Kendinize iyi bakın

1
Latest posts by Psk. Dr. Ziya Doğan (see all)

Bu dünyada en önemli kişi, kişinin kendisidir.

Fakat önemli kişiyi içten içe kemiren, özünden uzaklaştıran bir şey var; stres.

Çünkü stres iyi yönetilmediği zaman fiziksel, duygusal ve sosyal problemlere yol açıyor. 

Her şey zıddıyla bilinir kaidesinde stresten kurtulmak için mutluluğa koşmak gerekir. Mutluluğun sırrı ortada. O da vücudumuzun dopamin, serotonin, endorfin ve oksitosin hormonlarını salgılamasını sağlamaktan geçer.

Bu sözü edilen dört mutluluk hormonu en kısa ve ucuz yoldan elde etmek için egzersiz yapmak yeterlidir.

Yaratıcının mucizesi ve bize hediyesi olan dört hormonla kısaca tanışalım.

Dopamin hormonu, insanı hedefine ulaşması için harekete geçme noktasında motive eder, insanı isteklendirir. Yani insanı ‘erteleme’hastalığından kurtarır. 

Dopamini artırmak için başta kendimizi ve sonra ilgi ve iletişimde olduğumuz insanları ödüllendirmek gerekir. Çünkü bu ödüllendirme gelecekteki motivasyonumuzun artmasını sağlayacaktır. Demek ki dopamin hormonu, beynin ödül sistemindeki motivasyon için olmazsa olmazdır.

Serotonin, kişinin kendisini değerli hissettiği zaman artan bir hormondur. Bu hormon; sosyal davranışları, insanın ruh halini, hafızasını, uykuyu ve öğrenme kabiliyetini düzenler. Ruhsal ve fiziksel sağlık için vücudumuzda serotoninin miktarının dengede olması gerekir zira çokluğu ya da eksikliği ciddi sorunlara neden oluyor. 

Bu hormon; halsizlik, sürekli yorgunluk, depresyon, karamsarlık, anksiyete, gerginlik, sürekli mutsuzluk hali, unutkanlık, endişe, özgüven kaybı ve uyumakta zorluk çekme gibi psikolojik rahatsızlıklar da ortaya çıkmaktadır.

Özetle serotonin hormonu duygu durum dengeleyicidir, esenlik ve mutluluk sağlar.

Bir başka mutluluk hormonu olan oksitosin de sadakati artırır, samimiyeti yaratır ve güven duyulan sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturur. Oksitosin bağlanmayı artırır, sevgi, güven sağlar.

Endorfin hormonu, ağrı ve strese karşı savaşan bir hormondur. Yani stres, korku ya da ağrıya cevap olarak üretilir. Anksiyete ve depresyonun hafifletilmesine yardımcı olur. Bu hormon ağrı kesicidir, sporcularda yüksektir, rahatlamayı yönetir.

Birer mucize ve hediye olan bu hormonları vücudumuzda aktif getirmek için yapmamız gereken şey var; egzersiz!

Hepsi bu!

Ne olursa olsun fiziksel egzersiz yapmamız gerekir. Zira şehir hayatı insanların yaşama dair aktiviteleri kısıtlanmakta, hareket kabiliyetleri azalmakta ve hatta yürümeyi dahi unutturmaktadır. 

Ertelemeye mahal vermeden hemen karar verip egzersizlere başlamak gerekir. Başlama sorunumuz varsa stresimiz artıkça artacak ve bizi esir alacaktır.

Hiçbir bahaneye sığınmadan egzersiz yapmak gerekir. Çünkü egzersiz, kainatın küçültülmüş bir numunesi olan vücudumuzda bizim için çalışan binlerce mekanizmanın bir yönünü teşvik eder. Yani birtakım hormonların salgılanmasını sağlayacaktır.

Egzersizler sonucunda vücudumuz serotonin hormonu sağlayacak, ruh halimizin yanı sıra sosyal davranışlarımız, iştahımız, uyku düzenimiz, hafızamız ve cinsel arzumuz dengelenecektir

Serotonin hormonuyla insan, kendini mutlu ve huzurlu hissetmesini sağlıyor. Bu hormon adeta bize; mutlu ol, karamsar olma diyor. 

Egzersizin tetiklediği endorfin hormonu sinir uçlarının gerginliğini, ağrısını, ‘ben yoruldum’ dediğimiz noktada hiç çaktırmadan bizi iyileştiren, vücudunuzun doğal olarak ürettiği morfindir. 

Bu hormonu bedava elde edebiliriz. Tek ücret; egzersiz yapmak, hatta yürümek!

Egzersizlerle vücudumuzun elde ettiği bir başka hormonumuz daha var; norepinefrin. Beyinde, norepinefrin uyarılma ve uyanıklığı artırır, uyanıklığı teşvik eder, hafızanın oluşumunu, geri kazanımını artırır ve dikkati odaklamayı sağlıyor.

Bir başka hormon ise dopamin hormonudur. Ödül, motivasyon, hafıza, dikkat ve hatta vücut hareketlerini düzenleyen bir rol oynayan bir hormondur. Dopamin, haz hormonudur. Yani haz halini hissetme hormonudur.

Bu dört hormonu hiçbir bedel ödemeden sadece 20 metrekarelik bir odanın içinde olsak bile yarım saatimizi ayırdığımızda egserzislerle elde edebiliriz.

Strese teslim olan insan aslında öz bakımı da yoktur, kaybolmuştur. İç dünyası gibi dış görünüşü de perişandır. Yıkanmak istemez, temiz bir kıyafet giymek istemez. Yataktan çıkmak istemez. Bazen hiçbir şey bazen de çok yemek istemez.

İnsanın ruh sağlığı, ağız sağlığıyla doğru orantılıdır. Dolayısıyla depresyondaki insan dişlerini fırçalamaktan bile acizdir.

Esasında egzersizin temelinde hem hareket hem de temizlik vardır. İkisi de insana öz güven vermektedir.

Egzersizlerin yanında bir de bize neşe veren şeyler yapmak gerekir. Neşeden kastım, mesela kitap okumak. Odaya çekildiniz.Enstrümantal müzik eşliğinde kitap okunuz. Ya da sevdiğiniz bir film izlediniz. Veya balkonda veyahut odada çiçek yetiştirmek, evcil hayvan beslemek de neşe kaynağıdır.

Egzersizlerle birlikte yürüyüşünüzü ve duruşunuzu değiştirin. Dik durun, elif misali olun.

Sosyal medyadan, televizyondan vb. zaman katillerinden uzak durun, onların sizi esir almasına müsaade etmeyin. 

Nefes egzersizleri yapın, özellikle diyafram nefesi. Çok faydasını göreceksiniz.

Doğru beslenme olmazsa olmazımızdır. 

Son tavsiyem, gevşeme egzersizleri… Bu konuda uzman kişilerden yardım isteyebilirsiniz.

Unutmayın, bu dünyada en kıymetli kişi sizsiniz.

Lütfen, kendinize iyi bakın.Kendinize iyi bakın

1 Yorum

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz