Putin hamlesini yaptı, sıra batı dünyasında

Putin Ukrayna krizinde hamlesini yaptı, şimdi sıra Batı Dünyasının ne yapacağındadır. 

Dün tüm dünya Putin’in basın açıklamasını dinledi. Putin ise dünyanın gözlerinin içine baka baka Donetsk ve Luhansk bölgelerinin bağımsızlıklarını tanıdıklarını ilan etti.

Batı Dünyası hep şaşırdığı gibi yine şaşırdı ve birtakım yaptırımlardan söz etti, ama zaten beklenen bu değil miydi?

Bunun olacağı daha önceden belliydi ve Putin’in Ukrayna Krizinde bir şey almadan geri çekilmeyeceği bilinmeliydi; Batı Dünyası bunu bilmediğini söyleyemez. Kaldı ki Putin bununla da yetinmeyecektir, Karadeniz’e açılmadan, yani Karadeniz’i tekrar Rusya’nın bir gölü haline getirmeden ve Türkiye boğazlarından istediği gibi geçebilir duruma gelmediği sürece durmayacaktır.

Batı Dünyası uzun bir süredir Putin’e karşı oyalama taktiği oynuyordu. Şahsen bunun bir işe yaramayacağını, Putin Rusya’sına karşı ciddi yaptırımlara girişilmediği sürece Rusya’nın durmayacağını defalarca yazmıştım ve hala aynı fikri savunuyorum ki, benim savunduğum şey yeni bir fikir değildir. Putin’inde bir şekilde itiraf ettiği gibi bu Rusya’nın en az 400 yıllık bir hayalidir. Dahası, Rusya Sovyetler döneminde de sıcak denizlere inme ihtirasıyla yanıyordu, şimdide aynı şekli de yanıyor. Bu Rusya’nın Çarlardan bu yana geleneksel bir politikasıdır ve bundan böyle de bu politikadan vaz geçmeleri için ortada bir neden yoktur. Çünkü Rusların bu kapıya ihtiyaçları vardır. Ruslar o yüzden Batı Dünyasının kendilerini Sibirya bozkırlarına kapatmalarına izin vermeyeceklerdir.

Gerçek şu ki Putin Batı Dünyasının oyalamaya oynadığını ve olası Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıdığında fazla bir şey yapamayacaklarını gördü. Putin, o yüzden vakit kaybetmeden Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıdı ve Batı Dünyasına meydan okurcasına Rus ordusuna Donetsk ve Luhansk bölgelerini koruması talimatını verdi. 

İsimde pek güzel: “Barışın korunması” 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, BM Güvenlik Konseyi’nin Ukrayna için acil toplanması çağrısını yaptı ve BM Güvenlik Konseyi Ukrayna gündemiyle acil toplandı. Toplantıda beklenildiği gibi kuruldan Rusya’ya ‘masaya dön’ çağrısı dışında bir şey çıkmadı. Zaten bir şeyin çıkması da beklenmiyordu ki, Putin’in bildiği ve güvendiği de bu neticeydi.

Rusya bu saatten sonra masaya döner mi?

Muhtemelen dönecek ve Putin’de bir süre Batı Dünyasının kendisine karşı oynadığı oyalama taktiğini kurul içinde kullanacaktır. Ama bu arada Putin’in Ukrayna’ın Donetsk ve Luhansk hakkında verdiği bağımsızlık kararından dönmesini de kimse beklemesin, çünkü dönmeyecektir. Hatta Rusya’nın bu geleneksel büyüme iştahını göz önüne alırsak Donetsk ve Luhansk’yı sindirdikten sonra atacağı bir sonraki adıma yoğunlaşacağı muhtemeldir ki, Putin’in basın açıklamasında bunun işaretleri de yeteri kadar vardı. Putin’in Osmanlı hakkındaki vurguları ise ayrıca dikkate değerdi ki, “Dostum Putin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da bu konuda bir açıklama beklemek herhalde hakkımızdır!

Dünya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgale şimdiden başladığı konusunda tepki veriyor. Bu doğru değildir, Rusya zaten oraları çoktan işgal etmişti, şu anda yapılan işgal edilmiş yerlerin dünyanın gözleri önünde bir statüye kavuşturulmalarıdır ki, muhtemelen bu karar ilk başlarda Rusya’nın o bölgelere ordu konuşlandırmasının gerekçesini tamamlayacak ve devamında o bölgelerin ilhakı gelecektir. Bunu beklemeyenlere önerim; Osetya’nın durumunu bir daha gözden geçirebilirler.

Batı Dünyası bekleye dursun Putin, Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların yönetimlerinin tanınması için kararnameyi imzaladı bile.

Putin’in gerekçesi pek gülünç; bağımsız bir ülkenin topraklarını işgal et ve peşinden o ülkenin o bölgeyle ilgili askeri kararlar dışında hiçbir kararı tanımadığını söyle.

Sana ne?

Ama orayı yemeyi kafasına koymuş ya artık ne konuşursanız boştur. Neymiş efendim, Kiev yönetimi “Donbas’ta askeri kararlar dışında hiçbir kararı tanımıyormuş! O zaman oraları gecikmiş bir karar olarak bağımsız Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti olmalı ve hemen bir an evvel tanınmalıymış! 

Bunlar hikâye tabi, Putin geleneksel Rus politikası gereği bunu öngördü ve bu şekilde şimdilik Donetsk ve Lugansk bölgelerinin bağımsızlığına onay verdi. Yakın bir gelecekte bunların Rusya Cumhuriyetine ilhak edecekleri de beklenen bir gerçektir. 

O zaman Batı Dünyası ne konuşuyor? 

Aslında hiçbir şey, hatta ne konuşacaklarını bile bilmiyorlar. 

Burada Rusya’nın tek taraflı kararlarına karşın Putin, dünyanın gözlerinin içine baka baka Rusya Silahlı Kuvvetlerine Donetsk ve Lugansk bölgelerinin korunması için talimat verdi. Beşer maddeden oluşan bu kararnamelerde, Putin’in Rusya Silahlı Kuvvetlerine Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinde barışın korunması için faaliyetlerde bulunması talimatını verdiğini bildirdi. Bu söz konusu kararnamelerde Rus yasalarına göre imzalandığı tarihten itibaren yürürlüğe girdiği ise biliniyor.

Bu kararlardan sonra Batı Dünyasından ciddi bir ses çıkmazken Batı basını beklendiği üzere yaygarayı kopardı tabi! Batı basını oldum olası Batı politik çevrelerin önünde oldu. Fakat Rusya’ya karşı ciddi adımlar atılmadığı sürece ne çare, istedikleri kadar bağırsınlar, bu bir şeyi değiştirmeyecektir.

Okuru geçmiş hakkında bilgi sahibi yapmak için kısaca o bölgede ne olmuştu sorusuna küçük bir cevap vermek istiyorum. Bilindiği gibi Ukrayna’nın doğusunda 2014’te Kiev yönetimine karşı ayaklanan Rusya yanlısı ayrılıkçılar Ukrayna topraklarında Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti isminde iki ayrı yönetim oluşturmuştu. Tabii Ukrayna kendi içinde kozmopolit bir yapıdır, Ukrayna’nın doğusu Rus yanlısı politikaları güderken, Ukrayna’nın batısı; Kiev ve Lviv gibi yerlerde Avrupa Birliğine yanaşmaktan yanadır. Buda Ukrayna’da 2013’ten bu yana Batı yanlısı ve Rus yanlısı gruplar tarafından yönetim krizlerine yol açmaktadır. Kısacası Rusya Ukrayna’nın Batı Dünyasına yanaşmasını istememekte, eskiden olduğu gibi kendisine bağlı uydu bir devlet statüsünde kalmasını istemektedir.