrafçılık diyordum, evet.
Fotoğraf makinamla ben de çeşitli kareler yakalamayı severim. Çoğu zaman simetriye önem veririm. Öyle çok kuralcı değilimdir ama bir şekilde kadraja aldıklarım bir simetri içindedir.
Karşıtlıkları da önemserim. Farklı renklerin, farklı planların aynı kadraja sığmasına önem veririm. Arka plandaki renkle ön plana aldığım renk ya da renkler bütünlük içinde olmalıdır bana göre.
Bir fotoğrafçı da neyi ön plana alacağına karar vererek sonuca gider. Hangi renk tonunu ya da hangi cismi ön plana çıkartıp ışığı nereden alacağına bakar ve kararını verir.
Bazı fotoğraflar da plansız ve çalışmasızdır ama gene de kendi içinde bir dili vardır. Başkan Erdoğan’ın Saadet Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu’nu misafir ettiği zaman çekilen kare de bunlardan birisi.
Bu karenin dilini çekilen zaman aralığında değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.
Hangi zaman aralığı mı?
Emeklilere müjdesi verilen zamlar, elektrik faturalarındaki %2’lik TRT payının kaldırılması, partilerin seçim hazırlığına girmesi, MHP’nin Anadolu’ya gönderdiği kişilerin seçim çalışmalarına başlaması ve benzerleri…
Anlayacağınız baskına dönme potansiyeli yüksek erken seçim kapıda.
Başkan Erdoğan her ne kadar 2023 yılına işaret etse de pek o zamana kalmayacak gibi görünüyor.
Böyle bir ortamda Başkan Erdoğan Karamollaoğlu’nu misafir etti ama o anlık olay Ak partinin ve Başkan Erdoğan’ın durduğu yeri de göstermiş oldu.
Aynı mekanda MHP lideri Bahçeli ile olan görüşmesinin fotoğrafını da gördünüz.
Yanındaki koltukta ve eşit mesafede.
Temel Karamollaoğlu ile Bahçeli ile olduğu gibi oturmadı. Daha uzağında, yani ‘aramızda mesafe var’ vurgusu herkese gösterilmek istenircesine.
Yan yana koyulan aynı koltuklarda oturmayarak da aslında Başkan Erdoğan bir bakıma had bildirir gibiydi. ‘Ben buradayım, sen orada’
Fotoğrafların dili olduğunu ifade etmiştim. Başkan Erdoğan da bu karelerde istediği mesajları vermiş oldu.
Yadırganacak bir durum yok.
Aslında Başkan Erdoğan geçenlerde vefat eden Oğuzhan Asiltürk’le başka çalışmaların planlarını yapıyordu ama Oğuzhan Bey’in ömrü yetmedi. Planlar yarıda kaldı ve bunun bir karşılığı olacaktı elbette.
Başkan Erdoğan bu kareyle istemeden başka bir mesajı da vermiş oldu: ‘Yoluma dindar muhafazakârlarla değil, Milliyetçi muhafazakarlarla devam edeceğim’.
Bu yol için belki iki partinin oyları yetmeyecek bunu hepimiz biliyoruz.
Ama hepimizin bilmediği bir konu ise İyi Parti’nin ne yapacağı…
İyi Parti tezkerede bunu gösterdi.
Son günlerde Başkan Erdoğan’ın demeçleriyle Merak Akşener’le kurmaya çalıştığı diyalog isteği de gözlerden kaçmıyor, en azından benim dikkatimi çok çekiyor.
Şimdi bu düzlemi bir de Mehmet Eymür’ün ve Sedat Peker’in açıklamalarını da hesaba katarak bir düşünün…
Bakalım nereye varacaksınız?
Sevgi ve Bilgiyle kalın
https://www.zaferdergisi.com/makale/10457-pasa-olamazsin-demedim-adam-olamazsin.html
Tam ve eksiksiz bir “Gobbels Taktikleri” bunlar. Sayın Cumhurbaşkanının bu konuda ki danışmanı kim bilmiyorum ama o danışmanın iyi bir Gobbels okuru / araştırmacısı olduğundan eminim. Sadece bu basit bir örnek. Ve daha bir çok örnek verilebilir Gobbels ile ilgili paralel ilerleyen noktalarda…
Karamollaoglu korona testi yaptirmadigi için mesafeli oturmuş bizzat kendi açıklaması asla yadirgamadigini kendisi söylüyor. Sadece fotograftaki görüntüye bakıp yorum yapmanız isabetli olmamış.