Ayıyla Dans

0

Bizim için pratikte hiç bir önemi olmayan bir rahip (Andrew Brunson, 23 yıldır Türkiye’de) için bu kadar inat edilmesi, bu kadar büyük bir gerginlik yaratılması, fevkalade şaşırtıcı. Art arda gelişmeler ve hamleler geliyor.

Türkiye’de ekonomik yaptırım uygulanacak kişiler ve kurumlar hazırlanan listesinden iki bakana yaptırım kararı çıktı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül. Soylu ve Gül’ün Amerika’daki mal varlıklarına el konulduğu ve Amerika vatandaşlarının bakanlarımızla ticari veya parasal ilişkiye girmesinin yasaklandığı açıklandı.

(Bir şerh olarak şunu düşeyim: iki bakanımızın ne mal varlığı var ki acaba orada? Yurt dışındakilere malvarlıklarınızı Türkiye’ye getirin diyenler kendileri. Kendilerine ait mal varlıkları varsa şayet o ülkede, şahsen ayıplarım bu ikircikli tutumu.)

Bu hamlenin ardından Türkiye karşıtı bir karar da ABD Senatosu’ndan geldi. ABD Senatosu, daha önce komisyondan geçen, Rusya’dan S-400 alan Türkiye’ye karşı, F-35 savaş uçaklarında yaptırım uygulanmasına ilişkin kararı Genel Kurul’da da 87’ye karşı 10 oyla onayladı.

Bu saatten sonra yaptırımların ardı arkası kesilmeyecektir. Berat Albayrak’a hatta Sayın Cumhurbaşkanı’na da böyle bir yaptırım uygulayabilirler. Baskıların artması, seyahat ve vize yasağının da dahli söz konusu olacaktır.

İçimizdeki Amerikalıların sevinmesi bir yana, Amerikan ambargosuna sevinecek muhalefette değilim şahsen.
Amma velakin; bu yaptırımların iddiası bile doları 5 liranın üstüne çıkartıyorsa; Güçlü Türkiye, Güçlü Ekonomi, Milli İrade pek kâr etmiyor.

Gerçi özellikle belirtmekte fayda var: Doların 5 tl olması yaptırımların sonucu değildir. Zaten üretim yoktu ve batmış ekonomi vardı. Tutunabileceği kadar tutundu tl, dolar karşısında.

Ülke olarak işimiz çok zor. dolar/tl’nin 5 tl üzerinde olması daha da yukarıya meyilli seyretmesi, Türkiye’nin kendini yeniden IMF’nin kapısında bulması ve önümüzde 10-15 yıl boyunca toparlayamaması anlamına gelir.

Krizi çözmek için dikine cevaplar ve aynıyla mukabelede bulunmak tlye daha çok değer kaybettirecektir. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Washington’a gitmesi elzemdir. Çavuşoğlu, umarım ABD’nin müttefik ve stratejik ortak olarak lanse ettiği ülkeye yaptırım uygulama saçmalığını sorgulatabilecek bir kerteye taşır ve palyatif de olsa sorunu çözer. Çünkü: “Ülkenin batışında pay sahibi olanların hiç birini bu halk ömür boyu unutmuyor.”

Uzun süreli planın sonuna geldik. Türkiye’yi batırma amaçlıdır bu girişimler. Ekonomimizin zayıf halkasına 4 milyon Suriyeli ekledik. Üretimi, tarımı bitirdik, her türlü dışa bağımlı hale geldik. Bu sessizlik hayra alamet değildi zaten. PKK da Suriye’den saldırırsa şaşırmamak lazım. Son günlerde gelişen hadiselerden de anlaşıldığı üzere ABD’nin talimatıyla büründüğü sessizlik bozuluyor gibi. Suriye’de yapılmak istenenler tamamladı, Esad ile de anlaşmak üzereler. Yüzlerini ve silahlarını Türkiye’ye döndürmek için koşullar hazırlanıyor sanki.

Aklıma son olarak Rothschild senaryosu geliyor. Batı’da ya da ABD’de Türkiye’yi doğrudan terörle ilişkilendirecek bir olay yaratılabilir, Türkiye’ye yanlışlıkla Suriye’de, Amerikan askerlerini öldürtebilirler. Amerika’nın sancısı rahip için değil, Akdeniz içindir…

“Ayıyı dansa kaldırırsan; dans, sen vazgeçtiğin vakit değil, ayı vazgeçtiğinde sona erer.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz