Abdullah Gül de Davaya İhanet (!) Etti

2

İnsanları birbirinden ayırmayı, her yerde karışıklık çıkarmayı politika sanatının başlıca kuralı sayanların düşüncesine katılmadım hiç bir zaman.

(Padişah desem dönemi değil, Cumhurbaşkanı desem dolu dolu bir tarif olmaz Erdoğan için) Bir Kral için en önemli ve en zor şey kendi görüşünü ne ölçüde ve nereye kadar öne sürebileceğini bilmektir.
Güçlü olduğumuz sürece çevremiz bizim düşündüğümüzü kollayan ve her konuda görüşümüzü paylaşır görünen kimselerle doludur.
Gerektiğinde bizim düşüncemize karşı çıkmasını bilen insanlardan yoksun kalmak korkulacak bir şeydir.
Çünkü; eğilimimiz bazan o kadar açıkça belli olur ki, en cüretliler bile ona engel olmayı göze alamazlar. Oysa, bunu göze alabileceklerin bulunması iyi bir şeydir.

Gladyatör filminde Roma İmparatoru için; “ellerinden özgürlüklerini alacak ama yine alkışlayacaklar” deniyordu.

696 sayılı Khk özelinde gelişen içerik infiale sebebiyet vermişti. Dün de farklı bir tartışmaya kapı araladı, Akp için dava arkadaşlığı sorgulamasına dönüştü. Bu başlı başına yanlış bir bakış açısıdır. Abdullah Gül’ün; “muğlak ifadeler var” sözü Akp muhipleri kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ın da eleştirilerine neden oldu. Yıldırım, Gül’ün eleştirisi için “boş lakırdılar” derken, Erdoğan işi dava arkadaşlığına ihanete kadar taşıdı dün Kastamonu’da ve “yazıklar olsun” demeye vardırdı işi.

Haricen de “16 Nisan’da da bunlar ‘Hayır’ diyenlerle beraberdiler” dedi. Referandum özelinde getirilen yüzde 51 şartı ile Cumhurbaşkanlığı sisteminden eminim ki Erdoğan da pişmandır. Zira eğer anketlerdeki oy oranı korunuyorsa yüzde 30-35 bandı ile tek başına iktidar olur ve Mhp ile ittifak yapma ya da başka çözümler arama derdine düşülmezdi.

Kemal Kılıçdaroğlu cevap veremiyor. Verse anında Erdoğan’dan “Eyy Kemaal, Bay Kemaal, Sen ne cins bir adamsın?” gibi beyanlarla aforoz ediliyor.
Gül, twitter’dan şerh düştü. Vakti olanlar Erdoğan’dan aldığı tepkiden sonra, Gül’ün cuma namazı çıkışındaki basın açıklamasını bir dinleseler. Ne dediği anlaşılmayan, ürkek, tırsmış bir beyan olduğunu fark edeceklerdir. Öyle ki, cümleyi bitirip bitirmediğine bakmaksızın hemen oradan ayrıldı. Oysa dile getirmiş olduğu beyan hemen hemen ortak kanaattir: Muğlaklığı giderin.

Bu arada; son bir haftadır süren “Khk özelindeki bu tartışmadaki muğlaklık neden giderilmez?” Asıl tartışılması gereken konu budur. O Khk’ya ek bir düzenleme ile “bu Khk 15-16 Temmuz 2016’yı kapsamaktadır” dense konu kapanacak. Neden işi inada bindiriyor Akp, anlamış değilim. Siz de yanlış yapabilirsiniz. Bunu düzeltmeniz size bir şey kaybettirmez, aksine kazandırır. Düzeltme yapılmadığı sürece, ‘iyi niyetli bir Khk değil bu’ sorgulaması hep yapılacaktır.

Binlerce güzel eylemin bir tek kötü eylem yüzünden silinmesi haksız bir şeydir. Her insanın erdem değeri sınırlıdır, onun ötesine geçemez. Kimi yanlışlıklara öyle güçlü nedenler yüzünden düşeriz ki, onlara karşı koymaya gücümüz yetmez.

Kimi yanlışlara da sadece tedbirsizlik yüzünden düşeriz. Bir rastlantı yüzünden düştüklerimiz de vardır belki, bu yanlışlıklar ne kadar korkunç görünse bile!

İktidarın anlamadığım bir takıntısı var. Her getirdikleri yeniliğin şeksiz, şüphesiz ve tartışmasız kabul görmesini istiyorlar. Ama yandaşlarınca ama muhaliflerince. Yahu getirdikleriniz ayet değil ki, biat edilsin. Tartışılması yanlışlara düçar olmayı engeller. Nâs’ın (insanın) getirdiği her şey, eksikliği içinde barındırır.

2 YORUMLAR

  1. Artik su DAVA,DAVA deyip durulan seyin neyin DAVASI oldugunu net olarak tespit ve ilan etmek lazim.Hersey DAVA DAVA siylemleri ile karartiliyor, örtülüyor.Nedir şu DAVA,iktidar midir,para midir,saltanat midir,yolsuzluk mudur,kin midir,oc alma midir yoksa insanlik midir,din midir,guzellik midir, nedir.Her namuslunun da namussuzun da,her soysuzun da her asil insanin da,her dincinin de her dindarin da v.s. agzindan DAVA lafi düşmez oldu.
    Böylece kim neye ihanet etmis ya da ihanet ediyor biz de iyice bir görelim.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz