Arzu Erdem Çaresizliği ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar

2

MHP ilginç bir parti. Çekirdeğini teşkil eden milliyetçi ideolojinin katı ve retoriğe dayanan dili ile popülizme dayalı siyaset etme tercihi birbirini nötralize ediyor. AKP’nin ümmet vasatında her şekle giren siyaseti, MHP özelinde millet de ümmetin bir alt kümesi olduğu için son bir kaç yıldır ortak kesişim kümeleri yaratmak suretiyle işlev görüyor.

“Her türlü milliyetçiliğin ayaklar altına alındığı günler geride kaldı.”

AKP özellikle Kürt siyasetinin toplumsal muhalefet ile yanyana durmasından duyduğu rahatsızlığı hiç gizleme ihtiyacı duymadı. Kürt siyaseti ise önüne çıkan toplumsal siyasete kanal açma ve kanal olma fırsatını Türkiye’nin en yumuşak karnı olan alanda en azından şimdilik kaybetti. CHP’nin ve seçmeninin etkisiz eleman görünümlü olduğu bu denklemde, büyük propaganda makinesinin ve onu besleyen iktidar olanaklarının sağladığı altyapı, MHP’ye alternatif olarak gelişen İYİ Parti siyasetini de görece zayıf bir başlangıca adresledi.

Görece demek lazım. Çünkü; geleneği temsil eden MHP kadar oy almayı başardı ama iktidar blokunun ihtiyaç duyduğu asgari mevziyi ise zorlayamadı. Bütün bu süreç içinde AKP ile kolkola duran MHP’nin popülist siyaset önerileri de; hem temsil ettiği saflık hali ile gayet sempatik duruyor, hem de hakkaniyet açısından neo liberal vahşi kapitalist iktisadi tercihleri sarsıyor.

Bu konuda en göze çarpan örneklerden birini Arzu Erdem isimli gurbetçi kökenli MHP milletvekili teşkil ediyor.

2001 krizinin ayak sesleri duyulurken hayata geçirilen ve emeklilik yaşını geriye dönük olarak yükselten uygulamadan mağdur olan yüzbinlerce insan yıllardır seslerini duyurmaya çalışıyor. Bu konu aslında AKP siyaset tarzı için son derece önemli bir emsal niteliği taşıyor. Bu konu ile ilgili bir defasında Tayyip Erdoğan’a görüş sorulduğunda Sn. Erdoğan’ın böyle bir meselenin varlığından bihaber olduğuna karine teşkil eden bir tavır gösterdiği görülmüştü. Gerçekten bihaber miydi, yoksa öyle mi görünmek istedi bilinmez ama sonuçta toplumda kalabalık da olsa kendi açısından oya tahvil kıymeti sınırlı bir kitlenin uğradığı mağduriyetin çok da önemsenmediği anlaşılıyordu. Belki de uygulama 1999’da hayata geçtiği için sorumluluk almak istemedi.

Nedeni ne olursa olsun emeklilikte yaşa takılanlar olarak bilinen bu kesimi, son seçim öncesinde MHP klasik popülist tavır dahilinde bağrına bastı. Seçim beyannamesinde bu kesime dair hak kaybettiren uygulamayı düzeltme sözü verdi. MHP’nin her kesimin oyuna talip olma ihtiyacı ile beraber aslında biraz da başta bahsettiğimiz popülist romantik duruşuna uygun bir tavırdı bu.

Objektif olarak bakıldığında işe başlarken size hangi tarihte emekli olacağınızı söyleyen bir devletin, çalışma yaşamınızın bir aşamasında “kusura bakmayın gençler, sizin emekliliği 5 ila 15 sene erteledik” demesinden başka bir anlamı olmayan bu yaklaşımın hiç bir makul açıklaması ve sosyal devlette yeri olmadığı aşikar.

Görünüşte sosyal, içerikte ise vahşi ve neo liberal kapitalizmin tüm bileşenlerini hayata geçiren politikaları ile hiçbir sorun yaşamayan bu çifte standardı, AKP’nin 16 yıllık uzun iktidarında değiştirmek için hiçbir şey yapmaması kendi içinde tutarlı. AKP geniş yoksul kitlelere dayandığı için böyle görece marjinal bloklara çok da prim vermeye gerek görmez. MHP için uygun konjonktürde anlamlı görülen bu seçim vaadi emeklilikte yaşa takılan ve sanırım 500 bin civarında olan bu kesimin MHP oy tabanına önemli katkı yapacak bir kitle olduğu gerçeğini ortaya koyuyordu. Kimse bu konuda bir çalışma yaptı mı, bilmiyorum ama araştırılsa MHP’nin seçim başarısında oldukça organize olan bu kesimden aldığı destek dikkat çekici olacaktır. En azından teorik olarak ve sosyal medya üzerinden yapılacak bir inceleme bu konuda ciddi bir potansiyele işaret ediyor.

Bütün bu altyapı çerçevesinde MHP’li Arzu Erdem büyük bir sosyal medya duyurusu ile tam da meclisin tatile girdiği gün emeklilikte yaşa takılanlar için kanun teklifi yaptığını ifade etti. Yıllardır sesini duyuramamaktan muzdarip olan bu kesimin çölde vaha bulmuş gibi sarıldığı bu haberin üzerinden 1 ayı aşkın bir süre geçti. MHP’nin seçim beyannamesinde yer alan böyle bir konu için siyasi iktidarı ikna edip edemeyeceği muallakta.

AKP’nin ülkeyi kasıp kavuran kriz ortamında bütçeye kısmi yük getirecek böyle bir öneriye sıcak bakması en azından kağıt üzerinde makul görülmüyor. MHP 2015’den beri payanda olduğu iktidarın ekonomi alanında ülkeyi taşıdığı kriz ortamının mesuliyetini, dış güçlere atma konusunda pek geri durmadı. Ama bunu emeklilikte yaşa takılanlara verdiği sözü tutmayınca nasıl anlatacak merak ediyorum doğrusu.

Arzu Erdem dış görünüşü ve söylemleri ile ortaya koyduğu pozitif hal ve yasa teklifini Sn. Devlet Bahçeli’nin yönlendirmesi ile hayata geçirdiğini ifade etmesi ile son derece inandırıcı bir profil çizmekte. Buna karşın Ağrı Dağı’nın buzlarını eriten bu kriz sıcağında muhtemelen kendisine bu işin maliyeti ifade edilince Hazine ve Maliye bürokratlarınca elinin kolunun bağlanması olası.

Derin ekonomik krizin sorumlusu emeklilikte yaşa takılanlar değil iken, MHP’nin seçimde söz verdiği taahhüdü yerine getirmemesi durumunda mağduru onlar olacak. İşte tam bu noktada Arzu Erdem ve genel MHP siyasetinin derin çaresizlik anını ifade ediyor.

Siyaseten kurulan ortaklık ekonomi alanındaki reel sonuçlarla kendini buzlu suya girmişçesine gerçeklikle yüzleştiriyor. MHP onun lideri Devlet Bahçeli ve bu konuda öne atılan Arzu Erdem sözlerini yerine getirmemenin yüz kızarıklığına mahkum oluyor. Dileriz biz yanılırız. Mevcut konjonktürde kaf dağının ardında görünse de Arzu Erdem bizi utandırır ve yasa teklifinin arkasında durur.

Ülke ekonomik krizin ağır etkileri altında iken bu öngörünun yanında olmak için gerekçeler sınırlı ama yine de pozitif düşünmek istiyoruz. Yine de bütün bu süreç eğer MHP’nin ekonomi ve siyaset alanında kendini yeniden tartması ve ülkede mevcut siyasi iktidara sağladığı uzatma devreleri imkanının ne anlama geldiğini değerlendirme fırsatı vermesine de olanak veriyorsa bu da bir kazanım olacaktır. Aksi durumda daha çok vaatler seçim dönemlerinde geçmişte sigara paketlerine yazıldığı gibi yazılacak, geçmişte çöpe giden paketler nasıl yok oldu ise, şimdi de muhtemelen cep telefonu hafızalarınin dijital çöplüğünde kaybolacaktır.

2 YORUMLAR

  1. Arzuyla Bahceliyle bu cozulmez arkadaslar Ulasmaniz gereken kisi Sn Cumhurbaşkanıdir siz buraya ulasin 1 gunde isiniz hal olur. MHP sağlık personelnin yıpranma payinda oldugu gibi kusa çevirilmiş yapar.

  2. Bence çokta gerçekçi yazılmış bir yazıama kesinlikle #Emeklşlikte yaşa takılanların hakları iade edilmelidir.Ekonomik kriz diye birşey söz konusu edilmemelidir.Hukuk ve adalet ve vicdan varsa .Haklarımız iade edilmelidir.Hiçbir kimse çıkıpta kriz var deyip bu konunun sosyal yaranın üxerini kapatmamalıdır.Arzu hanımada.Yürekli ve adaleti sağlama gayretinden dolayıda sonsuz teşekkürler.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz